Haberin yayım tarihi
2011-02-02
Haberin bulunduğu kategoriler

Yüksel Milletvekili Olarak 16 Ay'ın Bilançosunu Yaptı.

Flaman Bölgesi Milletvekili Veli Yüksel Belçika'da aktif Türk Medya üyelerine yönelik bir basın toplantısı düzenleyerek parlamentoda 16 ay süresince yaptığı çalışmaları anlattı.
 
Milletvekili Yüksel Türk kökenli Belçikalı ve Flaman Bölgesi Milletvekili olarak bugüne kadar bir çok farklı alanda girişimlerde bulunduğunu ve sonuçları itibari ile oldukça olumlu gelişmelerin ortaya çıkmasından da bir milletvekili olarak hem kendi adına ve hemde vatandaşlar adına mutluluk duyduğunu ifade etti.
 
Milletvekili Yüksel Flaman Parlementosu bünyesinde kültür, gençlik, spor, medya, konut politikası, büyük şehir poitikası, enerji politikası komisyonlarında partisi adına görev üstlenmiş durumda.
 
Üst düzey ilgi gören basın toplantısında bugüne kadar inisyatif aldığı farklı konuları detayları ile ele alarak anlatan Yüksel sunumun ardından kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı. 
 
Toplantı sonrası basın mensuplarına ikramda bulunan Milletvekili Yüksel  kendilerine ile bir süre sohbet ederek katılımlarından dolayı teşekkür etti.

Milletvekli Veli Yüksel'in Basın Toplantısında Yaptığı Sunumu Oklurlarımızın Bilgisine Sunuyoruz.





FLAMAN PARLAMENTO ÜYESİ VELİ YÜKSEL'İN GENEL ÇALIŞMA DEĞERLENDİRMESİ
 
7 Haziran 2009'da Flaman Parlamentosu'na seçilmemin üzerinden 16 ay gibi bir süre geçerken bu sürecin genel bir değerlendirmesini ve 2011'e ait hedeflerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Flaman Meclisi'nde Kültür, Gençlik, Spor ve Medya Komisyonu ile  Mesken, Şehirleşme ve Enerji Komisyonlarında asıl üye olarak görev üstlendim. 
 
Yaptığım çalışmalardan bazıları şu şekilde:
 
1) BELÇİKA'DA İLK KEZ MÜSLÜMAN RADYO VE TELEVİZYON YAYIN HAKKI

Geçtiğimiz yılın sonunda Flaman Bakanlar Kurulu vzw Moslim Televisie en Radio Omroep (MTRO)'un sunduğu dosyayı kabul etti. 

Böylece MTRO 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren 5 yıl boyunca Müslüman toplumu için radyo ve televizyon yayınları hazırlayabilecek. Yayınların birkaç ay sonra hayata geçirileceği bekleniyor.

Belçika'da Müslümanların doğru anlaşılması için bu yayınları büyük bir fırsat olarak görüyorum. Toplumsal yaşam ve din konusunda uzmanların yapacakları programlar dinler ve toplumlar arasında hoşgörünün artmasına vesile olacaktır. 11 Eylül saldırıları sonucunda İslam'a bakış olumsuz yönde değişti, ancak bu bakışın dönmesi için bu yayınlar bir zemin oluşturacaktır kanaatindeyim.

Bu yayınlar için Flaman devlet bütçesinden para ayrılmaktadır. 2010 yılında radyo yayınları için 51 bin Euro, televizyon yayınları için de toplam 1 Milyon 490 bin Euro'ya yakın sübvansiyon öngörülmüştür. Şu ana kadar bu maddi destekten Ortodoks, Katolik, Ateist, Protestan ve Yahudi toplumlari yararlanırken, 600 bini aşan Müslüman toplumu dışarıda kalıyordu.

MTRO'nun üstleneceği görevi çok önemli buluyorum. Bu kurum İslam'ın gerçek anlamda anlatılmasına yardımcı olacaktır. Yayınların birleştirici olması ve ayrımcılıktan uzak durması gerekmektedir.

Müslüman Temsil Kurumu (Executief) bu yayınlar konusunda çok titiz davranmalı ve devletin sağladığı bu imkanı en güzel şekilde değerlendirmelidir. Aksi takdirde başarısızlık Müslüman toplumuna bütünüyle mal edilecektir ki böyle bir şeyi kesinlikle kabul edemeyiz." 
 
