Haberin yayım tarihi
2007-09-15
Haberin bulunduğu kategoriler

Lütfen Topluma karşı saygılı olalım..

Ramazan ayının başlaması ile dernek ve federasyonlar tarafından yapılan iftar programlarının bu mağfiret, bereket ve af ayına ayrı bir güzellik katıyor. Dostluk beraberlik, kardeşlik duyguları üst seviyeye çıkıyor. İnsanlar bir birlerine daha sıcak daha samimi davranabiliyorlar.
 
Fakat zaman zaman kişisel kaprislerini yenemeyenlerde oluyor. Geçtiğimiz yıllarda bu tür örneklere rastladık. Bu mübarek ayda hiçbir geçerli gerekçesi olmadan toplumu birbirine düşüren seviyesiz kişiler veya yöneticiler de olabiliyor..
 
Bu sabah erken saatlerde Belçika basınını taradığımızda insanın aklı, hafsalasının alması, anlaması mümkün olmayan bir haberle karşılaştık. Belçika basında gördüğümüz haberlerde Heusden-Zolder belediyesinde bulunan Dinayet Vakfına üye Selimiye Camii başkanı Engin Özdemir Heusden-Zolder belediyesi sosyal işlerden sorumlu Türk kökenli Encümeni Selahattin Özer hakkında oldukça ağır suçlamaların olduğu bir demeç vermiş. Bu mübarek ramazan ayında büyük bir şaşkınlık ve hayretle okuduğumuz bu haberi okurlarımızın bilgisine sunuyoruz.. 
 
Engin Özdemir'in iddiaları:
"Türk kökenli Encümen Selahattin Özer Ramazan programına sadece kendi camiasından insanları davet ediyor. Eski maden ocağı meydanına kurulacak olan büyük iftar çadırına biz katılmıyoruz.

Biz Diyanet vakfına bağlıyız. !500 üyemiz var. Diyanet Vakfı Türk devleti tarafından yönetiliyor. Maden Ocağı meydanındaki iftar yemeği sadece Milli Görüş tarafından destekleniyor. Selahattin Özer bu işi tamamen siyasi amaçlarla yapıyor. Bu toplumda rahatsızlık yaratıyor. Müslüman topluluk Selahattin Özer'in uyum politikasından hiç memnun değil. Geçtiğimiz yıllarda bu işler daha iyi yapılıyordu.. 
 
Selahattin Özer seçim kampanyaları süresince bir çok vaadlerde bulundu. Örneğin bir mezarlık projesi, Rode-Kruis binası yerine cami ve kurban kesimi konusunda esneklik gibi konularda hiçbirşey yapmadı..vs..vs..
 
Selahattin Özer'in tepkisi.. 
Selahattin Özer'in konu hakkında Belçika basınına yönelik yaptığı açıklamada şu noktalara değiniyor: 

"Bu tartışma Heusden-Zolder'de yaşayan Müslümanları bölerse çok yazık olur. Bu konuda çok üzgünüm.

Ama şu bilinsinki, Selimiye Caimi başkanı Engin Özdemir'in karalama kampanyalarına rağmen halk bizi desteklemektedir.

Elbette Diyanet Camii de bu organizasyonun içersinde olması en güzelidir. Fakat bu konuda yaptığımız tüm girişimleri başkan Engin Özdemir sonuçsuz bırakmıştır. Heusden'-Zolder'de 45 yıldır ilk defa böyle büyük ve güzel bir organizasyon yapılmaktadır. Ne yazıkki, bu güzel organizasyon birileri tarafından  sabote edilmektedir.

Ayrıca Engin Özdemir'in bize karşı iftar programlarına Almanya'dan terörist guruplardan mali destek aldığımız yönünde iftira kampanyaları yaptığını da duyuyoruz. Bu çok çirkin bir iftiradır". 
 
Belçika basınında çıkan haberleri gördükten sonra Selahattin Özer'e bizzat böyle bir noktaya nasıl geldiklerini sorduk. Özer'in bize aktardığı bilgiler kısaca şöyle:

"Maalesef Engin Özdemir ile yılıdzımız hiç barışmadı. Buna rağmen Heusden-Zolder'de önemli bir kurumun başında bulunuyor. Biz seçimler sırasında vatandaşlarımıza söz verdiğimiz tüm konuları sırasıyla gündeme getiriyoruz.

