Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun, ANAP Genel Merkezi'nde ortak basın toplantısı yaptı ve bu yılsonuna doğru iki partinin birleşeceğini duyurdu. Uzun, açıklamasında, "Yılsonundan 1-2 ay öncesinden, hukuken bütün sürecin tamamlanmış olabileceğini görmemiz mümkün," dedi. ANAP Genel Başkanı, parti tüzüklerinde yapılacak değişiklikler üzerinde çalışıldığını ve büyük ölçüde mutabakata varıldığını bildirdi.
ANAP Genel Başkanı, Türkiye'nin ihtiyacı olduğu için böyle bir birleşmeyi gerçekleştirmek zorunda olduklarını kaydetti ve "Türkiye'nin normalleşmesi gerekiyor," dedi ve şöyle devam etti:
"Bugün yaşadığımız hayat normal değil. Bir aydır Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Toplantısı var, çıkan haber; atama krizi! Birkaç gün önce YÖK Genel Kurulu toplandı, çıkan haber; katsayı krizi! MGK toplanıyor, Kurul'un sivil ve asker kanatları arasında gerginlik haber konusu... Bunlar normal durumlar değildir. Türkiye'nin normalleşmesi gerekiyor, yeter artık! Türkiye'nin nefes alması gerekiyor, işte biz onun için bütünleşiyoruz."
TOPLUM KIRKPINAR GÜREŞÇİLERİ GİBİ BİRBİRİNE GEÇMİŞ
Toplumun, Kırkpınar güreşçileri gibi birbirine girdiğini savunan Uzun, sorunların bu yolla çözülemeyeceğini ifade etti ve Türkiye'nin, çözülecek çok derin problemleri bulunduğunu dile getirdi ve "Siyasetçilerin görevi sadece problemleri saymak değil, onlara çözüm üretmektir... İşte biz, Türkiye'nin önüne, çözüm önerilerini getireceğiz," dedi.
YENİ BİR SİYASİ HAREKET ORTAYA ÇIKARIYORUZ
ANAP Genel Başkanı Uzun'dan sonra konuşan DP'nin Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, iki partinin, 26 yıl süren bir ayrılıktan sonra bir araya geldiğini söyledi ve birleşmedeki kararlılığı "Mutabakatımız tamdır, kararımız kesindir, Türkiye'ye yeni bir imkan, yeni bir siyasi hareket ortaya çıkarıyoruz," sözleriyle dile getirdi.
Cindoruk, söz konusu birleşmenin, herhangi bir siyasi harekete karşı yapılmadığına vurgu yaptı ve şöyle devam etti:
"Siyasi partiler gelir giderler. Siyasi partiler iktidar da olurlar, onlar gelip geçicidir. Hangi parti iktidarı, bizim milletimizin ömrü kadar uzun olabilir. O nedenle kimse zannetmesin ki bunu bir siyasi partiye karşı ortaya koyuyoruz. Hayır! Seçim, liberal demokraside, sadece şahısları seçmek için yapılmaz, görüşleri iktidara getirmek için yapılır. Biz de, yeni bir görüş değil, eski, köklü ama Türkiye'de etkisi olan bir görüşü merkez siyasete, tekrar siyasi hayatımıza kazandırmak için yola çıkıyoruz." DP lideri, Türkiye'de bugün bir demokrasi krizi olduğunu savundu ve "Korktuğumuz, üzüldüğümüz, yenmeye çalıştığımız kriz budur," dedi. Cindoruk, böyle bir dönemde, siyaseti normalleştirecek bir siyasi birliği ortaya çıkaracaklarını kaydetti.
CEZAEVLERİ TOPLAMA KAMPLARINA DÖNMÜŞ "
Tutukluluk hali tutsaklık haline geldiyse ve cezaevleri, toplama kamplarına dönmüşse, Türkiye'de o zaman bir hukuk ve adalet krizi vardır. Bunları aşmak, bunları yerlerine yerleştirmek bizim görevimizdir. Bireyin temel görevi, hakkı, özgürlüğüdür. Siz bireyin özgürlüğünü demokratik açıdan sağlayamıyorsanız ve onu, demokratik olmayan yollarla cezaevine sokuyorsanız, gözaltına alıyorsanız orada adalet krizi de var, anayasa krizi de var. Demokrasi krizi de vardır." İkili, açıklamalarından sonra gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin sorusu üzerine Uzun, birleşmeden sonra Genel Başkanlığı Cindoruk'un sürdüreceğinin düşünüldüğünü, şu sözlerle yansıttı:
GENEL BAŞKAN CİNDORUK OLACAK
"Şimdi bu iki partiden birinde, Türkiye'nin en tecrübeli siyasetçilerinden biri varsa ve diğerinde benim gibi, Türkiye'nin en genç siyasetçilerinden biri varsa, zannediyorum bu genel başkanlık meselesi en kolay aşılacak meseledir, dolayısıyla böyle bir sorula karşı karşıya kamlayız." Uzun, ANAP'ın mevcut genel merkezinin de, Turgut Özal Fikir ve Araştırma Merkezi adıyla, yeni partinin ar-ge faaliyetlerini sürdüren birimi olarak kalacağını duyurdu.
