Haberin yayım tarihi
2008-01-24
Haberin bulunduğu kategoriler

Türban her yerde..

Türkiye'de ve dünyada ekonomik kriz kapıdayken birden gündemin Türban konusuna kaydırılması ve her türlü tartışmanın önüne geçmesi olduça ustaca yapılmış bir gündem değiştirme operasyonu olsa gerek. 
 
Aslında başbakan Tayip Erdoğan'ı kutlamak gerekir. Nasıl oluyor da tüm medya, yazar çizerler tüm diğer acil tartışmalar kapıda dururken birden bire türban  tartışmanın balıklama atlıyorlar? Anlamak mümkün değil....
 
Bilemiyoruz, beklide onlar haklı. Beklide bu bir rejim değişikliğine doğru giden bir adım. Baksanıza başbakan Tayip Erdoğan artık meydan okuyor.
 
Şu sözlere bir bakın! Başbakan Tayip Erdoğan şöyle diyor: " Başörtüsü insanların, vatandaşların bireysel tercihidir. Bırak, bireysel tercihi olarak nasıl giyiniyorsa öyle giyinsin. Sen ne karışıyorsun buna. Bu ülkede, milletin kılığıyla kıyafetiyle kimsenin uğraşma hakkı yok. Olmamalı..Bu 'din ve vicdan özgürlüğü'ne girmezmiş. Ne özgürlüğüne girer?  Bizim önümüze ikide bir Anayasa'yı çıkartmasınlar. En az onlar kadar Anayasayı biz de biliriz. Bu ülkede eğer kuvvetler ayrılığı varsa, bu ülkede yasama, yürütme ve yargı erki birbirine müdahale etmeyecekse, herkes yerini, konumunu gayet iyi bilmeli. Kimse yasama, yürütme organının üstünde kendini göremez, bulamaz. Özellikle de kimse ihsası reyde bulunamaz. Kimse kendini yasama ve yürütmenin üzerinde görmesin. Yargı makamı ihsası rey makamı değildir. Onlar da görevini, Anayasa'nın tayin ettiği şartlar içerisinde yapmaya mecburdur. Demokratik hayatın temel unsurları olan siyasi partileri, baskı altına almaya kimse gayret etmesin. Bizim gayemiz, Atatürk'ün ifade ettiği, muasır medeniyet seviyesine Türkiye'yi çıkarmak. . Her zaman söylüyorum. 'Atatürkçüyüz' diyenler var. Atatürkçülük üzerinden geçinenler var. Bunların çoğu Atatürk'ün üzerinden geçinenler. Hani muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacaktık. Ne yaptılar bugüne kadar? Hiçbir şey yapmadıkları gibi, yerinde saydılar, hatta hep patinaj yaptılar. Bırakın ileri gitmeyi, mevcudiyeti kaybettiler. Herşeyi kaybettirdiler. Benim vatandaşımın kendine olan özgüvenini kaybettirdiler..

 
Türkiye hala bu sorunu çözemiyorsa, bu özgürlükler noktasında ciddi sıkıntıdır. Yeni anayasayı beklemeye de gerek yok. Bunun çözümü çok kolay. Otururuz beraberce mutabık kaldığımız bir cümleyle bu çözülür.  Siyasi simge olarak türban takmak suç mu? Simgelere, sembollere bir yasak getirebilir misiniz?" 

Erdoğan böyle diyor ama, kazın ayağının öyle olmadığını da herkes biliyor..Gelişmelere bakılırsa Türkiye yeni bir gereksiz gerginliğe doğru sürükleniyor. Bu yönde yargı kurumlarıda görüşlerini medya'ya aktardılar.

Yargıtay'dan açıklama: 
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya da, 17 Ocak'ta konuyla ilgili bir bildiri yayımlayarak, "(Türban) serbestliği eğitim ve öğretim kurumlarını laik ve üniter yapıya aykırı bir faaliyet alanına dönüştürür'. Cumhuriyet'in temel ilkelerini, 85 yıllık kazanımlarını yok saymak, özgürlüğü çağdaşlaşma yerine dini esaslar çerçevesinde ele alarak etnik gruplara, mezheplere, ırkçılara haklar vermek olarak görmenin ve tartışmanın ülkeye yarar getirmeyeceği halkı önce bilinçlendirmeye, ayrıştırmaya sonra da çatışmaya götüreceği açıktır" dedi.

