Belçika basınına yansıyan bilgilere göre Avrupa'da 400 üzerinde dernek ve federasyon Brüksel'de bir araya gelerek Avrupa İslam Sözleşmesi(Europees Islamitisch Charter) anlamına gelen bir belgeye imza attılar.
Bu belgeye Belçika Müslümanlarını temsil etmek üzere Belçika Müslümanlar Birliği(de Liga voor Moslims in België/LMB) ve Avrupa Müslüman Gençlik ve Öğrenci dernekleri organizasyonu(European Muslim Youth and Student Organisations/Femyso) Charter belgesini imzaladılar.
Avrupa İslam Örgütleri Federasyonu(Federatie van Islamitische Organisaties in Europa/FIOE) başkanı Zweed Chakib Benmakhlouf Charter sözleşmesinin imzalanmasında sonra yaptığı açıklamada "Bizler herkesin kendisini evinde hissedeceği modern bir Avrupa'nın kurulması için insanlar arasında güçlü bir diyalog zemini hazırlanması açısından yüzlerce dernek ve federasyon tarafından imzalanan Charter olayını çok önemli buluyoruz.
Charter girişiminin altyapısını 2000 yılından itibaren hazırlamaya başladık Buradaki hedefimiz Avrupa İslamı konusunda bir görüş, bir duruş ortaya koymaktı. Avrupa'da yaşayan Müslüman topluluğun geleceği, saygın bir vatandaş olarak hayatın her alanına katılımı için böyle bir sözleşmeye ihtiyaç vardı.
İmzaladığımız Charter çerçevesinde Müslüman kökenli vatandaşların adil, eşit ve farklılıklara saygı temeline dayalı yurttaş olarak kabul görmelerini kolaylaştıracaktır.
İmzalanan Charter-Sözleşmeye göre Avrupa'da yaşayan Müslümanlar kendi kimliklerini muhafaza edip ve vatandaşlık görevlerinin bilincinde olarak yaşadıkları ortama uyumlu ve ahenkli bir şekilde katılmaya çağrılmaktadır" demektedir..
Vrt televizyonu Avrupa Müslümanları Sözleşmesini(Charter) tartışmaya açtı..
Flamanca yayın yapan Vrt televizyonunda Pazar günü oldukça yoğun bir kitle tarafından izlenen "de Zevende Dag" adlı programda gündeme getirilerek enine boyuna tartışıldı.
Neler dediler?
Dr. El Kalaai Mouloud
Avrupa Müslümanları Sözleşmesi(Charter) tartışmasına Fas kökenli Müslümanları temsil etmek üzere katılan Dr. El Kalaai Mouloud Brüksel'de yapılan geniş katılımlı toplantıya 400'ün üzerinde dernek ve federasyonun katıldığını belirterek büyük bir organizasyonun başarıyla tamamlandığını söyledi.
Dr. Kalaai imzalanan sözleşmede 7 ve 8. maddelerin Kadın-Erkek eşitliği ile ilgili olduğunu belirterek bu konuda İslam'ın ayrımcılık yapmadığını ve kendilerininde bu sözleşmeyle Avrupa toplumuna bir çeşit güvence verdiklerini belirtti.
Dr. Kalaai sözleşmedeki 10. maddeye de değinerek ailenin önemini vurguladı.
Dr. Kalaai ayrıca Müslüman kökenli insanların da en az Avrupalılar kadar çevreyi önemsediklerini ve bu konuda 32. maddeyi sözleşmeye koyduklarını belirtti.
Dr. Kalaai ayrıca Avrupalı Müslümanlar olarak yaşadıkları ülkenin insanları ile hak, hukuk ve karşılıklı saygı çerçevesinde uyumlu bir şekilde birlikte yaşamak istediklerini belirterek Avrupa toplumu için Müslümanları bir tehlike oluşturmasının söz konusu olmadığını kesin bir dille ortaya koymak istediklerini belirtti.
Selahattin Koçak:
Beringen belediye encümeni Selahattin Koçak Avrupa Müslümanları Sözleşmesi(Charter) olarak ortaya konan çalışmanın hiçbir anlam ifade etmediğini belirterek bu yapılan işin sadece bir çeşit göz boyama operasyonu olduğunu savundu.
Koçak konuşmasında;
"Normal olarak herkes mevcut kanunlara uyduğu zaman özel olarak bir Charter imzalamaya gerek yok. Belçika'da mevcut kanunlarla zaten herkesin hakkı, hukuku belirtilmiş durumdadır.
Müslümanların ayrıca özel olarak çevreyle ilgili hassas olacağı konusu çok saçma bir ifade tarzı. Bizler zaten kanunlara uymak ve üzerimize düşen görevi yapmak zorundayız. Kanunda kimseye ayrıcalık zaten söz konusu değil. Bu tür extra şeyler icat etmeye hiç gerek yok.
Avrupa Müslümanları Sözleşmesinden bahsediliyor. Fakat Avrupa'da yaşayan milyonlarca Türk kökenli Müslüman'ın böyle bir çalışmadan haberi bile yok. Bu çalışmanın tamamen Arap kökenli derneklerin kendi aralarında organize ettiği özel bir çalışma olduğu görülüyor.
Bir diğer önemli durum ise bir bayram gününü dahi birlikte kutlayamayan Müslüman topluluklar nasıl olupda bir Charter çerçevesind sorumluluk alacaklar. Böyle bir şeye lüzum olup olmadığana karar vermek için aslında önce toplum içersinde tartışmaya açılması gerekirdi. Bana göre şu anda yapılan şey tamamen bir şowdan ibaret"..