Bir hafta önce Türkiye'de büyük bir trafik kazası geçiren işadamı Ahmet Birinci eşi ve çocukları ile birlikte Belçika'ya döndü.
 
Limburg Bölgesinin tanınmış işadamlarından Ahmet Birinci tatilini geçirmek üzere gittiği Türkiye'de geçirdiği korkunç trafik kazasını tüm ayrıntılarıyla Gündem Haber Ajansı Editörü Hüseyin Dönmez'e anlattı.
 
Bu feci kazada İsmail Memiş ve Hasan Durgut isimli vatandaşlar öldüler. Birlikte aynı arabada bulunan ve ağır yaralanan Ali Öztürk'ün ise tedavisi sürüyor. Çocukları ile bir aile düğünü için eşi ve çocukları ile Trabzon'a gitmekte olan işadamı Ahmet Birinci bu kazayı şans eseri hafif sıyrıklarla atlattı.
 
Ahmet Birinci kazayı anlatıyor.
 
Bir işadamı olarak yoğun bir yıl geçirmiştik. Bu yıl eşim ve çocuklarımla Türkiye'ye gitmeye karar aldık. Niyetimiz hem dostları, akrabaları ziyaret etmek ve hemde bir aile düğününde bulunmaktı. Bu düşünceyle Türkiye'den kiraladığım bir özel araçla Trabzon'a giderken Samsun yakınlarında hiç beklenmedik şekilde ağır bir tarafik kazası geçirdik.
 
Kaza anını anlatması çok zor. Bazı şeyleri kaza sonrası gördük. Bizler Samsun istikamnetine gidiyorduk. Karşı yönden gelenler ise daha sonra öğrendiğimize göre Çorum'a bir seminere gitmek üzere yola çıkmışlar. Biz gidiş-geliş tek şeritli bir yol üzerinde, onlar ise dört şeritli bir yol üzerinde idiler. Kaza yaptığımız yer ise iki farklı düzeni olan yolun birleştiği bir yerdi. Kaza anında hiç kaçma şansımız olamadı. Yolda tarafik yoğundu. Bizim bulunduğumuz yönde yolun sağ tarafında ise yüksek bir şarompol vardı, Karşı yönden gelen araba yolun bitimini muhtemelen hesap edemediği için panik yaparak arabanın kontrölünü kaybetti ve hızla bize çarptı. Bir anda neye uğradığımızı anlayamadık.
 
Kaza sonrası yaşananlar
 
Çok feci bir trafik kazası yaşamıştık. Kaza anında hemen arkamızda bir ambülans arabası vardı. Bizimle hiç ilgilenmeden gözden kayboldular. Ağır yaralılara ilk yardım hemen yapılamadı. Sadece iyi niyetli insanların bilinçsizce yaptıkları yardım çabaları vardı.
 
Hastahaneler ise tam bir rezalet. Hastahanede acil bakıma alınmanız gerekirken sizi bir çok bürokratik işlem için yol ortasında tutabiliyorlar. Görevlilerin davranışı çok acımasız ve insafsız. İşlem yapmak için beklerken acil tedavi altına alınması gereken birinin bekleme salonunda kan kaybından ölme riski bile var.
 
Polis taraflı davranabiliyor.
 
Polis ise bizden ifade almadan tek taraflı rapor tutmuş. Ilk tutulan raporda bizi hatalı çıkarmışlar. Neyse ki bilirkişi heyeti gelince durum düzeltildi. Ayrıca olay anını gören şahitlerin ifadeleri bize yardımcı oldu. Şayet kendinizi savunamayacak biri olsanız, ömrünüz haksız yere yıllarca hapishanelerde geçebilir. Bu izin süresince Türkiye'de yaşadıklarımız sonucu ilk defa memleketimin haline korkunç üzüldüm. Benim insanlarım bu tür bir kötü muameleye layık değil.
 
Yolların durumu perişan
 
Türkiye'de trafik her yönüyle kaza riski yüksek bir ülke. Yük kamyonları aşırı yüklü oluyor. Buda kamyonların manevra kabiliyetini kısıtlıyor. Yollarda yeterli uyarıcı levhalar bulunmuyor. Trafik kurallarına saygı yok. Yol üzerinde yapılan bazı çalışmalarda ciddi uyarıcı işaretler koymak yerine bir kaç adi bidonla işi halletmeye çalışmışlar. Herşeyde bir laçkalık ve düzensizlik var. Kaza yaptığımız yol üzerinde dört şeritli yol birden iki şeride düşüyor. Fakat durumu açıklayan ve sürücüleri uyaran yeterli trafik levhaları konmamış. Bu yollarda kaza siz istemesinizde kendisi geliyor.
 
Türk insanının mantalitesi değişmemiş
 
Türkiye'yi sürekli gelişti, zenginleşti diyoruz. Fakat insan mantalitesi yine aynı. Son zamanlarda ucuz kredilerden de yaralanarak bir çok insan hemen bir araba almış.Yollarda korkunç bir yoğunluk var. Ayrıca trafiğe çıkanların önemli bir bölümünün trafik eğitimi yok. Trafikte ehliyeti olmayan veya belli bir ciddi trafik eğitiminden geçmemiş bir çok insan var. Yaptığımız kaza sonrası öğrendik ki, bize çarpan araba emanet, şoför ise acemiymiş. İşte sonuç. Hem kendi canından oldular. Hem bize çok büyük bir üzüntü yaşattılar. Beni ve çocuklarımı Allah korudu. Kazada bizlerde hayatımızı kaybedebilirdik.
 
Kazada ölenlerin ailelerine yardımı esirgemeyeceğiz.
 
Kazada ağır yaralanan şahsa acil şifalar, ölenlere de Allah'tan rahmet diliyorum. Kazada bizim bir kusurumuz olmamasına rağmen, bu kazanın bir ilahi takdir olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle her ne olursa olsun hayatın kaybeden merhum kişilerin geride kalan aile bireylerine yönelik her türlü yardımı esirgemeyeceğiz.

Bu vesile ile kaza sonrası bizleri arayarak geçmiş olsun dileklerinde bulunan tüm dostlara teşekkürlerimi bildirmek istiyorum