Hak-İş'e bağlı hizmet sendikası 'İETT' şubesinde görev yapan Fırat Demirel, Bahri Abdikoğlu ve Salim Sezer, 30 kişilik bir heyetin beraberinde, 'İşci Dayanışma' projesi sempozyomuna katılmak üzere Brüksel'de bulundular.
Burada, yaklaşık dört gün boyunca süren sempozyum sayesinde birçok ülkeden gelen sendika yöneticileri ile bilgi alış verişinde bulunan sendikacı arkadaşlar, Türkiye'ye dönmeden bir gün önce Brüksel şehrinin görkemli mekanları olan 'Atomium', 'Grand Place' vs… gibi tarihi yerleri ziyaret ettiler.
Soğuk havaya rağmen meraklı bakışları arasında geçen güzel ziyaretlerinin sonunda ise, en çok merak ettikleri ve Türk mahallesi olarak bilinen 'Chaussée d'Haecht' civarına uğramayı ihmal etmedikleri gibi, burada Türk çayı içme ihtiyaçları karşısında 'B.İ.F. Schaerbeek Hicret Camii' tabelasını görüp, bu caminin lokaline uğradılar. Burada çok güzel karşılanan heyet, bir yandan çaylarını yudumlarken diğer yandan da lokalde bulunanlarla sohbet ettiler.
Öncelikle Brüksel'de yaşayan Türkler arasında hep Emirdağ'lı ile karşılaştıkları için şaşkınlıklarını gizlemeyen misafirler, Brüksel şehrini ve Türk mahallesini çok beğendiklerini dile getirdikten sonra Brüksel'e yapmış oldukları ziyaretleri ile ilgili kısaca görüşlerini de şu şekilde ifade ettiler.
Firat Demirel,
"Hak-İş'e bağlı hizmet sendikası İETT üç nolu şube başkanı olarak, bugün Avrupa'nın başkenti Brüksel'de bulunmamızın ana sebeplerinden bir tanesi işciler bir arada projesi ile alakalı. Bu sayede sosyal diyaloğu artırmak, ülkeler arasındaki çalışma şartlarını incelemek ve bu projenin devamını sağlamaktır. Bu projenin zannedersem dördüncü ayağı olması lazım. İlk ayağı Ankara'da, ikinci ayağı Antalya'da, üçücü ayağı İsveç'te ve şimdiki dördüncü ayağı Brüksel olarak vermişlerdi. Bu vasıta ile burada bulunuyoruz. Dolayısıyla da Brüksel'de olup bu lokali ziyaret etmek, Emirdağ'lıları ziyaret etmek çok doğal birşey. Sizlerle de burada bulunmaktan çok büyük mutluluklar duyuyoruz".
Bahri Abdikoğlu,
"Gerek Türk mahallesi olsun, gerekse cami lokallerimiz olsun, bizim olmazsa olmazlarımızdan. Bize çok yakın, bizi temsil eden, gerekse yurt dışında temsil eden vatandaşlarımızı ziyaret etmek, en azından onlarla da bir hasbihâl etmek, çaylarını içmek, sohbet etmek bizim için çok güzel. Olmazsa olmazlarımız arasında birşey yani. Burada olmaktan da mutluyuz. Hakikaten çok memnun olduk. Sanki şuan kendi ülkemizde, kendi camimizin lokalinde oturuyormuş gibiyiz. Bu yüzden de sizlerin burada oluşunuz, bizleri temsil etmeniz, bizlerin de sizlerle burada birlikte olmamız çok güzel birşey. Bu yüzden gurur duyuyoruz sizinle".
Salim Sezer,
"Çankırı Çerkeş doğumluyum. Güngören'de oturuyorum ve 'İETT'de çalışıyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 'İETT' Genel Müdürlüğü ve çevre belediyeler çalışanları dayanışma, iş ve trafik kazalarını önleme, eğitim ve yardımlaşma Derneğinin Genel Başkanıyım. Kısa adı 'İBÇD Derneği' olan derneğimizin beş binin üzerinde üyesi var. Beş tane İstanbul içerisinde şubesi var. Dolayısıyla 98 yılında kurulmuş ve on yıllık süreci var. Bu on yıl içerisinde kurumlaşmasıyla, büyümesiyle, gelişmesiyle İstanbul il dernekler müdürlüĝüne baĝlı derneklerin bugün ilk sırasında yer alıyor.
Sosyal amaçlı hizmetleriyle üyelerine güvence veren bir dernek. Hem maddi açıdan hem de sosyal açıdan geniş kapsamlı çalışmalar yapıyoruz. 5253 sayılı Türkiye'deki dernekler kanununa göre çalışıyoruz fakat dernek adı altında kendi uhtemizde özel bir yapılanmayla farklı işler yapıyoruz. Üyelerimiz için güzel işler yapıyoruz.
Brüksel'de 'Hak-İş' konfederasyonumuzun idaresinde 'ETUC' ile beraber organize ettiği bu işçi birleşmesi, işçi dayanışması projesine bizi de dahil ettikleri için gerçekten büyük mutluluk duyduk. Aynı zamanda sizin de bize göstermiş olduğunuz ilginizden, alakanızdan, caminizi ve lokalinizi görmekten, buradaki Türk vatandaşlarımızın huzur içinde, barış içinde bir ortamdan bulunmalarına çok memnun olduk".
Brüksel – Cafer Yıldırımer
