Haberin yayım tarihi
2008-01-04
Haberin bulunduğu kategoriler

Nüfusu yoğun, sınırları dar, kuşatılmış bir kent: İskenderun

İTSO Meclis Üyesi Recep Ekinci ile İskenderun ve bölge ekonomisi üzerine…
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Meclis Üyesi Recep Ekinci, İskenderun'un nüfus yoğunluğu yönünden Türkiye'nin en büyük, sınırları bakımından ise en dar ilçelerinden biri olduğunu söyledi.
 
Kentin yerleşim yeri bakımından Yarıkkaya ve deniz arasına sıkışıp kaldığına işaret eden Recep Ekinci, "Türkiye'nin en büyük ilçelerden ama aynı zamanda en daraltılmış, sınırları dar olan bir kent. İskenderun toplumunun hayat standardının neden düştüğü burada ortaya çıkıyor; Nüfus çok, sınırlar dar. İskenderun kuşatılmış bir şehir gibidir. Limanlar açısından Mersin, sanayi açısından Adana, Osmaniye ve Gaziantep, ticari açıdan Hatay'ın sınır uzantısı Halep tarafından kuşatılmış bir şehirdir. Komşu illere bakıldığında hepsi İskenderun'dan avantajlı değilken pek çok yönden İskenderun'dan avantajlı duruma getirilmiştir. Gaziantep, Adana ve Mersin'de serbest bölge var, Mersin ve Adana'da liman var çalışıyor, İskenderun'da Liman var çalışmıyor. İşte böyle, İskenderun çelişkiler yumağı haline gelmiş bir kenttir" dedi.
 
Mersin ve Adana'da Teknoloji Geliştirme Organize Sanayileri (Teknopark) bulunduğunu, bunların Üniversitelerle işbirliği içersinde faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken Ekinci, "Oysa İskenderun'un kendi adını taşıyan bir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) var ama İskenderun'a değil, Azganlık ve Sarıseki'ye aittir, düşünün adını taşıyan OSB'den bile faydalanamıyor. Kendi ismini taşıyan devasa bir demir-çelik tesisi var ama Payas'a, Dörtyol'a ait. İşte İskenderun kendi ismini taşıyan bu değerlere bile sahip çıkmaktan aciz bırakılmış bir ilçedir. Yine aynı İskenderun, Karaağaç, Belen, Sarıseki, Karayılan vb. Beldeler tarafından sınırları sıkıştırılmıştır. Zaten bir tarafı da denizdir. Durum böyle olunca İskenderun patlama yapamıyor" diye konuştu.
 
Fikrin sahibine değil, içeriğine bakılmalı

Geçmişte deniz şehri olan İskenderun'dan denizcilikle ilgili kurumların başka yerlere taşındığını anımsatan Ekinci, "Kentin sorunları çok ama asıl zaaf; 'herhangi bir konuda ortaya atılan fikirlerin faydalarına, avantajlarına bakılmayıp, fikri kimin ortaya attığına bakılması.' İskenderun'un problemlerinin oluşumlarına sebep, çözümüne engel iki temel etken var: Birincisi, 'Biri bir fikir ortaya atıyor, fikrin içeriğinden çok, fikri atan kişinin kim olduğuna bakılıyor.' Bu korkunç bir şeydir. Bu anlayış, şirketleri, ilçeleri, ülkeleri batırır. Ortaya atılan fikrin ne kadar iyi olup olmadığına kimse bakmıyor. Problemlerin çözümü yönünde mesafe alınamamasının ana nedeni budur. Yeni fikirler, getireceği faydalara bakılmadan, tartışılmadan, emeklemesine fırsat vermeden öldürülürse ilerlemek çok zordur" dedi.
 
