Kundaklama mağduru olarak bilinen Nerkiz Şahin imza kampanyası sonuçlarını Belçika Adalet Bakanı Stefan De Clerck'e sunarak yaşadıklarını anlattı ve 'gerçek adalet istiyoruz' dedi.

Aslen Konya-Yukarı Pribeyli kasabasından olan Nergiz Şahin 12 Ocak 2005 tarihinde bir Belçikalı tarafından kundaklanan evinde eşi ve 2 oğlunu kaybetmişti. Toplam 5 yıl süren dava sonucunda D.H  adlı Belçikalı ancak 3 ay hapis cezası almıştı. Bu duruma isyan eden kundaklama mağduru Nerkiz Şahin ve kendisini destekleyen Türk ve Belçikalı dostları 'Rechtvaardige Rechtspraak voor Slachtoffers-Mağdurlar İçin Adil Yargılama' adı altında bir vakıf kurarak yürüyüş ve imza kampanyası düzenlediler.

Nerkiz Şahin'in yaşadığı Sint-Niklaas şehrinde adaletin verdiği kararların adil olmadığına inanan diğer aileler ile birlikte Belçika Adalet Bakanı Stefan De Clerck'i ziyaret ederek şikayetlerini dile getirdiler. 

Ziyarette önce ünlü aktivist Enca Caen tarafından yapılan bir el büstü(Her Türlü Hakksızlığa Karşı Flaman Eli-Vlaamse Hand Tegen Elke Vorm Van Onrecht) takdim edildi. Delegasyon adına vakıf başkanı Marco Van Wesemael ayrıca hukuk sistemi içersinde belirledikleri arızaları içeren 'Manifest van het Slachtoffer-Mağdurun Manisfestosu' adı altında hazırlanan bir mektup takdim etti.

Mağdurların haklarını savunmak üzere kurulan Vakfın Başkanı Marco Van Wesemael tarafından Adalet bakanı De Clerck'e 'sorunları içeren 'Nieuwjaarsbrief-Yeni Yıl Mektubu' adı altında bir sunum yapıldı. Daha sonra ise mağdurların manifestosu olarak görülen 1231 imzalı mektup Adalet Bakanı Stefan De Clerck'e takdim edildi.


Adalet Bakanı Stefan De Clerck kendisine verilen birifing'in ardından Belçika hukuk sistemi çerçevesinde  daha önceki dönemlerde yine bakan olarak görev üstlendiğini ve bu süreç içersinde 1995 yıllarında bazı önemli değişiklikler yaptıkları ve bugün için yaşanan son hadiselerin yeni düzenlemelerin gerekliliğini ortaya koyduğunu belirtti. Bakan De Clercke konuşmasında kurulmuş olan vakfın tespitleri, sivil toplum örgütlerinin itirazlarının yeni düzenlemelere ışık tutacağını ve adalet mekanizması çerçevcesinde kamu vicdanını rahatlatacak genel kabul gören kararların alınabileceği bir sistemin olgunlamasına katkı vereceğini ifade etti.

Kundaklama mağduru Nerkiz Şahin ise söz alarak yargılama süreci içersinde yaşadıklarını oldukça düzgün bir Flamaca ile ifade etti. Şahin konuşmasında ailesinin 3 parçasının hayatına mal olan hadiseyi gerçekleştiren bir şahsın 3 ay gibi bir cezaya çarptırılmasının hiç bir hukuk sisteminde izahının olamayacağı belirtti. Şahin yargılama sürecinde Halk Jürisinin kararının belirleyici olduğunu ve özellikle hayatını kaybedenlerin Türk oluşu ve yargılanın bir Belçikalı oluşununu ve karar mercii olarak söz hakkı olan 12 Jüri üyesinin Belçikalı oluşunun kendisinde farklı çağrışımlar yarattığını ifade etti Şahin bu durum tersine olması halinde, hayatını kaybedenler Belçikalı ve olayın müsebbibi Türk olsaydı acaba sonuç 3 ay ceza olurmuydu? Şeklinde bir soru yönelterek hukuk sistemindeki çarpıklığa dikkat çekti.

Konuşmasında zaman zaman oldukça duygulanarak göz yaşlarına boğulan Nerkiz Şahin Adalet Bakanı Stefan De Clerck'ten gelecekte benzer hadiselerde yeni haksızlıklar olmaması için gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda girişimde bulunulması gerektiğini hatırlattı.