 
Danıştay'dan açıklama:
Danış tarafından yapılan açıklamada ise ''Bu tür girişimler eğitim kurumlarıyla sınırlı kalmaz, toplumsal barışı zedeler'. Yeni düzenlemeler yapılırken Anayasa'nın temel ve değişmez ilkelerine ve yargı kararlarına uygun davranılmaması, Cumhuriyet'in kazanımlarına aykırı olacaktır." deniliyor..
 
Başörtüsü konusu Avrupa'da da gündeme damgasını vurdu. Bu yönde sabah gazetesi Brüksel temsilcisi Fikret Aydemir bir makale yazarak başörtüsü tartışmasının Belçika boyutunu ele aldı..

 
Gazeteci Fikret Aydemir'in yazısını okurlarımızın bilgisine sunuyoruz..

Türban her yerde 
  
Liberal Sol Parti Spirit Genel Başkanı Benitta Geysen, partisinin düzenlediği yılbaşı resepsiyonuna başörtüsü ile katılması türbanı bir anda Belçika'nın da bir numaralı gündemi haline getirdi.
 
Belçika'nın Gent kentinde uygulanmaya başlanan kamusal alanda türban yasağını protesto etmek için başörtüsü ile basının karşısına çıkan Başkan Geysen, Doğu Flanderen bölgesinde uygulanmaya başlanan başörtüsü yasağına karşı olan tavrını ortaya koymak için başörtüsü taktığını beyan etti.
 
Flaman ırkçı parti Vlaams Belang'ın önde gelen politikacılarından Filip Dewinter, Spirit başkanını "İslam için kendini satmak"la suçladı.
 
Spirit başkanının başörtüsü takması gündemden düşmek üzereyken, cdH partili 26 yaşındaki Türk kızı Mahinur Özdemir'le yeniden gündeme taşındı.
 
Belçika'nın tek türbanlı siyasetçisi Mahinur Özdemir'in, Valon Hristiyan Demokrat Partisi Genel Başkanı Joelle Milquet'in özel sekreterliği görevine getirilmesi türban tartışmalarını da beraberinde getirdi.  
 
Özdemir, "Türban siyasi bir simge değildir. Türkiye'de artk türban konusunda yaşanan kısır döngüye bir son verilmeli. Türbanlılar siyaset yapabilmeli. Zaten oraya kadar gelmiş insanlar giyinip, oturmasını bilirler. Çarşafla da Meclis'e gelmezler. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşleri gibi modern görünümlü olurlar" diyor.
 
Hıristiyan Demokrat Genel Başkanı Milquet'nin sağ kolu olarak göreve getirilen Mahinur Özdemir, Türkiye'deki türban tartışmalarını 'yersiz polemik' diye değerlendirse de, aslında kendisi Belçika'daki 'yersiz polemik'in öznesi haline geldi. 


Mahinur istese de, istemese de.
 
Başörtüsü gündemi yaratılarak, kamuoyunun dikkatinin başka alanlara kaymamasına özen gösteriliyor...

Belçika'da 'devlet reformu' nedeniyle 6 ay sonra zoraki kurulan hükümetin atacağı adımların neler olacağı beklenirken; 

Belçika'da geçici hükümetin devam edip etmeyeceği merak edilirken;

Gözler, Guy Verhofstadt'ın 23 Mart'tan sonra görevi kime devredeceğine çevrilmişken;

10 yıldır iktidardan uzak olan Hıristiyan Demokratların lideri Yves Leterme'nin başbakan olup olamayacağı tartışmalıyken;

Bir önceki hükümetin Adalet Bakanı Onkelinx'in uygulamaları nedeniyle hapishanelerden bırakılan kişilerin teker teker suç işleyerek yeniden yakalanması gündemdeyken;

İşsizlik rekor seviyeye çıkmışken;

ve hayat pahalılığı zirve yapmışken;

Belçika'nın da bir numaralı gündemi türban.
 
Başörtüsü ile başka şeyler örtülmeye çalışılıyor..

24/01/2008, Fikret Aydemir
Brüksel Yansımaları (SABAH)
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.