Haberin yayım tarihi
2009-04-15
Haberin bulunduğu kategoriler

Başbuğ; 'Ordu, Peygamber Ocağıdır'..

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, laiklikten TSK'nin dine bakışına demokrasiden terörle mücadele kadar bir çok konuda önemli açıklamalar yaptı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul'da Harp Akademileri Komutanlığı Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi'nde "Yıllık Değerlendirme Konuşması" yaptı.

TSK'NIN DİNE BAKIŞI

Lakilik karşıtı eylemlerde demokrasi ve yasalar çerçevesinde, daha etkin cevap verebilmek için bu olayların sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarının ne olduğunun analiz edilmesi gerekmektedir. Gerçek mütedeyyin kişilerle kimsenin sorunu olmamalıdır. Din gerekli kurumdur. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız din Allah ile kul arasındadır. Atatürk diyor ki 'Din işlerini devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor amaca ve eyleme dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. Ve buna asla meydan vermeyeceğiz. '

TSK ASLA DİNE KARŞI OLMAMIŞTIR

Askerlik moral değerlere önem veren mesleklerin başında gelir. Elbette bireysel açıdan din önemli bir etkendir. Halkımımızın değerlerine saygı duymaması düşünülemez. Binlerce evladını şehit vermiş bir ordudur. Bizim için şehitlik ve gazilik kutsaldır. Ayrıca ordunun halk arasında peygamber ocağı olduğunu bilmekteyiz. Açıkça söylüyorum TSK hiç bir zaman dine karşı olmamıştır.

Bizim karşı olduğumuz husus siyasi ve kişisel amaç ve çıkarlar için dinin ve din duygularının alet edilmesi ve araç olarak kullanılmasıdır.. Laikliğin din karşıtı olma ve dinin bireylerin hayatlarından soyutlanması anlamına geldiğinin söylenmesi TSK'yı din karşıtı bir kurum olarak gösterilmesi her şeyden evvel Atatürk'e ve onun ordusuna en büyük haksızlık ve sorumsuzluktur.
  
CEMAAT YORUMU

Herkes Anayasa'nın 24. maddesini uygun davranırsa sorun kalmaz. Din eksenli cemaatleri 24. maddede nereye koyacaksınız? Dinin araç haline getirmek dine en büyük kötülük değil mi? Toplumun inanan inanmayan ayrımı yapanlara soruyorum. Dini inançlarını hangi hakla değerlendiriyorsunuz. Bu kişi dindar bu kişi dindar değil diye nasıl bir ayrım yapabiliyorsunuz. Kutuplaşmalarla nereye gideceksiniz

Bugün bazı cemaatler ekonomik güç olmaya gidiyor. Sorun dini duygularının kendi amaçları için alet olarak kullanılmasıdır. Bazı din eksenli cemaatler demokratik alanın bir oyuncusu olarak takdim etmekte ve görünürde güçlü bir konuma geldiğini zannetmektedirler. Bazı din eksenli cemaatler TSK'yı hedeflerine ulaşmakta en büyük engel olarak görüyor. Her fırsatta destekleyicileri sayesinde TSK aleyhine faaliyet göstermektedirler. Hukuk devleti kapsamında bu yapılanlara karşı TSK'nın etkisiz ve tetkisiz kalacağını düşünmek büyük yanılgıdır

TSK DEMOKRASİYE BAĞLI

Bir kuvvetler ayrılığı, iki yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü, üç çoğulculuk, farklı düşüncelerde olabiliriz önemli olan medeni ortamda tartışabilmemizdir. Kurallar vve kurumlar rejimi olmasıdır. Demokrasi aynı zamanda sorumluluklar getirmektedir. TSK demokrasi rejimine bağlıdır ve saygılıdır. Demokrasi ve laiklik arasında sıkı ilişki vardır. Laiklik egemenlik sorununu da çözmüştür. Geçmişten bugüne kadar laiklik karşıtı hareketlerle karşılaşıldığı bir gerçektir.

TERÖRLE MÜCADELE VE OBAMA'NIN ZİYARETİ 

TERÖR ÇÖKÜYOR

Terör örgütü kan kaybediyor. Irak'ın kuzeyi emniyetli değil. Haberleşme kesildi. Moreller çöktü. Üst kadroda çekişme var. Bireylerimizin desteğiyle TSK ve emniyetimizin kararlılığı karşısında karşı tarafın arzu edecekleri sonuçu almaları mümkün değil. Kanlı bir süreçtir. sbır ister dayanıklılık ister. Kahramanca mücadele edenlerin şerefiyle onuruyla moraliyle oynanmasına duyarsız kalmaz. Herkesten aynı duyarlılığı göstermesini bekliyoruz.

GELİNEN NOKTA İYİ

TSK'nın 1984'ten beri verdiği şehit sayısı 4970. Irak'ta ASD kuvvetlerinin verdiği kayıp buna yakın. Terör örgütü 40 bine yakın personelini kaybetti. 1993 yılında 5717 olay verdiğimiz 538 1479 hayatını kaybeden vatandaş sayısı. Geçen yıl 1612 olay meydana geldi, 132 şehit sayısı. Halk 1990'lı yıllarda akşamları dışarı çıkabilir miydi? Bir ülkenin namus borçlarını ödemesinden birisi de şehitlerine sahip çıkmasıdır. Korucular 1335 şehit verdi. Bunların silahlı kuvvetlerin yanında yer alması etnik çatışma olmadığını gösteriyor. Yanlışları düzeltmek ayrı bir şey sisteme tümüyle saldırmak ayrı bir şey

