Haberin yayım tarihi
2013-03-23
Haberin bulunduğu kategoriler

Erdoğan Hollanda'yı Salladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa Birliği`yle müzakere sürecini şu anda devam ettiren Türkiye`ye karşı böyle bir vize uygulaması yapılmasının adaletle veyahut da Avrupa Birliği`nin ahlak kuralları olarak ortaya koymuş olduğu ahde vefa ilkesiyle de yakından uzaktan alakası yoktur. Bunun bir defa ortadan kaldırılması gerekir" dedi.

Erdoğan, Türk ve Hollandalı firma temsilcilerinin yer aldığı Steigenberger Kurhaus Oteli`ndeki Üstyönetici (CEO) Forumu`na katıldı.

IMF ile ilişkilere değinen Erdoğan, 2002 yılında göreve geldiklerinde Türkiye`nin IMF`ye borcunun 23,5 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu, 10 yıl içinde bu borcun şubat ayı ortasında 400 milyon dolara kadar düşürüldüğünü söyledi.

Erdoğan, "Mayıs ayı ortasında son taksiti ödemek suretiyle IMF ile olan borç ilişkimizi böylece kapatıyoruz, bitiriyoruz" bilgisini verdi.

Borç sıfırlanırken IMF`nin Türkiye`den borç talep ettiğini anlatan Erdoğan, 5 milyar dolar borç verme konusunda müzakerelerin sürdüğünü, anlaşıldığı takdirde Türkiye`nin IMF`ye borç vereceğini bildirdi.

Erdoğan, 10 yıllık süreçte 27,5 milyar dolarla devralınan Merkez Bankası döviz rezervinin de 124 milyar dolara yükseldiğini anlattı.

Bu ekonomik çerçevenin, uluslararası girişimcilerin Türkiye`deki yatırımlarını arttırmaları bakımından önemli bir zemin oluşturduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye`nin hala çok büyük alt yapı yatırımlarına ihtiyacı bulunduğunu belirtti.

Erdoğan, önümüzdeki yıllarda önemli projelerin hayata geçirilmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü belirterek, bu projelere Hollandalı şirketlerin de yatırımlarıyla katkıda bulunmalarını temenni ettiğini dile getirdi.

Uluslararası yatırımcıların önündeki engellerin kaldırılması bakımından önemli düzenlemeler yaptıklarını bildiren Erdoğan, bu amaçla Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansının kurulduğunu ifade etti.

Erdoğan, Türkiye`nin yakın çevresindeki birçok ülkenin, sahip oldukları ekonomik potansiyel ile Türkiye ve Hollandalı girişimcilere önemli fırsatlar sunduğunu kaydetti.

Türk şirketlerinin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki en büyük şirketler arasında yer aldığını vurgulayan Erdoğan, bölgeye yönelik ihracatın büyük bölümünün Türkiye`den yapıldığına dikkati çekti.

-Hollandalı yatırımcılara çağrı-

"Türkiye ve Hollandalı şirketlerin bu ülkelerde ortak yatırımlar yapmalarında büyük yarar görüyorum" diyen Erdoğan, Hollandalı iş adamlarına Türkiye`de yatırımlarını arttırma, Türk iş adamlarıyla yakın bağlar kurma çağrısında bulundu.

Erdoğan, Türkiye`nin stratejik konumu, dinamik ve hızla büyüyen iç pazarı, genç ve nitelikli iş gücüyle önemli fırsatlar barındırdığını dile getirdi.

Hollandalı iş adamlarına Türkiye`nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda verdikleri destek için de teşekkür eden Erdoğan, AB içinde Türk iş adamları için uygulanan vizenin kaldırılması konusunda öncülük etmelerini beklediğini bildirdi.

"Zira Schengen denilen olayın adaletle bağdaşır hiçbir yanı yok" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Avrupa ile yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmayan, Avrupa Birliği müktesebatı içerisinde zerre kadar yeri olmayan Latin Amerika ülkelerine vize olayında herhangi bir engel yok. Ama Avrupa Birliği`yle müzakere sürecini şu anda devam ettiren Türkiye`ye karşı böyle bir vize uygulaması yapılmasının adaletle veyahut da Avrupa Birliği`nin ahlak kuralları olarak ortaya koymuş olduğu ahde vefa ilkesiyle de yakından uzaktan alakası yoktur. Bunun bir defa ortadan kaldırılması gerekir."

Türkiye ile Hollanda`nın Avrupa`da ticari ve ekonomik açıdan büyük potansiyele sahip ülkeler arasında yer aldığını bildiren Erdoğan, Türk ve Hollandalı iş adamlarından bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmelerini, iki ülkenin refahının arttırılmasına yönelik katkılarını sürdürmelerini beklediğini kaydetti.

Enerji alanında Türkiye`nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu bildiren Erdoğan, "Tedarikçi bir ülke değiliz ama transit noktasında tam kilit noktadayız. Tüketimde, bu konuda tüketici bir ülkeyiz fakat tüketimde alternatifleri olan bir ülkeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Türkiye`nin artık sadece doğalgaz çevrim santralleriyle uğraşan bir ülke olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"10 yıl önce yüzde 52`sini enerjide doğalgaz çevrim santrallerinden elde eden bir ülke iken bugün bunu yüzde 46`ya indirebildik. Bu daha da aşağıya inecek. Biz enerjide tüketimi arttırırken bunu yüzde 46`ya çektik. Daha da aşağı inecek. Aynı şekilde termik santraller hiç kullanılmazken şimdi yoğun bir şekilde termik santrallerimiz artıyor, gelişiyor. Tüm bunların yanında hidroelektrik santrallerimiz yoğun bir şekilde artıyor. Oralardan enerji temini devam ediyor. Artık `su akar Türk bakar` diye bir felsefe veya bir nükte, bir latife yok. Artık `su akar, Türk de yapar` anlayışı hakim duruma geldi."

