Her sabah yeni bir gün doğarken,                    
Bir gün de eksilir ömürden; 
Her şafak bir hırsız gibidir 
Elinde bir fenerle gelen. 

Allah sana uzun ve sağlıklı ömür versin …
 
Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler,      
Bin bir derde düşer, canlarından bezerler. 
Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür, 
Onlar gibi olmıyana adam demezler.                

İnsana değer verenler her daim kazanırlar …
 
Benim halimden haber sorarsan,                      
Bir çift sözüm var sana, yürekten: 
Sevginle gireceğim toprağa, 
Sevginle çıkacağım topraktan.                         

Avrupalılar fildişini, Afrikalılar fili severler …
 
Dünya üç beş bilgisizin elinde;             
Onlarca her bilgi kendilerinde. 
Üzülme; eşek eşeği beğenir: 
Hayır var sana kötü demelerinde.                    

Afrika'da eşşeğin pijamalısı bile varmış…
 
Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok;           
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok. 
Derken aklım  geldi başıma, bir de baktım: 
Ömrüm gelip geçmiş, hiç bir şey bildiğim yok. 

Tebessümün ukalaları uzaklaştırır, eminim…
 
Niceleri geldi, neler istediler;                           
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler; 
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? 
O gidenler de hep senin gibiydiler.                   

Biz hancı, sen yolcu : Yine bekleriz efendim…
 
Biz de çocuktuk, bir şeyler öğrendik;              
Bildiklerimizle övündük, eğlendik. 
Şu oldu, bu oldu da ne oldu sonra? 
Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik.                 

Samimiyet ve sağlığın her daim sermayen olsun…
 
Gün doğarken sabah horozları niçin                 
Acı acı bağrışırlar, bilir misin? 
Tan yerini gösterip derler ki sana: 
Bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin?              

Aman dostum vaktini iyi değerlendir… 
  
Dünya yıldıramazsın beni ne yapsan;                
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan. 
Ölmemek elimizde değil ki bizim: 
İyi yaşamamak beni korkutan.                        

Afrika'yı karartan zalimler kahrolsun !
 
Yerin üstüne baktım, uykuya dalmışlar;            
Altına baktım, çürüyüp toprak olmuşlar. 
Yokluk ovasında başka ne var ki zaten: 
Daha gelmemişler var, gelip gitmişler var.        

Uyutanlar da bir gün toprak olacaklar ! 
  
Bilge, yüce varlığın seyrine dalar;                     
Gafil ise onda dostluk düşmanlık arar. 
Deniz, deniz olduğu için dalgalanır, 
Çöpe sor, hep onun içindir dalgalar.                

Afrika'da da çok çöp göreceksin, sakın şaşırma!
 
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; 
Sana soracaklarım var, dedim; 
Sen ki her bilginin temelisin, 
Bana yol göstermelisin. 

Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? 
Birkaç yıl daha katlan, dedi. 
Nedir; dedim bu yaşamak? 
Bir düş, dedi; birkaç görüntü. 
Evi barkı olmak nedir? dedim; 
Biraz keyfetmek için 
Yıllar yılı dert çekmek, dedi. 
Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim; 
Kurt, köpek, çakal, makal, dedi. 
Ne dersin bu adamlara, dedim; 
Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. 
Benim bu deli gönlüm, dedim; 
Ne zaman akıllanacak? 
Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. 
Yakup'un bu sözlerine ne dersin, dedim; 
Dizmiş alt alta sözleri, 
Hoşbeş etmiş derim, dedi.                              

Sevgimiz ve saygımız seninle Afrika'ya gelecekler !
                                                                      
Tabii vize alabilirsek…
                                                                      
Yolun ve bahtın açık olsun Büyükelçim…

Yakup Yurt
Brüksel, 07 Nisan 2008