Haberin yayım tarihi
2007-10-18
Haberin bulunduğu kategoriler

Koçaryan'ın "Rus Ruleti"..

Ermenistan iç siyasetinde yeni yasama döneminin başlamasının ardından yaşanan hareketlilik, 12 Mayıs 2008'de yapılacak Devlet Başkanlığı seçimlerinin çok renkli geçeceğini gösteriyor. Seçimlerin ABD ile Rusya tarafından desteklenen adayların yarışı olacağını dile getiren Ermenistan'daki siyasi çevrelerde hakim olan görüşler de, doğal olarak iki kutuplu.

Bir kısım siyasi gözlemciler, Devlet Başkanlığı seçimini Rusya'nın destekleyeceği adayın kazanacağını ileri sürerken; diğer bir kesim, ABD'nin bu konuda daha ağır basacağından emin görünüyor.

ABD daha önce, 1999 yılında parlamentoya yapılan silahlı saldırı sonucunda öldürülen meclis eski Başkanı Karen Demirciyan'ın oğlu olan Halk Partisi Başkanı Stepan Demirciyan'ı destekliyordu. Ayrıca Batı'ya, NATO'ya ve "Turuncu Devrime" jest yaptığı gerekçesiyle Rusya için endişe kaynağı olan Kanunlar Ülkesi Partisi Başkanı Artur Bagdasaryan da ABD'nin desteklediği adaylar arasında yer alıyordu. Ancak, siyasi çevrelere göre; ABD son dönemde, "yeni aday" olarak seçtiği Ermenistan eski Devlet Başkanı ve Ermeni Ulusal Hareket Partisi lideri Levon Ter Petrosyan'a yöneldi.

Rusya'nın desteklediği adayın kim olduğunu merak edenlerin ise, Devlet Başkanı Robert Koçaryan'ı takip etmeleri yeterli. Zira Robert Koçaryan'ın destekleyeceği aday, doğrudan Rusya'nın da tercihini işaret ediyor.

Bu doğrultuda, Koçaryan'ın seçimler öncesinde başlattığı "Rus Ruleti"nde ilk kurşun, Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi Direktör Yardımcısı Grigor Arutyunyan'a isabet etti. Koçaryan, Eylül sonunda yayınladığı kararname ile, Arutyunyan'ı görevinden aldı. Ermenistan medyasına sızan haberlere göre; Koçaryan'ın ısrarlı talepleri sonucunda, Ermenistan'da güvenlik konularında faaliyet gösteren kuruluşlarda çalışan ve ABD'ye sempati duyan tüm resmi görevlilere darbe vurulmaya başlandı.

Yine Ermenistan medyasında yer verilen haberlere göre; güvenlik birimleri, Koçaryan'ın talimatı ile, batı ülkelerinde eğitim almış olan, Savunma ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerini gizli dinleme yöntemleriyle kontrol altında tutuyor. O kadar ki, ortak eğitim programları kapsamında NATO kurslarına katılım gösteren personelin bile izlenmesi gündemde.

Nitekim, Koçaryan yönetiminde yapılan son hükümet toplantısında da Sarkisyan "Batı eğitimi almış kişilerin güvenlik kuruluşlarında yüksek dereceli görevlere atanmasından kaçınılması gerektiğini" ifade ederek, "Azerbaycan ve Gürcistan ile yaşanan toprak sorunlarında NATO ile yapılan işbirliğinin artmasının, Rusya ile mevcut tarihi ilişkilere zarar verdiğini" belirtmişti.

İktidar cephesinin, seçimler yaklaştıkça sertleşen bu tutumu, Ermenistan muhalefetinin adım adım Ter Petrosyan'ın adaylığı etrafında toplanmasına neden

oluyor. Batı dünyası ile ilişkilerinin artmasının beklentisi içinde bulunan muhalefet, "Koçaryan'ın ardından "Dağlık Karabağ Klanı"ndan bir kişinin yeniden Ermenistan'ı yönetmesinin doğru olmayacağı" görüşünü savunuyor.

