Türkiye'de son bir içersinde gündemden düşmeyen Ergenekon Davasının bir numaraları bilgi kaynağı olarak lanse edilen Tuncay Güney meğerse bir Mit elemanıymış.
Son günlerde basına yansıyan bilgilere bakılırsa ortada oldukça derin bir hesaplaşma senaryosu bulunuyor. Bu hesaplaşmanın ne zaman ne nasıl başladığı ve kimler arasında geliştiği hakkıkda ise henüz net bir görüntü ortaya çıkmadı.
Ergenekon Davasında objektif, global bir bakış sergilendiğinde ise durumun daha çok istihbarat kurumları arasında bir hesaplaşma seneryosu olarak yansıdığı ilk algılar olarak değerlendirilebilir.
Türkiye'de son basın bilgileri...
Güney: MİT Yasası gereği konuşamam
Sabah'a konuşan Tuncay Güney, "MİT elemanı mısınız?" sorusuna "Konuşmak için biraz erken. Şu anda konuşup MİT ile karşı karşıya gelmek istemem" yanıtını verdi.
Güney, çalışmalarını MİT yasası gereği anlatmayı doğru bulmadığını söyledi. "MİT çok saygı duyduğum bir kurumdur" diyen Güney şunları söyledi:
"Çalışmalarımla Türk demokrasisine katkı sağladığıma inanıyorum. Bu konuda herhangi bir teşekkür görmedim. Saygın bir karşılık görmedim. Bana alçakça saldırıyorlar. Türk halkı adına yaptığım çalışmalarımla Ergenekon'un mafyavari örgütlenmesi ortaya çıktı, ama taşlanan ben oluyorum."
Eymür Tuncay Güney'e sahip çıktı
MİT; Tuncay Güney'in Mehmet Eymür'ün adamı olduğunu ima etti. Eymür Tuncay Güney'e bakın nasıl sahip çıktı?
MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür, kendisini Uğur Mumcu cinayetiyle irtibatlıymış gibi gösteren ve "ABD'den atlayıp geldi ve Ergenekon davasının ilk açık tanığı olarak senaryoda yerini aldı' diyen İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ceyhan Mumcu'ya ve Ergenekon örgütüne mesaj verdi. Eymür, MİT'e çalıştığı belgelenen Tuncay Güney'in Ergenekon'u deşifre ettiğini ve teşkilata çalıştığını ima etti.
Eymür, kendisine ait internet sitesi 'atin.org'da 12 Kasım'da Ceyhan Mumcu'ya hitaben yayınladığı 'Bertaraf olmuş bir şaşkına cevap' başlıklı yazıda şu mesajı verdi: "Sen hem kalkıp ilgisiz insanları önemli bir cinayetin suçlusu olarak ilan edip basın açıklamasında bulunacaksın. Hem de onlardan tepki gelince özür dileyip başını önüne eğeceğine bir sürü saçma sapan iddialarla edepsizliğine devam edeceksin. Aydınlık isimli yayın organınızda her hafta, benimle ilgili yalan haber üretiyorsunuz. Tam 30 senedir yazıyorlar bu yalanları. Şimdi başlarına seni koymuşlar. Bayağı da yakışmışsın oraya. Ne çok korkutmuşum hepinizi ama sen korkma. Ciddiye alınacak bir durumun yok. Tuncay Güney'den bahsetmişsin. O bizdenmiş, öyle diyor. Yani bir istihbarat elemanı. Yetenekli de birisi. Sizin ekibe başarılı bir şekilde sızmış. İpliğinizi pazara çıkarmış. Zokayı fena yemişsiniz. Geçmiş olsun. Gerisi teferruat'
GÜNEY'İN İDDİALARI NEYDİ?
Tuncay Güney 2001'de polise verdiği ifade ve kendisinde ele geçirilen belgelerle Ergenekon soruşturmasına yön veren isim olarak gündeme geldi. Güney soruşturma sürecinde de örgütün faaliyetleriyle ilgili şok açıklamalarda bulundu. Güney'in bir dönem MİT adına Ergenekon'un içine sızarak bilgi topladığının ortaya çıkması bu açıklamaları da da önemli hale getirdi:
* JİTEM bünyesindeki bazı subaylar, TSK'nın 6 bin silahını PKK'ya sattı. Silah kaçakçılığını öğrenen eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis ve JİTEM'ci binbaşı Cem Ersever öldürüldü. Kaçakçılık ortaya çıkmasın diye, Kırıkkale Silah Fabrikası bombalandı.
* Başbakan Erdoğan'a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında suikast planı yapıldı ama Ergenekon örgütünün 1 numarası, suikastı onaylamadı.
* Sabancı suikastını, bilindiği gibi, DHKP/C'li 3 genç değil, bir yüzbaşı işledi. Uyuşturucu yüzünden işlenen cinayetlerden önce, gençler kameranın önünden geçirilerek poz verdi.
* Susurluk kazası gerçekte bir senaryoydu. Aslında orada Mehmet Ağar da ölecekti.
* Mafya yeniden yapılandırıldı, başa Sedat Peker ve Sami Hoştan getirildi. Kürt işadamları, Sakarya'da örgüt tarafından sorgulandıktan sonra öldürüldü ve cesetleri TEM Otoyolu'na atıldı.
* PKK'yı Ergenekon yönlendiriyor.
VELİ KÜÇÜK PEŞİNE DÜŞMÜŞ
2001 yılında polise verdiği ifadenin ardından MİT tarafından yurtdışına kaçırıldığı ileri sürülen Tuncay Güney, Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün ABD'de kendisini aramaya geldiğini ileri sürmüştü. Veli Küçük'ün polise verdiği ifade Güney'in bu iddiasını doğruluyor. 25 Ocak 2008'de İstanbul Organize Suçlar Şubesi'nde sorgulanan Veli Küçük şunları söyledi: 'ABD'ye gittiği yolunda bilgiler aldım. Ancak irtibat kuramadım. İstanbul'da ikamet eden bir yakınının telefonunu buldum, durumu öğrenmek arzusundaydım ancak o şahıs da bana mütemmim bilgi veremedi. New York'ta kaldığını, bilahare Kanada'ya gitmiş olacağını söylediler. Şimdi hatırladım bana Eskişehir veya Ağrı'da görevli olduğum bir dönemde geldi. Gazetecilik amacıyla K.Irak'a gideceğini söyledi. Pasaportu olduğunu, yasal yollardan gideceğini söyledi. Bu konuda benden destek istemedi ancak birkaç gün sonra Irak'tan beni arayarak, Mesut Barzani'nin yanında olduğunu, Barzani'nin benimle görüşmek istediğini söyledi. Görüştüğüm kişi Barzani değildi.'