İskenderun toplumu her şeyin en kalitelisine layık bir toplumdur
İskenderun'a büyük alış veriş merkezlerinin kurulması konusuna da değinen İTSO Meclis Üyesi Recep Ekinci, şunları söyledi: "Alış veriş merkezlerini yapan insanlar, İskenderun potansiyelini mutlaka detaylı bir şekilde incelemiştir, burada kurulabilecek o potansiyeli görmüştür ve ondan sonra böyle bir girişimde bulunmuştur. Burada istikbal görmüştür. Ne yapar yapar, onları kurar. Kurmalıdır da zaten. İskenderun toplumu her şeyin en kalitelisine layık bir toplumdur. 'Kent bunu kaldırmaz' diye buna karşı çıkarsak, kentte hayat standartlarının yükselmesi beklenemez. Artık, kent merkezinde büyük alış veriş merkezleri olmamalı. Esas büyük alış veriş merkezleri İskenderun dışına çıkmalıdır. Zaten İskenderun sıkıntılar yumağı olan bir şehirdir. Dolayısıyla yeni gelecek ve hizmet getirecek yatırımlara yer açmalıyız, önünü açmalı, girişimciye destek olunmalıdır."
 
İskenderun Toplumunun hayat standardı nasıl yükselebilir?

Problemlerin doğru teşhisi halinde çözümünün kolay olduğunu, ancak bunun hayat standartlarını yükselteceği anlamına gelmediğini vurgulayan Ekinci, hayat standardının yükseltilmesinde etkili iki faktör arasındaki farkı ve ilişkiyi şöyle tanımladı: " 'Hayat standartlarını yükseltecek etkenler farklıdır, problemlerin çözümü farklıdır. Genelde konuşulan teori şudur: 'Bir şehrin problemleri çözülürse hayat standardı yükselir.' Hayır değil. Hayat standardını yükseltebilmek için daha aktif ve fizibıl şeyler yapmak gerekir. İnsan da, şirket de, şehirler de böyledir. Örneğin şehrin altyapı problemi var ve çözülürse hayat standardı yükselmez. Sadece kaliteli yaşam gelir. Kaliteli yaşam farklı, hayat standardı farklı kavramlardır. Birbirine bağlıdır ama hayat standardını yükseltmekte her biri tek başına yeterli değildir. Onun için İskenderun'un problemlerini kaliteli yaşam açısından ayrı platformda, hayat standardını yükseltmeyi ayrı platformda tartışmak gerekir."
 
Problemler ve çözüm önerileri
İskenderun'un çözülmesi elzem problemlerini ve çözüm önerilerini de anlatan İTSO Meclis Üyesi Recep Ekinci, sözlerini şöyle sürdürdü:

1: İskenderun sınırları daraltılmış durumdadır. Fakat İskenderun cazibe merkezi konumuna getirilerek sınırları genişletilebilir. İskenderun insanı hafta sonu Halep'e, Adana'ya gezmeye, alış verişe gidiyor. Demek ki, burada bulamadığını orada buluyor. İskenderun'un sınırları daraltılmış ama o halde, cazibesi genişletilmiş bir şehir olması gerekiyor. Bunlardan birisi de yeni yeni alışveriş merkezlerinin açılmasıdır. Yatırımların önünü açmak, kolaylaştırmak gerekir. İskenderun'a alış veriş merkezi yapıldığı zaman görülecektir ki, Arsuz, Antakya, Kırıkhan, Reyhanlı, Samandağ, Yayladağı, Payas, Dörtyol, Erzin insanı İskenderun'a alış veriş yapmaya gelir. Gürcistan modeli denilen yeni bir çalışma var, sanıyorum olumlu sonuçlanır. Gürcistan'dan Türkiye'ye girişler vizesiz ve çok hızlı hareket ettiği için, Gürcistanlılar alış veriş için sürekli Karadeniz'e gelirler. İskenderun cazibe merkezi haline gelmesi halinde Halep'in insanları İskenderun'a alış-verişe gelir. İskenderun'un, hayat standardını yükseltmenin en önemli şartlarından birisi, sınırları daraltılmış ama cazibesi genişletilmiş bir şehir olması gerekir. Cazibe şehri olması için de yapılması gereken şeylerin yapılmalıdır. Resmi sınırlar genişletilemez ama cazibe sınırları kanunla belirlenemez cazibe yapıldığı zaman belirlenir ve genişletilebilir. 

2: İskenderun limanı şu anda atıl durumdadır. İskenderun Limanının konteynır ve Ro-Ro limanı olması gerekiyor. Eğer konteynır ve Ro-Ro limanı olursa, Antakya, Gaziantep, Osmaniye, Kahramanmaraş, İskenderun'a yoğunlaşmak durumundadır. İş yoğunlaşınca insanlar buraya iş takibine gelecektir, burada konaklayacaklardır, burada alış veriş yapacaklardır.

