Almanya’da birçok farklı dilde yayın yapan Deutsce Welle gazetesi çok önemli bir konuyu gündeme getirdi.

Almanya'da aile içi şiddetin her beş kurbanından biri erkek. Tami Weissenberg de yıllarca eşinden şiddet görmüş, kemikleri kırılmış. O yaşadıklarını anlatıp kendi durumundaki erkeklere yardım etmeye çalışıyor.

Yıllarca eşinden şiddet gören Tami Weissenberg’in ilginç hikayesi aslında toplumsal ve sosyal bir yaranın farklı bir boyutuna ayna yansıtıyor.

Kadınları sürekli ön planda tutup erkekleri göz ardı eden bir anlayışın çok sağlıklı bir yaklaşım olmadığı bu haberde görülüyor.

Yaşayan her bireyin temel hakları, yaşam koşulları ve karşılaştıkları şiddet, ayrımcılık, dışlama, ötekileştirme birlikte ele alınmalı. Gördüğüm kadarıyla kadınlara yönelik şiddet sürekli gündemde tutulurken erkekler birer canavar gibi gösteriliyor. Yaratılan algı hayatın adil paylaşımını, ortak yaşamın ahengini tehdit ediyor. Şiddete elbette karşı olunmalı, kimden ve nereden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun. Artık çağımızda erkek ve kadının birlikte görüldüğü daha vicdani ve adil bir yaklaşımı anlatacak yeni bir felsefi mantık üzerine kafa yormak gerekiyor.