Cami derneği başkanı Engin Özdemir ile de hep diyalog yolları aradık. Hatta Ramazan boyunca vermeyi düşündüğümüz iftar çadırı konusunda zor da olsa kendisine bir şekilde ulaştım ve destek talebinde bulundum. Kendisi bana bu iftar çadırı için kimlerin destek sözü verdiğini sordu. Ben de katkı sözü verenleri sıraladım. Örneğin Turkse Unie, Mlli Görüş deneği gibi kurumlarda katılıyorlar, bize destek sözü verdiler deyince masaya yumruğunu vurarak "o zaman biz yokuz, onlar Diyanet düşmanı, biz onlarla kesinlikle bir araya gelemeyiz" gibi anlamsız, ve düşmanca bir yaklaşım sergiledi.

İnsanları ve kurumları bu şekilde önyargılarla ve düşmanca bir yaklaşımla bu tür organizasyonların dışında tutamayız. Böyle bir anlayışı kabul etmemiz ve sadece Diyanet vakfına bağlı derneklere üye olanlar Müslüman diğerleri terörist anlayışını kabul edemeyiz. Kaldı ki, Ramazan ayı kardeşlik, dostluk, barış ve mağfiret ayıdır. Bizim görevimiz tüm halkımızı kucaklamaktır.
 
Engin Özdemir ayrıca tüm diğer projeleri de sabote etmeye çalışmaktadır. Örneğin Heusden-Zolder'de yapmayı düşündüğümüz Cami projesi konusunda her türlü çabamıza rağmen kendisine ulaşarak konu üzerinde görüşemiyoruz. Kendisi sürekli kaçıyor. Anlaşılan bize yönelik tek hedefi var. O da görev süremiz dolana kadar bizi sabote edip, bir sonraki seçimlerde "işte bakın oy verdiğiniz adayınız hiçbir hizmet veremedi" şeklinde karşı propaganda yapmak.

Mübarek Ramazan ayında bu tür gereksiz, faydasız toplumu bölen, rahatsız eden polemiklerle karşı karşıya kalmaktan son derece üzüntülüyüm. Bu polemiğin ayrıca Belçika basınına yansımasıda çok çirkin bir durum. Engin Özdemir Diyanet Vakfında basından sorumlu yöneticidir. Bu pozisyonunu da burada kötüye kullanmıştır. İnsanlar temsil ettiği kurumun itibarını düşünmek zorundadırlar.
 
Engin Özdemir bu davranışı ile hem Selimiye Camimizi ve hemde Diyanet Vakfını zor durumda bırakmıştır. Birilerinin kendisini ciddi bir şekilde uyarması gerekmektedir. Şayet kendisi politika yapmak istiyorsa bu görevlerden derhal istifa etmeli ve bir siyasi partiye üye olmalıdır". 
  
Editörün notu:
Heusden-Zolder belediyesinin Türk kökenli Encümeni Selahattin Özer girdiği ilk seçimlerde vatandaşlar tarafından yoğun destek almış ve bu destek sayesinde Encümen olmayı başarmıştı. Encümen Selahattin Özer görev yaptığı Heusden-Zolder belediyesinde aynı zamanda bir Mali Müşavirlik bürosu da işletiyor.
 
Selahattin Özer'in halk tarafından çok sevildiği, tüm anti-kampanyalara rağmen girdiği ilk seçimlerde aldığı yoğun destekten görülmektedir.
 
Gazelerde yayınlanan bu son derece çirkin haber üzerine Heusden-Zolder'de yaşayan ve konuyu yakından takip eden dostlarımıza durumu sorduk. Anlatılanlar son derece üzücü bir görüntü veriyor.
 
Vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun Diyanet Vakfi yönetim kurulu üyesi ve Selimiye Camii başkanı Engin Özdemir'in büyük bir intikam duygusu ile hareket ederek Selahattin Özer'i kamuoyu önünde küçük düşürmeye çalıştığı, fakat aslında bu tür davranışları ile tüm Türk halkına zararı olduğu şeklinde düşündüğünü görüyoruz. 
 
Engin Özdemir'in bu ilk vukuatı değil elbette. Belçika Diyanet vakfında yönetim kurulu üyeliğine getirilen Engin Özdemir'in Limburg bölgesinde Cami dernekleri yöneticilerini bir araya getirerek Dinayet Vakfında yolsuzluk oluyor, işte belgeleri deyip imza toplamasına rağmen, bir anda ne olduysa Diyanet Vakfında yönetici yapılmasının nasıl ve hangi pazarlıklar sonucu olduğunu henüz anlatan biri çıkmadı.
 
