Yüreğimiz yanıyor, göz yaşlarımıza hakim olamıyoruz, anakuzuları kör kurşuna hedef oluyor, dağ gibi yiğitleri çakkalar vuruyor, başılmız sağolsun diyoruz ! ama ateş düştüğü yeri yakıyor kanayan yüreklere engel olamayız, analar kuzularını kaybediyor babalar dağ gibi 20 yıl besleyip büyyüttüğü yiğitleri yatırıyor toprağa ve vatan sağolsun diyor.
Buraya kadar herşeyi iyi anladık ama esas anlayamadığımız tarafı ise şu. Sur gibi korunduğunu bildiğimiz sınırlarımız ve bu sınırlardaki komşu ülkeler veya onların abeyleri nutuklar atarak bu sıra dışı gurubu terörgurup diye nitelendirip faliyetinin durdurulmasını savunuyorlar. Bunu da anladık. Peki bu sınırlarda halen bize, ülkemize, ve askerimize, saldırı oluyor bunu anlayamadık, 40 bini aşkın insanımızı kurban verdiğimiz bu uğurda halen bir arpa boyu yol alınmadı, nasılmı bu teröristler halen aynı yerinde ve insanımıza saldırıyor, sınır ötesi harekatlar baskınlar kökü kesilecek nutukları uygulamalar kınamalar vesayre binlerce düzmece sözler ve kaybolan yıllar ve bu yıllar içinde toprağa şehit verdiğimiz 40 bin insanımız bu nasıl mücadele anlayamadım doğrusu.
Bu günkü Irak topraklarını işkal edenler ve onların adamlığına soyunan aşiret ağaları bu işe destek değilse, bize yapılan saldırıyı da kınıyorsa bu haklı mücadelemizde bizimle beraberse ? kuduz köpek gibi bize hırlamaya hakkı yok ve bizde bunlardan korkup çekinmemize lüzum yok, bugünkü Türk silahlı kuvvetleri kurtuluş savaşı yıllarındaki gibi değil ve donanımlı bir orduya sahibiz, ve sınır ülkelerine de sudan bahanelerle yaşanan işkal olayları görüyoruz ama biz canımızı yakanlara karşı sapan taşı atar gibi arada bir bi harekat yapıyoruz bin bir zorluklarla çıkartılan teskereler yüzünden o günlerdede zaten terör örgütlerini boşaltırlar kamptan bizde oraları bombalar geliriz işte bu nasıl etkin mücadele ? uzun menzilli silahla saldırmışlar peki bizim onların menziline ulaşacak silahımız yokmu ?
Bu saldırılar nasılmı durur ? onların menzili olan oraya çizerim bir sınır dikerim askeri ta oraya Türkmen şehri olan Kerkük'e gir oraya birliğini kur hem orada ki Türk'leri sahiplen hemde orada da rahat durmayanlarmı var onları konturol altına al, Amerikanın orada kimi var ? akrabasımı var, veya dindaşı mı var ? oradaki aşiret ağalarıyla aralarındaki bağlantı nedir, kime ne için bekçilik yapıyor, yani kısaca söylemek istediğim şey şu korkmamıza gerek yok orada da bizim Türkmen kardeşlerimiz var ve oralardan bize saldırı var bu bizim için yeterli bir sebep, mesela İsrailin Filistin'e haksız yere girmesi bul dozerlerle evleri yıkıp yakması ve Lübnan'ı yerle bir etmesi sadece bir kaç askeri kaçırıldı diye, (ama bizim hergün yüreğimiz yanıyor) Rusya Gürcistan'ı sudan bir bahaneyle girdi herşeyi yerle bir etti yaktı yıktı yıllardır Çeçenleri dağlara sürüp adeta vatanlarını onlara dar ediyor, ne oldu ? keza Afkanistan da olanlar dünyanın gözleri önünde olan işler bunlar.
Beyler bu yazdıklarımı artık bu ülkede çocuklar bile konuşuyor, ömrünü siyesete vernenler, gazetelerde köşe işkal edip köşe yazanlar yani aydınlar, kısaca mesleğine ömrünü verenler bu uğurda iddialı olanlar hiç kimseyi beğenmeyip benim dediğim doğru diyenler Allah aşkına sizin aklınıza bunlar gelmiyormu ? yoksa bizim bilmediğimiz durumlar var da bizden birşeylermi saklıyorsunuz ? çokmu zor Barzani yi Talabani yi oradan alıp getirmek ve mevcut imralıda yatanın yanına koyup bildiklerinizi söyleyin deyip bir hafta süre verip onları ipe çekmek çok mu zor, veya onların bulundukları yere iki füze yollamak, bu ikilinin ve Abd nin bu olayı kınaması veya laf etmesi o kadar basit ve yalan ki artık dalga geçtiklerini açık açık belli ediyorlar bu tür dalgalara bizim ihtiyacımız yok kesin çözüm gir kuzey Irak a kardeşim kuzey Irak a taki adam gibi bir adam Irak hükümetinin başına oturup buralara sahip olana kadar gereğini yap sudan bahanelerle orada oturanların da bize söz hakkı olamaz zaten.