3: İskenderun'un artık mutlaka vilayet olması gerekiyor. Resmi sınırlar şu anda daraltılmış durumda, sınırlarının genişletilebilmesi için İskenderun'un mutlaka vilayet olması gerekiyor. Arsuz'dan Erzin'e kadar daha doğrusu, Amanos Dağlarının deniz tarafının tamamen İskenderun'a bağlı olabilmesi, buradaki imkanları kendi merkezine çekebilmesi için vilayet olması gerekir. İskenderun'un kendi ismini taşıyan bir Demir-Çelik tesisi var, ama Dörtyol'a, Payas'a bağlı, bütün imkânlarını onlar kullanıyor. İskenderun bundan faydalanamıyor. İskenderun'un il olması çok önemli. Amanos Dağları'nın deniz tarafına bakan kısmı, İskenderun'un kontrolünde ve sınırları içersinde olması gerekiyor. Aksi halde İskenderun sınırları ve cazibesi daraltılmış bir şehir halinde kalır. 

4:  Bölgede gelir seviyesi yüksek vatandaşların İskenderun dışına taşınmamaları ve yaşam alanı olarak İskenderun'u seçmeleri için bu kimselerin yaşam alanı olarak seçebilecekleri alanlarda yapılaşmaya müsaade etmek gerekiyor. Ya sahilde villa türü yapılar ya da dağ eteklerine doğru çiftlik evleri yapmak gerekiyor. Çok zengin insan nereye gidiyor, İzmir'e ya da İstanbul'a yerleşiyor, çünkü orası hayat standardı ve ekonomik açıdan daha iyi olduğu için. Onun için bu bölgede, dağ eteklerine doğru çiftlik evleri oluşturulabilecek alanların imara açılması gerekiyor. 

5: Ceyhan Serbest Bölgede ihtisas endüstri bölgeleri oluşturulmaya başlandı. Orada, İhtisas Endüstri Bölgelerinin oluşturulması, o bölgenin cazip hale getirilmesi demektir. İskenderun'da alan yok, böyle bir şansı yok. Ceyhan'ın gelişmesi İskenderun'a yansımaz, İskenderun'un dezavantajınadır ve hayat standartlarının yükselmeme riski daha fazladır. Bakınız, İskenderun Demir Çelik geçmişte de vardı, kente pek fazla katkısı olmadı. Daha çok Karayılan'a, Payas'a, Dörtyol'a oldu, çünkü İskenderun vilayet olmadığı için buranın İskenderun'la organik bir bağı yok. Benzer şekilde Yumurtalık'a endüstri bölgeleri oluşturulacak, bunun İskenderun'a ne katkısı olabilir? Katkısı olmadığı gibi İskenderun'un bazı imkanlarını da alıp oraya götürecek. Belki 5-10 yıl sonra Ceyhan'ın nüfusu 1 milyona ulaşacak. Neden Ceyhan'daki imkanlar buraya gelsin ki. Nüfus arttıkça yarın Ceyhan'a alış veriş merkezlerinin en büyüğü yapılacaktır. İskenderun'a niye gelsin? İskenderun'da cazibe merkezi olabilecek bir şey var mı? Yok. İskenderun cazibe merkezi olması halinde toplum buraya doğru akar. Örneğin Marmara'da İzmit, Gebze, Adapazarı'ndaki insanlar orada işlerini yapıyor ama İstanbul'da yaşıyorlar. Çünkü İstanbul cazibe merkezidir. Her şeyin cazibesi oradadır. İskenderun'da cazibe yok ki, cazibe merkezi olmadığı sürece, toplum oraya ilgi göstermez. En çok tartışılan konulardan biri de, "İskenderun'un büyük sanayicileri niye İskenderun'dan alış veriş yapmıyor da, başka yerden yapıyor?" Çünkü Sanayici, aradığı her çeşit malzemeyi burada uygun fiyatlarda bulamıyor. İskenderun bu bölgenin en pahalı şehridir. Pahalı olmasını gerektiren hiçbir şey de yoktur. Gerçi ben buradan alınması hususunda talimat veriyorum ama belli bir miktardan sonra yüksek fiyata alımı kim yapar? İskenderun'da fiyatlar uygunsa, güleryüz varsa dışarıya gider mi sanayici? İnsanoğlu, en ucuz, en hesaplı nereyse oraya gider, oradan alır. Bizim insanımız Halep'e gidip alış veriş yapıyorsa demek ki bir cazibesi var. 