Engin Özdemir'in yıllarca siyasi partilerle dirsek temasında olduğu da bilinmektedir. Engin Özdemir'in Belçika'da en büyük Türk dostu ödülü gündeme geldiği zaman Heusden-Zolder belediye başkanı Tony Beerten(Nieuw) hakkında dosya hazırlayarak sunduğuda bilinmektedir. Engin Özdemir'in bir dönem CD&V partisinden belediye meclisine aday olmak istediği, fakat dengesiz davranışları sebebiyle ilgi görmediği, ve akabinde son belediye seçimlerinde Nieuw-Spa cephesini desteklediğide bilinmektedir.
 
Bir Cami derneği başkanını düşünün. Belçika'da yaşayan Türk toplumu için en önemli kuruluşlardan biri olan Diyanet Vakfı yöneticisi, Belçika'da kurulan en eski camilerimizden Selimiye Cami derneği başkanı ve hemde aktif politikacı.. Olmaz böyle şey.. Bu kadar büyük çirkinliğe ve pervasızlığa birilerinin dur demesi gerekiyor.


Belçika basınına yansıyan haberlerden bir örnek..
 
Ramadan splijt moslimgemeenschap
Turkse broedertwist blijkt topje van de ijsberg


HEUSDEN-ZOLDER - Vastenmaand ramadan zorgt voor spanningen onder de moslimgemeenschap van Heusden-Zolder. 'De Turkse schepen van Integratie betrekt enkel zijn eigen gebedshuis bij het ramadanfeest', zegt moskeevoorzitter Engin Özdemir.'

Grote consternatie bij een deel van de moslims in de mooie mijngemeente Heusden-Zolder. De ramadanviering - met grote tent op het mijnterrein - wordt dit jaar niet door alle moslimverenigingen gedragen. Dat in tegenstelling tot onder andere Genk, waar de iftartent sinds gisteren onder gemeenschappelijke vlag op het Evenementenplein staat. Maar het gaat ook in tegen de eigen traditie van de gemeente.



'Normaal verenigen we ons voor de ramadan in een stuurgroep om het bijhorende evenement in goede banen te leiden', zegt Engin Özdemir, voorzitter van de Selimiye Moskee. Met 1.500 leden is dat de grootste moskeevereniging in Limburg en tevens lid van Diyanet, het door de Turkse staat geleide netwerk van moskeeverenigingen. 'Het grote ramadanfeest op de mijncité wordt enkel gedragen door de moslims van Milli Görus. In plaats van een tijd van verzoening, dreigt de vastenmaand een periode van conflict te worden.'

'Politiek spel'

'Schepen van Integratie Selahattin Özer (CD&V), nota bene van Turkse herkomst, maakt van de ramadan een politiek spel,' beweert Engin Özdemir. Hij neemt het niet dat enkel de mensen van Milli Görus, het andere netwerk waartoe ook integratieschepen Özer behoort, meewerken aan het ramadanfeest.

'Dit conflict is slechts het topje van de ijsberg. Het loopt al een tijdje niet lekker in de grote moslimgemeenschap in Heusden-Zolder. De nieuwe schepen van Integratie zorgt niet alleen voor beroering bij de mensen die rond integratie werken, ook een deel de moslimgemeenschap heeft het erg moeilijk met hem. Schepen Özer draait de succesvolle integratiepolitiek van de afgelopen jaren terug.'

'Rancune ligt aan de basis van deze opmerkingen', reageert integratieschepen Özer. 'Jammer als dit conflict de moslimgemeenschap in Heusden-Zolder zou verdelen. Ondanks de lastercampagne van voorzitter Özdemir staan de meeste mensen aan mijn kant. De man verspreidt zelfs het gerucht dat terroristische groepen uit Duitsland ons ramadanfeest financieel zouden ondersteunen. Hij ontmoedigt sponsors in de gemeente, saboteert het grootste iftarfeest in 45 jaar in Heusden-Zolder. Natuurlijk hadden wij Diyanet er graag bij gehad, maar al onze pogingen tot onderhandelen zijn op niets uitgedraaid.'

Engin Özdemir: 'Dit conflict is nog op andere feiten gestoeld. Van de verschillende beloften die ons moslims voor de verkiezingen zijn gedaan, is in het huidige beleid geen spoor meer te merken. Ik heb het over de moslimbegraafplaats, de nieuwe moskee aan het Rode Kruis en de versoepelde maatregelen voor thuisslachtingen bij het offerfeest.'

Peter Dupont
Kaynak:Nieuwsblad gazetesi..
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.