Haberin yayım tarihi
2007-06-14
Haberin bulunduğu kategoriler

Selahattin Koçak'tan farklı bir seçim analizi..

Saygıdeğer arkadaşlar,
 
Seçimlerden önce her fırsatı değerlendirip, medya ve vatandaş önünde çeşitli açıklamalarda bulunan adaylarımızın bugünkü suskunluklarını anlıyorum.
 
Kendim aday olmadığım halde, partim SP.a'nin büyük oy kaybının ardından Türk kökenli adayların da kaybettiğini kabul etmek zorundayım. Bu durumu hepimiz bunu kabul etmeliyiz. 

İstediğimiz kadar analiz edelim, enine boyuna araştıralım, ama lütfen kabul edelim artık..
 
Artık birlik beraberlik hayalini de bırakalım. Türk adayları ne kadar değişik partilerden aday olduysa, Türk seçmeni de o kadar değişik partilere oy verdiler.
 
Avrupalı gözüyle bakıldığı zaman, bu durum Türklerin uyum sağladiginin bir ifadesi olarak kabul ediliyor. Yani toplum olarak dağılmak, kaybolmak, bize göre ne kadar ters de olsa, Avrupalılar için uyum sağlanmış gibi görülüyor…
 
Yeşil Türk, kırmızı Türk, mavi Türk, turuncu Türk,
 
Galiba bundan sonra Belçikalılar bize bu şekilde bakacaklar. Bu tablonun iyi ve kötü yönlerini siyasi analiz yapabilenlere bırakıyorum.
 
Bu seçimler sonunda benim sadece öğrendiğim bir konu var; O da şimdiye kadar kullanılan yöntemlerin kötü olan yönleri bu seçimde yüz üstüne çıkmıştır.. Örneğin Türk kökenli siyasetçilerin sadece Türk seçmenlerin oylarına talib olmaları yaptıkları en büyük yanlıştır. Bu taktik bir iki seçim bize bir şeyler kazandırdı, ama sonradan o seçilen arkadaslar Türk seçmen tarafindan "bizim için fazla biseyler yapmadı" diye yerden yere vuruldu. Belçika basını ve partiler tarafindan da, "bu sadece Türkler için çalışıyor" diye takdim edildiler ve ciddiye alınmadılar. Belki olayı biraz basitleştiriyorum, fakat gerçek şu ki; yabancı kökenli biri olarak her zaman için çok yönlü ve tüm toplumu kucaklayan bir siyaset anlayışı ortaya koymadan kabul görmeniz mümkün değildir..
 
Bir taraftan ait olduğunuz toplumu temsil edeceksiniz, diğer taraftan üyesi olduğunuz partinin prensiplerini müdafaa edeceksiniz. Ve ayrıca tüm tolumun sorunlarına yönelik duyarlı olduğunuzu herkese hissettireceksiniz.
 
Elbette kolay değil. Vitrin adayı olmak istemiyorsak, temsilcilik görevini uyum sağlamayla bağdaşlaştırmak istiyorsak, gelin o zaman daha derin çalışmalar yapalım.
 
Türk adayların çokluğu, milletvekillerimizin, encümenlerimizin ve belediye meclis üyelerimizin çokluğu, ne kadar başarılı olduğumuzun tek ölçüsü olmasın.
 
İşte o zaman sadece vitrinde kalırız. Siyasi partilerin yönetimlerinde, siyasi partilere bağlı olan derneklerin yönetimlerinde bulunmamızın, en az bu görünür (vitrin) mevkiler kadar önemli olduğunu unutmayalım.
 
Artık bir sonraki genel seçimler için 4 yıl zamanımız var. Bunu gerçekliştermek için, 4 yıl !
 
Meyve ağacından meyve alabilmemiz için, önce tohumlarını ekmek gerekir. Belki şimdiye kadar yediğimiz meyvelerin tohumlarını her ne kadar toplum olarak biz ekmediysek, yediğimiz meyvelerin çekirdeklerini bari ekelim…
 
Seçimlerden sonra sadece bir Türk kökenli milletvekilimiz olduğu halde, hizmet uğrunda aldıkları sonuçlarla aday olan tüm arkadaşlara tesekkür ediyorum,.
 
İnşallah bu seçimin devamında, bazı arkadaşlar partileri tarafindan yedek listeden bile olsa, yine de görevlendirirler.
 
Hoşçakalın.
 
Selahattin KOÇAK
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.