LAİKLİK VE DEMOKRATİK

ABD Başkanı Obama Meclis'te şunu söyledi: 'Atatürk'ün en büyük mirası laik demokrasisidir.' ABD Başkanı'nın bu söylemini dost bir halka sempatik görünme arzusundan ziyade ABD'nin uluslararası alanda karşı karşıya kaldığı sorunlar açısından bir çözüm arayışı olarak önemsiyoruz. Türkiye'nin gücü laik ve damokratik yapısıdır. Laik ve demokratik yapısı ile yüzyılı aşan demokrasi kültürüyle dinamizmiyle bölgesinde lider bir ülke. Bunu da küçümsememiz lazım. Türkiye'nin laik yapısı bulunduğu bir konuma getiriyor. Türkiye'nin bu özgünlüğü bize sorumluluk yüklüyor. Cumhuriyetin ilkesi erdemdir. Laiklik ilkesi cumhuriyetin temel ilkesidir. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için son derece önemlidir. Modern cumhuriyet ancak demokrasi ile olur.

BAŞBUĞ'DAN KÜRT DEĞERLENDİRMESİ...OSMANLI DÖNEMİNDE ASİMİLASYON YAPILDI MI? 

ÜST ORTAK KİMLİK TARTIŞMAYA AÇILAMAZ

Üst ortak kimliği tartışmaya açarsak Lübnan ve Irak'ın durumuna düşeriz. Üst ortak kimlik dışında kültürel ikincil kimlik mümkündür. Üst ortak kimilğin önüne geçerek onu parçalayark egemen kültür haline dönüştürmemelidir. İkincil kimlikler ancak kültürel bireysel seviyelerde yaşanabilir. Yeni üst kimliklerin yaratılmasına izin veremeyiz. Ulus yapısı içinde mümkün değildir.

ASİMİLASYON DEĞİL ENTEGRASYON

Ulus devleti tutan ortak zamk ortak değerlerdir. Ortak değerlerle savaşarak ilerleyemeyiz. Ulus devleti korumak aydınların da görevidir. Niçin bunları daha fazla vurgulayamıyoruz. Üst ortak kimliği benimseyemezsek bir yere varamayız. Sadece kültürel bireysel kimliği öne çıkartmak doğru değil. Asimilasyon değil engetgrasyon bu çok önemli. Örneğin cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan zorunlu iskan politikaları bazıları tarafından yanlış değerlendirilmektedir. Eğer devlet asimilasyon politikası uygulamış olsaydı... Ben de soruyorum 1928 yılında Meclisin çıkardığı bir yasa ile batıya göç ettirilen birçok kişinin, ki aralarında isyancı liderler de vardı geri dönmelerini izin verilmesi... Bunu nasıl izah edersiniz? Dönmediler mi? Bizler engetgrasyon olayında ne yaptık bunu sormalıyız.

MGK'DA HERKES EŞİT

Sivil asker ilişkilerinin yürütülmesinde yetkili tek makam Genelkurmay Başkanıdır. Görev ve sorumluğunu ilgili makamlarla yapacağı görüşmeler vasıtasıyla yerine getirir. Sivil asker ilişkilerinin yürütüldüğü diğer kurum MGK'dır. Kurulda her üye eşittir. Anayasal kurum olan MGK'nın yetki ve sorumluğunu soranlara yasaları hatırlatmak isterim.

SİVİL ASKER İLİŞKİLERİ

Üstler güven itimada zarar verecek davranışlardan özen göstermelidirler. Sivil asker ilişkilerinde bu husus, ilişkilerin sağlıklı yürütülmes için çok önemlidir. Bu noktada karar elbette siyasi makamlara aittir. Ama samimi gerçekçi, profesyonel tavsiyelerin dikkate alınmaması durumunda yaşanacak olumsuzlukların sorumluluğu siyasi makamlara ait olacaktır. Askerlerin profesyonel öneri ve kaygılarının sivil otorite tarafından dikkate alınmaması halinde olumsuzluklar Irak savaşında görülmüştür.

VATANDAŞLIK ANLAYIŞINA DAYANAN MİLLİYETÇİLİK

Türkiye cumhuriyetinin kuruluşu bir devrimdir. Atatürk ne diyor: 'Türkiye cumhuriyetini kuran Türkiye halkıdır.' 'Türk halkı' derseniz bütün cümle düşer. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran kim? Türkiye halkı. Atatürk burada yaşayan halkın bütününü işaret ediyor. Hiçbir etnik ve dini ayrım yok. 'Türkiye' sözünü çekin, yerine 'Türk' koyun etnik bir tanım olur. Türk milleti tanımındaki Türk sözcüğü bir sıfat değil değişik unsurların hepsine verilen ortak bir isimdir. Bütün bunlara rağmen buna etnik yüklemeler yapmak doğru değildir.

Burada Türk sıfat değil değişik unsurlara verilen ortak bir isimdir. Peki ulus devlet hangi temele dayanacak? Vatandaşlık esesına dayanan milliyetçilik anlayışına dayanmalıdır. Konda'nın 2008'de yaptığı araştırmada Kürt asıllı vatandaşlara 'Hangi ülkede yaşamak istersiniz' diye sorulmuş yüzde 88'i Türkiye demiş. Yine aynı vatandaşlar İstiklal marşı ve bayrak konusunda yüzde 90'ı olumlu bakıyor. Vatanını seven herkes bu tip oyunlara karşı sorumlu davranmalıdır.
 
Kaynak:Ajanslar/Türkiye

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.