2008 Cumhurbaşkanlığı seçiminde eski Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan'ı destekleyeceklerini açıklayan Ermenistan Sosyal Demokrat Partisi Lideri Lyudmila Sarkisyan, yetenekli ve siyasi tecrübeye sahip bir aday olarak tanımladığı Petrosyan'ın etrafında, Halk Partisi Lideri Stepan Demirciyan ve Respublika Partisi Lideri Aram Sarkisyan başta olmak üzere tüm muhalefetin biraraya geleceğini ve Petrosyan'ın seçimlerde zafer kazanacağını öne sürüyor.

Bu arada Petrosyan da, Devlet Başkanı Koçaryan ve Başbakan Sarkisyan'a yönelik suçlamalarını sürdürüyor. Koçaryan- Sarkisyan ikilisini, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri'ni ticari şirket anlayışıyla yönetmekle suçlayan Petrosyan, bu alanda Rusya'ya duyulan güven konusunda uyarılarda bulunuyor.

Ermenistan eski Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan, ülkenin bugünkü iktidardan kurtarılması gerektiğini savunarak, iktidarın temelinde halk iradesi ve yasaların değil, suç dünyasının kuralları olduğunu belirtiyor. "Öncelikli görevlerinin ülkede yolsuzluğa batmış durumdaki yönetimden kurtulmak olduğunu" dile getiren Ter Petrosyan, iktidarda "mafya yönetimi"nin olduğunu ve bu yönetimin ülkeyi üçüncü dünya ülkeleri arasına yerleştirdiğini ifade ediyor.

10 yıldır uygulanan dış politika sonucunda ülkenin ambargo ve izolasyona mahkum edildiğini belirten Petrosyan, anti-demokratik uygulamalar, seçim dönemlerinde gerçekleştirilen ihlaller, insan hakları ile basın ve ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar ve baskıcı uygulamaları da sık sık dile getiriyor.

Petrosyan tarafından dile getirilen bu tespitler, muhalefet cephesini kuvvetlendiriyor. Ermeni Milli Hareketi Lideri Ararat Zurabyan'ın da söylediği gibi; Cumhurbaşkanlığı seçiminde, her adayın Başbakan Serj Sarkisyan karşısında şansı var.

Sarkisyan'ı ciddi rakip olarak görmediklerini ifade eden Zurabyan yaptığı açıklamalarda; donanımlı bir Cumhurbaşkanı isteyen Ermenilerin Petrosyan'ı destekleyeceklerini dile getiriyor.

İktidar ile muhalefet arasındaki bu kıran kırana mücadele ise, baskıcı ve illegal uygulamalarını artıran Koçaryan yönetiminin tavrını daha da sertleştirmesine neden oluyor.

Ancak Ermenistan'da siyasi çevreler için şu an önemli olan; adeta ABD-Rusya'nın güç mücadelesine dönen seçimlerin galibinin kim olacağından çok, görevden azledilen Arutyunyan'dan sonra, Koçaryan'ın "Rus Ruleti"ndeki ikinci kurşunun, kime isabet edeceği.

 
YANLIŞ HESAP MOSKOVA'DAN DÖNER(Gazeteci-Yazar Yavuz Donat anlatıyor)…

Andrew Mango ile "Ermeni meselesini, soykırım iddialarını" da konuştuk.

Dedi ki:
- Yahudi soykırımı ile uzaktan yakından ilgisi yok… Yanlış bir tartışma… Kim kimi, ne hakla suçluyor?

Mango "ben size bu işin iç yüzünü anlatayım" diye devam etti:

- Olay, 700 yıl birlikte yaşamış insanların, Ermeni milliyetçiliği yüzünden ayrışmaları ve Ermenilerin aşırı talepleri sonucu meydana gelen bir trajedi.

Andrew Mango:
- Aslında Türk-Müslüman can kaybı, Ermenilerden fazla.
- Ermeni milliyetçiliği bir kumar oynadı.
- Hesapları şuydu: Çarlık Rusyası kazanır, biz de büyük Ermenistan'ı kurarız… Türkler kaçarlar… Kaçmayanları da yok ederiz.
- Çarlık Rusyası kazanamadı, Ermeni milliyetçileri de kumarı kaybettiler.

Mango, "Türklerin meşhur bir sözü vardır" dedi:
- Yanlış hesap Bağdat'tan döner… Ermenilerin yanlış hesabı da Moskova'dan döndü.

Kaynak:Lactuel/Brussel

http://www.lactuel.be/detail.php?id=2422&catId=101 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.