Erdoğan, Türkiye`de 10 yıl önce rüzgar enerjisi santralleri de bulunmadığını ancak Türkiye`nin bu noktadaki haritasının da çıkarıldığını ve bu santrallerin de Türkiye`de hakim bir unsur haline geldiğini ifade etti.

-Nükleer enerji-

Nükleer enerji konusunda ilk yatırımın Mersin Akkuyu`da yapıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"En geç 7 yıl içerisinde 4 bin 500 megavat kapasitesi olan ilk nükleer enerji santralimizi devreye almış olacağız. İkincisinin ihalesine bu yıl içerisinde çıkıyoruz. Şu anda çalışmalar devam ediyor. Bir taraftan üçüncü nükleer enerjinin ihalesinin de hazırlıklarını yapıyoruz. Bunların da kapasiteleri yine 4 bin 500, 4 bin 500 şeklinde olacak. Bununla ilgili görüşmeler de devam ediyor."

Erdoğan, Türkiye`de "çok ciddi kömür damarları" olduğunu belirterek, kısa bir süre önce yerli bir firmanın termik santralinin açılışını yaptığını, baktığında bacadan duman değil, buhar çıktığını anlattı.

Teknolojinin ileri bir noktaya geldiğini söyleyen Erdoğan, "Çevreci bir anlayışla bir üretimin olması bakımından bu çok çok önemli. Termik santrallerde de bunu yerli kömür kullanılırken demek ki bu başarılıyor. Yani cari açık açısından da ithal kömüre değil yerli kömüre de ağırlık vermek suretiyle bu adımı da atıyoruz ve bu konuda da çok ciddi rezervlere Türkiye olarak sahibiz" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye`nin turizmde de ciddi bir potansiyele sahip bulunduğunu belirterek, otellerin ihtiyaca cevap veremediğini vurguladı.

Göreve geldiklerinde 13 milyon, geçen yıl sonu itibariyle ise 32 milyon turistin Türkiye`yi ziyaret ettiğini anlatan Erdoğan, finans sektöründe de farklı bir noktada olunduğunu bildirdi. Erdoğan, finans sektörünün 10 yıl önce batan bir sektörken, şimdi kazanan hale geldiğini kaydetti.

Toplantıya Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın ve AK Parti Milletvekili Cevdet Erdöl de katıldı.

Yunus biyolojik ailesine “iade edilmelidir’’

Erdoğan, Hollanda`da lezbiyen çifte verilen Yunus`la ilgili "Eşcinsel bir aileye bir çocuğun teslim edilmesi ahlak kurallarına terstir. STK’ların olayı hükümete ve yargıya bırakmaması ve kendilerinin devreye girmesi gerekir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda ziyaretinde Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile birlikte düzenlediği basın açıklamasında, Türkiyeli bir aileden alınıp lezbiyen bir çifte verilen Yunus isimli çocuğun biyolojik ailesine “iade edilmesi”ni istedi.

Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Koruyucu aile sisteminde, çocukların kendi kültürlerine uygun aileye, mesela Müslümansa Müslüman bir aileye verilmesi gerekir. STK’ların olayı Hollanda hükümetine ve yargısına bırakmaması ve kendilerinin devreye girmesi gerekir.

“Bunu halkının çoğunluğu Müslüman olan bir kültür için söylüyorum, eşcinsel bir aileye bir çocuğun teslim edilmesi o toplumun ahlak kurallarına ve inanç değerlerine terstir. Biz emaneti emin ellere teslim etmek zorundayız. 6 yaşındaki çocuk böyle bir tercih yapamayacağına göre, bu tercihi yetkili kurum yapmalıdır.

“Ben Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurdum. Bunu kurmamın neden, aile toplumsal bir kurumdur.

“Umut’un biyolojik ailesine iadesi yargının elinde.  Aile iki çocuklu, nasıl öbür çocukları iade edildiyse, üçüncü çocuklarının da iade edilmesini temenni ediyoruz.”

Erdoğan, Hollandalı bir gazetecinin bu yaklaşımın Türkiye’nin AB’ye girişini olumsuz etkileyeceğini düşünüp düşünmediğini sorması üzerine “Ben Hollanda’nın bu üyeliğe olumlu yaklaştığını düşünüyordum. Herhalde bu konudaki olumsuz yaklaşım size ait” dedi.

Erdoğan Türkiye`ye hareket etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda`daki temaslarını tamamlayarak özel uçak ``ANA`` ile TSİ 20.50`de Türkiye`ye hareket etti.

Erdoğan`ı Amsterdam Schiphol Havalimanı`ndan Türkiye`nin Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Hollanda`nın Ankara Büyükelçisi Jan Paul Dirkse ve Hollanda Dışişleri Bakanlığı Protokol Şefi Jan Bijl de Vroe ile öteki ilgililer uğurladı.

Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın, Erdoğan`ın dış politika danışmanı büyükelçi Ahmet Necati Bigalı, AK Parti Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl de Türkiye`ye gitti.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.