Selamün-Aleyküm Hüseyin Bey

"Avrupa Birliğinin çok kültürlü kimlik arayışı: Osmanlı Deneyimi ve Osmanlı Arşivi Sergisi" isimli programla ilgili yazınızda katılımın az olmasıyla ilgili kanaatlerinizi bildirirken biraz ön yargılı yaklaştığınız kanaatindeyim.

UETD programla ilgili olarak yapması gerekenleri imkanları ölçüsünde her şeyi yaptı. Programla ilgili duyurular ve davetler hemen hemen tüm kurum ve kuruluşlara gönderildi. 1OOO den fazla davetiye gönderildi. Programın büyüklüğü ile katılımın az oluşu örtüşmedi diyorsanız doğrudur. Ama bunda UETD 'nin vebali yoktur. Mesela programda bizi siyaset arenasında temsil eden politikacılrımızdan sadece bir kişi vardı. Kanaatimce Ermeni Lobisinin bu programı iptal etmek için yaptığı çalışmalar bizim politikacıları da etkilemiş. Herhalde "ne olur, ne olmaz" düşüncesi ile programa katılmamayı tercih etmişlerdir. Sivil kuruluşlarımızın tamamı programa davetli idiler. Bir kısmı kesin geliyoruz demelerine rağmen gelmemişlerdir.

Program iştirakçilerin azlığından çok içeriği ile daha çok konuşulacak önemli ve manidar bir organizasyon oldu. Gerek birinci oturumda, gerekse de ikinci oturumda sunulan tebliğler çok önemli idi. Ayrıca programın birinci oturumu canlı yayınlandı. Bu da programın en geniş kitlellere ulaşmasını sağladı.

Engizisyonları, birinci ve ikinci dünya savaşlarına, Hiroşimalara Müslümanlar sebep olmadı. Bu ay itibari ile ölü sayısının  700 bine ulaştığı Irak'da ki "Demokrasi Tüccarı"da biz değiliz.

650 yıl onca etnik ve dini gurubu birbirine düşürmeden, asimile etmeden yaşatan bir tecrübeyi sunmayı, bu kan ve göz yaşının eksik olmadığı ortamda sunmak istedik.
Eksiklikler de mutlaka olmuştur. Programın devamı da gelecektir.

Bunları sizinle ve "Gündem" okuyucuları ile paylaşmak istedim.

Selamlar

Mehmet Üstün