Değerli vatandaşlarım,
 
Belçika'da 10 Haziran günü yapılacak olan Federal Meclis ve Senato seçimleri için adayların seçim kampanyaları sürerken bizlerinde katıldığı bazı açık oturumlarda görüşlerimizi seçmenlerimize aktarmak üzere söylediğimiz bazı sözlerimizin çarpıtılarak kamuoyuna sunulduğunu görmekteyiz..
 
Bu nedenle aşağıda belirtilen konu başlıkları Fransızca, Flamanca ve Türkçe yayın yapan bir çok gazete ve dergide çarpıtılarak sunulan noktalara açıklık getirmek üzere hazırlanmıştır.. 
 

Vatandaşlık konusu…
 
Her insan yaşadığı ülkenin kanunlarına uymak ve vatandaşlık hakjlarını kullanmanın yanında, vatandaşlık yükümlülüklerinide yerine getirmek zorundadır.

Bu yönüyle Belçika vatandaşı olan her birey Belçika kanunlarına uymak zorundadır. Aynı zamanda Belçika pasaportunu taşıyan her Belçikalı bir vatandaşın ülkesi için yapması gereken tüm yükümlülükleride yerine getirmesi gerekmektedir. Vergi vermek, seçimlerde oy kullanmak, askerlik görevini yapmak gibi bir çok yükümlülük her vatandaş için geçerlidir.

Bu doğrultuda çeşitli nedenlerle uzun yıllar yurt dışında yaşayan ve bu konumuyla çifte vatandaşlık hakkını elde eden gerek Türk kökenli vatandaşlar, gerekse başka ülkelerde vatandaş olan Belçikalılar'da hem yaşadıkları ülkenin vatandaşlık haklarından yararlanacaklardır, hemde o ülkenin vatandaşları için ortaya koyduğu yükümlülükleri yerine getireceklerdir.

Bu açıdan Belçika'da yaşayan Türk kökenli vatandaşlar kendi ülkelerinin pasaportunu taşıdıkları sürece her ne kadar bazıları tarafından şartları ağır bulunsada Askerlik yükümlülüğünü kanunlar gereği yerine getirmek zorundadır.

Askerlik konusunda Belçika'da ilk çifte tabiyet alan bazı Türk kökenli vatandaşların da o yıllarda Belçika'da askerlik görevi zorunlu olması sebebiyle bu görevi yaptıkları da unutulmamalıdır. Burada asıl doğru olan Belçika'da yaşayan Türk kökenli her vatandaşın gerek Belçikalı olarak ve gerekse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak haklarının ve yükümlülüklerinin bilincinde olmasıdır..

3 Haziran günü bize yönelik bir soruda askerlik konusunda bir vatandaş olarak. Üzerimize düşen yükümlülüğü yerine getireceğimzi belirttik. Bunun dışında varsayımlara dayalı sorularla karşılaşmaktan rahatsız olmamıza rağmen bazı kötü art niyetli şahısların sorduğu sorulara verdiğimiz espiriye dayalı cevapları gerçekleri çarpıtarak ve sorunların özünden saparak medya yoluyla insanların aklını karıştıracak ve yanlış izlenimler bırakacak şekilde ortaya koyanlarıda esefle kınıyorum..
 
Sözde Ermeni Soykırım iddiaları…
 
Bu konuda benim şahsen taşıdığım düşünceler ortadadır. Ben bir hukukçuyum. Hukukta hiç bir zaman bir iddia delilleri ile bir mahkeme veya üst düzey yetkili bir kurum tarafından kesin şekilde ortaya konulmamışsa bu  iddia yok sayılır.

Bugüne kadar Sözde Ermeni Soykırım iddiaları hiç bir uluslararası kurum tarafından objektif bir şekilde ele alınmamış ve tamamen bazı ülkelerin parlementolarında daha çok siyasi manevralarda kullanılmak üzere gündeme getirilmiştir.

Bu açıdan bakıldığında Belçika'da ilk defa mensubu olduğum siyasi partinin başbakan adayı Belçika ve Türk basınına yönelik yaptığı açıklamada "Ermeni Soykırım sözcüğünü, bu konuda uluslararası bir kurum tarafından kesin hüküm olmadığı sürece kullanmayacağım' demiştir. Bugüne kadar böyle hukuka uygun, sorumluluk taşıyan bir açıklama henüz görülmemiştir.

Hal böyleyken Belçika'da yapılacak olan Federal Meclis ve Senato seçimleri yaklaştıkça hem bazı siyasi rakiplerimiz ve hem de art niyetli ve yanlı bazı basın üyeleri vatandaşlarımızın son derece hassas olduğu konularda yaptığımız açıklamaları çarpıtmaktadır..
 
Bu yönüyle bazı basın mensuplarının sözlerimizi ya anlamadıklarını, ya da gazetecilik alanında prim yapmak gayesi ile maksatlı bir şekilde çarpıtarak okurlarına sunmalarını kınıyor ve durumu kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum..
 
Saygılarımla..
 
Ergun Top..
 
Anvers Belediye Meclis Üyesi..
CD&V Senato adayı..