Haberin yayım tarihi
2008-11-14
Haberin bulunduğu kategoriler

Picqué: Türkiye 2. Grup Ülkeler Arasında Yer Alabilir..

Kısa adı TÖSED olan 'Türk Özel Sektör Derneği'  Brüksel Hükümeti Başbakanı Charles Picqué konuk etti.

Türkiye Belçika arasındaki dostluk ilişkilerinin anlatıldığı etkinliğe Belçika'da farklı sektörlerde aktif olan iş adamları ile özel davetliler katıldılar. 
 
Başbakan Charles Picque'nin onuruna Brüksel Bristol Hotel'de verilen yemeğe Brüksel Hükümeti Devlet Bakanı Emir Kır, Eski Senatör ve Gent Belediye Encümeni Fatma Pehlivan ve işadamları katıldılar...

TOSED Başkanı Vakur Dağdeviren, selamlama konuşmasında yaptıkları etkinlikler hakkında davetlilere bilgiler vererek, faaliyetlerinde Belçika Türk dostluk ilişkilerine önem verdiklerini, ticari ilişkilerin yanında kültür ve sanat etkinlikleri ile halkların birbirlerini yakından tanımalarına katkı yapmaya çalıştıklarını ifade etti.

Mehmet Türköz Başbakan Charles Picque'nin biyografisini okuyarak, çalışmaları hakkında bilgiler aktardı.
 
Türköz takdim konuşmasında Brüksel Hükümeti Başbakanı Charles Picqué'nin  1948 doğumlu olduğunu ve oldukça parlak bir siyasi geçmişi olduğunu belirtti. Türköz Charles Pique'nin 1983 yılında Sint-Gilles belediye encümeni olarak başlayan siyasi hayatı bir çok farklı görevi başarıyla yürütmesinin bir sonucu olarak 2004 yılında Brüksel Hükümeti Başkanı olarak devam ettiğini ifade etti.
 
Tösed tarafından organize edilen dostluk gecesinde bazı katılımcılara da söz verilerek yaptıkları çalışmalar tanıtıldı. Bu bağlamda söz alan Advanco Şirketi Müdürü Dr. Olgun Yenersoy firmalarının yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler sundu. Yenerson en son üzerinde çalıştıkları otomatik okuma teknolojisinde, özellikle tıb ve eczacılık sektöründe önemli bir atılım olacağı ve bu projenin ekonomiye yapacağı katkıdan bahsetti.

AB'nin Başkenti durumunda olan Brüksel'de faal olan TR Plus temsilcisi Bilge Fırat gecede söz alarak gelecek aylarda yapılacak faaliyetler hakkında bilgiler verdi. Akıcı bir İngilizce ile konuşmasını yapan Fırat TR Plus'un yeni projeleri hakkında basına daha sonra detaylı açıklamalar yapılacağını belirtti.
 
Tösed tarafından organize edilen gecenin onur konuğu olan Brüksel Hükümeti Başbakanı Charles Picqué konuşmasına TOSED Yönetim Kurulu Başkanı Vakur Dağdeviren ve ekibine böylesi anlamlı bir buluşturmayı organize etmelerinden  dolayı kendilerine teşekkür ederek başladı.


Charles Piqué'nin Konuşmasından Satır Başları…

-Belçika'nın bugün için en önemkli gündemi bölgeler arasında yaşanan anlaşmazlıklardır. Bu anlaşmazlıkların kökü Belçika devletinin kuruluşundan itibaren vardır. 1830 yılında Fransa ve İngiltere'nin garantörlüğü ile adeta bir tampon bölge olarak kurulan Belçika kuruluşundan bugüne sürekli Flamalar'ın baskısı altında olmuştur.

-Belçika tarihi ve konumu itibari ile aslında bir uzlaşma sembolüdür.  Belçika Avrupa Birliğinin kurulduğu yerdir. Ayrıca özellikle Brüksel kültürel, ekonomik ve sosyal açıdan tam bir açık labaratuardır.  Bugün için Brüksel'de Avrupa kökenli olmayan bir çok insan yaşıyor. Avrupa'da yüzde 60'lık bir ekonomik güç Brüksel merkez olmak üzere 500 km'lik bir çember içersinde dönüyor.

-Belçika'da yaşayan Türkler konusunda önüme şaşırtıcı bilgiler geliyor. Belçika'da yaşayan Türkler'in yüzde 85'i Belçika vatandaşı olmuş durumda. Türk kökenli yurttaşlarımızın büyük bir bölümü burada mal-mülk edinöiş durumda. Bu durum ise onların burada kalıcı olduklarını gösteriyor. Bu bağlamda artık çok kültürlülük Brüksel'in gerçeğidir.

-Aslında somut bir sonucu olmayan geçici birliktelikleri sevmiyorum. Fakat Türkiye ile son yıllarda her alanda giderek gelişen ilişkileri çok ciddiye alıyorum. İstanbul harika bir şehir. Ekonomik potensiyeli çok büyük. Büyük bir metropol.  Özellikle İstanbul ile çok dinamik bir ilişkimiz var. Kısa zamanda Türkiye ile Belçika arasında önemli bir ortaklık ve Pazar alanı yaratıldı.

-Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda samimi olmak gerekiyor. AB'ye tam üyelik hakkını alabilmek için 80 bin sayfalık katılım şartlarımız bulunuyor. Bir ülkenin tam üyeliği için tüm bu katılım şarlarının yerine getirilmesi gerekiyor.

-Bugün Avrupa Birliğine aday ülkeler içinde Türkiye ekonomik açıdan en gelişmiş ülke durumunda. Bir çok ülke adaylık konusunda oldukça mesafe almasına rağmen ekonomik yönden Türkiye'nin çok gerisinde bulunuyor.

-Ancak Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliği konusunda üyeliği belirleyici unsurlar olarak daha çok ekonomik iyimserlik, jeostratejik konum, ve Avrupa'nın güvenliği üzerine konoşuluyor. Bunun yanında aslında önemle üzerinde durulması gereken konuların başında ise aslında evrensellik geliyor.

-Türkiye'nin adaylığı söz konusu olunca sürekli gündeme gelen konuların arasında bir çok üye ülkenin sözcüleri tarafından engel olarak islam ve laiklik gündeme getiriliyor. Türkiye'de son zamanlarda Laiklik konsunda bir kırılganlık olduğu söyleniyor. Bununla birlikte bir Bosna'nın da aday ülkeler arasında olduğunu unutmayalım.  Daha önceleri Tanrı'ya referans göstern Avrupa ülkelerini unutmayalım. Polonya, İrlanda ve Malta ile yaşanan sorunları hatırlamak gerekir.

-Ailece tatilde olduğum bir dönemde ben Malta'da bir kaza yaptım. Kaza sonucu Polis'e gittiğimizde bana doğru ifade vereceğime dair 'İncil' üzerine yemin ettirdiler.  Bütün bu yaşadıklarımızı unutmamak gerekiyor.

-Almanya Şansölyesi Merkel, Türkiye AB'ye üye olursa temsilcisiz olmayacağını söyledi. Bazı ülkeler büyük bir Türkiye'nin dengeleri baozacağından korkuyor. Fakat diğer yandan Türkiye'deki nufus artışının durağan hale gelmeye başladığını da görmek gerekir.

-Aslında Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeleri çok hızlı bir şekilde zorluk çıkarmadan AB'ye aldık. Bana göre birbiriyle uyum sorun yaşamayan büyük ölçüde birbirine entegre olmuş güçlü bir çekirdek Avrupa olacaktır. Fakat bununla birlikte tam üyelik konusunda bazı sorunları şamayan ülkeler 2. bir halka oluşturabilirler.

-Sonuç olarak Türkiye'nin bu 2. Halkanın içersinde olması beni rahatsız etmeyecektir.
 
Editörün Notu:
Öncelikle Tösed İş Adamları Derneği tarafından Brüksel Bristol Hotel'de organize edilen buluşmadan dolayı yöneticilerini başarılı bir çalışma örneği vermelerinden dolayı kutlarız.

Bu öneml buluşmanın dostluk ve lobby anlamında yaratacağı katkı ve artı değerden hiçbir kuşkumuz yok.

Ayrıca özellikle Brüksel Bölgesi başbakanı konumunda olan ünlü Politikacı Charle Piqué'nin verdiği mesajların da çok önemli olduğunu belirtmek isteriz.

Piqué konuşmasında belçika'nın kendi gerçekleri, çok kültürlü bir toplumun ortak kaderi ve AB-Türkiye ilişkilerinde genel görüşlerini yansıtırken asıl can alıcı noktanınj en son söylenen cümlenin içinde saklı olduğunu düşünüyoruz.

Başbakan Charles Piqué szölerini bağlarken bir çekirden Avrupa'nın varlığında, bir de tam üyelik konusunda sorunlu olan ülkeler için 2. Halkadan bahsetti. Oldukça manidar ve farklı anlamlar çıkarabileceğimiz bu ifadenin ne anlama geldiğini kendisine bir daha sormak isteriz.

Belçika'daki siyasi partiler içersinde Liberal partilerin Türkiye'nin uyum sürecini tamamladıktan sonra şartsız tam üyeliğinin kabul edilmesinin AB'nin çıkarına olduğu ifade edilirken, CD&V(Flaman Hristiyan Demokratlar)'nin kısmen diğer Avrupalı Hristiyan Demokrat çizgisine yakın olduğu bilinmektedir. PS ve Spa'nın ise bugüne kadar farlı gerekçeler gündeme getirilerek açık bir şekilde henüz ilan edilmeyen üyelik düşüncesi acaba bu açıklama ile imtiyazlı ortaklığa bir vurgu olarak mı görülmeli?.

Diğer yandan bu ifadeler bir İngiltere gerçeğine gönderme de olabilir. Örneğin ortak para birimi olarak halen Euro'yu kabul etmeyen ve kendi para birimini kullanmaya devam eden İngiltere'nin durumu bir 2. Halka ülkeler örneği olarak mı görülüyor?.

Kısaca Brüksel Bölgesi başbakanı Charles Picqué Türk İş Adamları ile buluşasında ifade ettiği bu 2. Halka konusunda daha açık olmalıdır.
 


     
      

     
      

     
      

     
      

     
      

     
      

     
      


 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.