6: İskenderun'da Üniversite ile işbirliği yaparak Orta Ölçekli Teknoloji (Teknopark) Organize Sanayi kurulması gerekir. Adana ve Gaziantep'te bu yapıldı ve olumlu sonuçlar elde edildi. 'Tarım OSB kurulmalı' diyoruz. İskenderun sınırları içersinde yer olmadığı için kurulamaz, ama Arsuz tarafında kurulabilir. Burası İskenderun dışında deyip sırt çevirmemeliyiz. Araştırma ve incelemeler yapılmalı, orayla ilgilenmek gerekir. 

7: İskenderun Balıkçı Barınağı'nın yat limanına dönüşmesi gerekir. Varlıklı yatını alıp oraya kışın bağlamalı, yazın onunla körfezleri gezmelidir. Bunlar İskenderun'a zorunlu olarak para bırakacak girişimlerdir. İskenderun'un varlıklı insanlarının büyük bir kısmı İskenderun'u, Arsuz'u, Belen'i bırakıyor, Harbiye'ye yemek yemeye gidiyor çünkü cazibe merkezi. Hem fiyatları uygun, hem de kaliteleri yüksektir. 

8: İskenderun'a fakültelerin yeniden kazandırılması gerçekten güzel icraattır. İskenderun'un son yıllarda yaptığı en doğru işlerden biridir. Bu konuda hayırsever işadamlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, basınımız, halkımız topyekün olağanüstü çaba harcadılar. Emeği geçen herkese teşekkür etmek lazımdır. Ama mühim olan bu icraatı bir adım daha ötesine götürebilmek; üniversitenin buraya kurulmasını sağlamaktır. Bu konuda yine hepimize, bu kentte yaşayan herkese, her kesime büyük görevler düşmektedir. Üniversite buraya kurulmadığı müddetçe kapsam daralır. İskenderun'a bir üniversite kurulması halinde kentin bundan son derece çok faydalanacağını sanıyorum. İskenderun vilayet olursa bunlar kendiliğinden olacaktır. Vilayet olmamız, kesinlikle elzemdir. Aksi halde İskenderun, kendi adını taşıyan OSB'den, ikinci OSB'den, İskenderun Demir Çelik'ten (İsdemir) pek de fazla faydalanamaz. Kentte ağırlığı olan ilgili kurum ve kuruluşlar, Arsuz'da yapılacak bir yatırıma da, Payas'ta yapılacak bir yatırıma da öncülük yapmalı, faaliyet yelpazesini geniş tutmalıdır. Çözüm bulunmazsa, bir tarafta Antakya, bir tarafta Halep, bir tarafta Mersin, Adana, Gaziantep, bir tarafta Osmaniye... Aksi halde, dört bir yandan kuşatılır, kör döngü içinde kalınır. 

9: İskenderun bölgesi kalkınmada öncelikli bölgelere dahil edilmiyor. Bunun iki nedeni var: 'Birincisi İskenderun OSB; ikincisi İskenderun Demir-Çelik'tir. Bunlar sayesinde çok yüksek gelişmiş bölge görünümündedir. Bu iki tane büyük kuruluş, İskenderun'a politik olarak fayda vermiyor. İskenderun görünüşte, şöhreti yüksek, geliri düşük ilçe durumundadır. İskenderun'un kalkınmada öncelikli bölgelere dahil edilmesi gerekiyor. Osmaniye, Şanlıurfa, Kahramanmaraş teşviklerden faydalanıyor ve yatırımlar, İskenderun'dan oralara kaymış, çünkü teşvik var…. Özellikle Payas'taki esnaflara bakıldığında, büyük bölümü Osmaniye'ye yöneldi. İskenderun'da teşvik olsaydı, buraya yatırım yapılırdı. Onun için İskenderun'un az gelişmiş bölge ilan edilip, teşvik kapsamına alınması gerekiyor.

10: İskenderun'un sorunları ve bunların çözümü başka, hayat standartlarının yükseltecek hamlelerin yapılması başkadır. Bunları ayrı ele almak ve uygulamak gerekir."

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.