Biz bunları yazıp çizerken ve sitem ederken diğer yandan, Elinizde bu iş için yetiştirilmiş özel birlikler varken, neden onları pasifize ettiniz? 2002'ye kadar dağlarda Özel Harekatçılar geziyordu. Niye onları binalara hapsettiniz? PKK'lıları neden hapisten çıkardınız? 301. maddeyi neden tartışmaya açtınız. Demezlermi adama bu nasıl mücadele ? Bence bu konunun uzmanlarını yeniden toplayıp terörle etkili bir mücadele vermek için elimizdeki bu kadar deneyimli insanları değerlendirmemiz gerek diye düşünüyorum doğrusu ve kendi evlatlarımızın yardımıyla bu işlerin altından çıkarız doğrusu.
Mecliste bağımsızdan seçilip daha sonra kendilerini Kürt diye tanımlayan ve terörist guruplarla işbirliği için de olan Vekillerin sesi çıkmıyor, sanırım onlarda bir kınama yazar yayınlarlar bu yeterli değil mecliste teröristin işi ne bunları oradan indirin hak etmiyorlar gaye ve amaçları açık açık belli ve kimin adamı olduklarıda ortada, yerine ulaşırsa bende meclisteki DTP lileri kınıyorum yuh be halen terörist diyemiyormusunuz ?
Geçen haftalarda bir internet sitesinde okuduğum kadarısıyla, Avrupalı Politikacıların bazen insanı çileden çıkartacak düzeyde saygısızca yaptıkları aptallıklarına geçen haftalarda bir yenisi daha eklendi.
AB ile ilişkilerde Başmüzakereci sıfatı ile Brüksel'de temaslarını sürdüren Dışişleri Bakanı Babacan konuşma yapacağı Avrupa Parlamentosu salonuna PKK'lı Gülabi Dere davet edilir. PKK'lı Gülabi Dere'yi Babacan'ın konuşacağı salona soktular. Kırmızı bültenle aranan PKK'lı terörist Gülabi Dere'yi bir şekilde pazarlayarak zamanı geldiğinde kullanmak üzere Ali Babacan'la bir araya getirmeye kalktılar. Bu durumun fark edilmesi üzerine Babacan "Bu adam buradan çıkmazsa ben girmem" diyerek rest çekti.
Parlamento yetkilileri Dere'nin çok salonda az bir süre kalacağını söyleyerek Babacan'ı iknaya çalıştılar. Ancak Babacan kararlı tutumunu sürdürdü. Lagendijk de Gülabi Dere'yi salondan çıkardı. Şimdi kamuoyu her fırsatta terörizm ile mücadelede işbirliği çağrıları yapan AB Parlementerlerinde kırmızı bültenle aranan azılı bir teröristi AB toplantı salonlarına kimaldı ? kısaca bu işlerin arkasında duran AB ve ABD yani bu terör belasının anası da babası da bu ikili, biz kurtuluş yıllarında olduğu gibi kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız bu akan kana ancak yine biz dur diye biliriz.
İSTANBUL'UN KURTULUŞU 6 EKİM 1923
Tüm bu olumsuzluklar noktasında, İstanbulun kurtuluşunu buruk bir dille kutlamaktayız, 29 Mayıs 1453′te Fatih Sultan Mehmed Ordusunun fethederek müslüman topraklarına kattığı istanbulu 13 kasım 1918 de tekrar kendi topraklarına almak isteyen avrupalılara karşı verilen büyük mücadele ile Büyük türk milleti buna izin vememiştir.Nitekim 6 ekim 1923 tarihinde avrupalı devlerler türk bayragını selamlayarak istanbuldan ayrılmışlardır.
Tüm bu verdiğimiz şehitlere rağmen bu Millet yıllardır dimdik yaşıyor ve bu vatan için binlerce genç ölmeye hazır ve de sırada
Ne Mutlu Türküm Diyene!...
Mehmet ÖZKARAMAN
