Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, "İhracatta bu yıl yüzde 20, ithalatta da yüzde 30 düşüşler bekliyoruz. 2008 ihracatı 125-130 milyar dolar düzeyinde gerçekleşir. " diye konuştu. -üzmen, "2009 yılında ihracatımızda yüzde 17 ithalatta da yüzde 25'lik gerileme öngörüyoruz. Eximbank kaynağından ihracat için 1 milyar dolarlık bir kredi sağlayacağız sektöre. AB pazarlarında gerileme olacağı için Uzakdoğu, Asya, Ortadoğu ve Afrika pazarlarına Türk ihracatçılarının yönelmelerini teşvik ediyoruz" dedi.
Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, dış ticaretteki son gelişmeleri değerlendirirken, "Bu yıl Kasım ayında ihracatta yüzde 22 civarında bir düşüş oldu. Aralık ayında da düşüş bekliyoruz. Geçen yıl Kasım ve Aralık aylarında ihracatta rekor düzeyde artışlar olduğu için bu yılki düşüşün biraz da nedeni bu. İhracatta bu yıl yüzde 20, ithalatta da yüzde 30 düşüşler bekliyoruz. 2008 ihracatı 125-130 milyar dolar düzeyinde gerçekleşir" diye konuştu.
Türk-Japon İş Konseyi toplantısında bir konuşma yapan ve basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı Tüzmen "Aşırı değerlenmiş YTL eğilimi tersine dönüyor ve Dolar/YTL paritesi normal seyrine doğru gidiyor. Bu sayede ithalat düşüyor, cari açık azalıyor ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yükseliyor. Tüm bunlar olumlu görülebilir, ancak bu olumlu gelişmenin aynı zamanda dış ticaretimizde de daralmanın olduğu bir süreçte olması da söz konusu" dedi.
-"2009 ZORLU GEÇECEK, İHRACAT YÜZDE 17, İTHALAT YÜZDE 25 DÜŞECEK"-
2009'un daha zorlu geçeceğini, Türkiye'nin ihracat yaptığı temel pazarlarda, özellikle AB ülkelerinde büyüme oranlarının negatife dönüştüğünü ve ekonomik projeksiyonların yüzde 40 oranında aşağıya doğru düzeltildiğini ve resesyonun başladığını belirten Tüzmen sözlerini şöyle sürdürdü: "2009 yılında ihracatımızda yüzde 17 ithalatta da yüzde 25'lik gerileme öngörüyoruz. Eximbank kaynağından ihracat için 1 milyar dolarlık bir kredi sağlayacağız sektöre. Tam yeterli olmasa da diğer tedbirlerle ihracata ivme kazandırmaya çalışacağız. AB pazarlarında gerileme olacağı için Uzakdoğu, Asya, Ortadoğu ve Afrika pazarlarına Türk ihracatçılarının yönelmelerini teşvik ediyoruz ve edeceğiz de. Bunun için ihracatçılarımızın nakit akım tablolarının düzelmesi önemli.Normal seyrine giren YTL bu konuda olumlu etki yapabilir"
-"OTOMOTİV EN FAZLA ETKİLENECEK"-
Devlet Bakanı Tüzmen, aşırı değerlenmiş YTL döneminin şimdiye kadar yıkıcı etki yaptığını, ancak bu dönemin sona erdiğini ifade ederek, " AB bölgesine ihracatta önemli azalmalar olabilir. Otomotiv özellikle bu bölgeye ihracatta en önemli kalem. Avrupa'da iç piyasada büyük bir durgunluk yaşandığı için otomotiv ihracatı bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Dolayısıyla kendi iç piyasamızda canlılığı sürdürmek önem taşıyor. Ara malı ithalatı azalacağı için bu durum yerli üretimi teşvik edecektir. Biz uzun bir zamandır komşu ülkelerimize ihracatı hep teşvik etmekteyiz. Bunda ne kadar haklı olduğumuzu da yaşanan küresel kriz nedeniyle görmüş olduk. Şu anda komşu ülkelere ihracat toplam ihracatın yüzde 42'sini oluşturuyor" diye konuştu.
-"JAPONYA İLE TİCARETTE GÖRÜNTÜ İYİ AMA SES YOK"-
Türk-Japon İş Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada iki ülke arasındaki ticari ilişkilere de değinen Kürşat Tüzmen "Siyasi anlamda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle aramızdaki ticaret bile olumlu bir gelişme gösterdi. Ancak Japonya ile siyasi anlamda çok iyi ilişkiler içinde olmamıza rağmen maalesef karşılıklı ticarette hala çok düşük düzeydeyiz. Bir anlamda görüntü iyi ama ses yok" dedi.
-"TÜRKİYE JAPONLAR İÇİN ÜRETİM VE DAĞIT ÜSSÜ OLABİLİR"-
Tüzmen, Türkiye'nin bölgede ve dünya ekonomisi içinde önem ve cazibesinin arttığına dikkat çekerek, "Japon firmalarının ülkemizi bölgesel bir üretim ve dağıtım üssü olarak değerlendirmesi uygun olacaktır. Otomotiv, otomotiv yan sanayi, inşaat ve elektronik sektörlerinin yanı sıra enerji ve iletişim alanlarında Türkiye'de Japon firmaları için önemli fırsatlar olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
-"EKONOMİDE DE KURALSIZ BİR DÖNEM BAŞLIYOR"-
Küresel kriz nedeniyle ülkelerin kendi dertlerine düştüğünü ve gemisini kurtaran kaptan psikolojisi içinde bulunduklarını belirten Tüzmen, korumacı politikaların giderek öne çıktığını ve kalıcı hale gelme tehlikesi taşıdığına dikkat çekerek, şu görüşleri ifade etti: "Yaşadığımız kriz korumacı politikaları tetikliyor ve bundan gelişmekte olan ülkeler en fazla zararı görüyor. Korumacı politikalar ve bu politikaların ortaya çıkaracağı yıkıcı rekabet ekonomik durgunluğu kalıcı hale getirebilir. Bir anlamda dünyada finans piyasalarından sonra ekonomide de kuralsız bir dönem başlıyor".
Kaynak:Ajanslar/Türkiye