2) FLAMAN PARLAMENTOSU KÜLTÜR VE MEDYA KOMİSYONU İLE İSTANBUL TEMASLARI

Flaman Parlamentosu Kültür ve Medya Komisyonu ile gittiğimiz İstanbul'da çok yararlı görüşmelere imza attık. Kültür ve Medya Komisyonu heyeti programına ilk önce İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı ziyaret ederek başladı. Yüksel ve beraberinde 11 milletvekili komisyon üyesi bu ziyarette görüş alışverişi ardından Başkan Topbaş'ı Belçika'ya davet etti.
 
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'la yemekli bir toplantı yapıldı. Toplantıda Belçika Ankara Büyükelçisi Pol De Witte ve Istanbul Başkonolosu François del Marmol da hazır bulundu.
Bakan Bağış Flaman Parlamentosu Kültür ve Spor Komisyonu heyetini İstanbul'da ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkileri, Belçika Türk toplumu ve ikili ilişkilere değinen Bağış bu ziyaretin Flaman hükümeti ve Türkiye arasındaki bağları pekiştireceğine inandığını söyledi. Bakan Bağış "Yüksel Bey ülkenizde hem Türk toplumunun hem de Türkiye'nin bir elçisi olarak görev yapmaktadır ve biz Yüksel'e çok gurur duyuyoruz. İki ülke arasında köprü kuran genç ve dinamik siyasetçilerin artmasını temenni ediyoruz. Sizi kutluyor ve başarılar diliyorum", dedi.
 
Flaman bölgesi ve Türkiye arasında ilişkilerin artması için Başbakanımız Kris Peeters tarafından haziran da attığı adımların devamının gelmesi gerekmektedir. Buna bölgemizde yasayan Türk toplumunun ve iş adamlarının ihtiyacı var. Türkiye Flaman bölgesinin en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında 15.ci  sırada yer almaktadır. Ekonomik, eğitim ve kültür alanlarında Vlaanderen ve Türkiye arasında işbirliğini artırmalıyız. Bunun için de geniş kapsamlı yeni bir işbirliği antlaşmasına ihtiyacımız var.
 
3) TÜRK TOPLUMUNA BEDAVA FLAMAN GAZETE PROJESİ

Gent'te 30 kadar Türk sivil toplum kuruluşuna bir yıl süreyle bedava Flamanca gazete gönderilmesine öncülük ettim. Bir süredir Flaman Bölgesi'nde en çok satan gazete olan Nieuwsblad'ın bölgesel versiyonu 'De Gentenaar' ile konuyu müzakere ettim. Gazete yönetimi ile anlaşarak 2011 yılı boyunca farklı adresteki 40 göçmen STK'ya bedava gazete gönderme konusunda bir uzlaşma sağladık. Gent ve çevresinde tespit edilen 30 kadar Türk sivil toplum örgütüne önceki günden itibaren De Gentenaar gazetesi gönderilmeye başlandı. Gazeteler 31 Aralık 2011'e kadar bedava gönderilecek.
 
4) GURBET YOLUNDA ÇEKİLEN SIKINTILARI ONLİNE HALE GETİRiLEREK VATANDAŞLARA YOL REHBERİ HAZIRLANDI

10 Haziran 2010'da aktif hale getirilen www.karayolu.be sitesiyle Veli Yüksel (CD&V) özellikle Bulgaristan yolculuğunu sorun olmaktan çıkarmayı hedeflemiştir. Bunun içinde yaklaşık 10.000 broşür (16 sayfalık) dağıttık.

Edindiğimiz bilgiye göre Ekim 2007 ve mart 2008 tarihlerinde Sofya Elçiliği tarafından yapılan değerlendirmelerde Belçika vatandaşlarının hiçbir şikayetine rastlanmamıştır. Halbuki her izin sezonunda onlarca olay cereyan ediyor. Bu şunu gösteriyor: vatandaşlarımız yaşadıklarını izin sonunda unutuyorlar. Eğer bir şeylerin değişmesini istiyorsak mümkünse olay yerinde, yada daha sonra gerekli yerlere şikayet dilekçelerinin gitmesidir. Ben özellikle bu 2010 sezonunda arabayla yolculuk yapacak vatandaşlarımızdan bize döndüklerinde kısa bir değerlendirmede bulunmalarını istedim.
 
5) OKULLARDA DİNİ BAYRAM GÜNLERDE FARKLI GÜNLERDE İZİN

Belçika'da Müslüman toplumu bayramlarının tarihlerini Müslüman Temsil Kurumu belirlemektedir.  Türk toplumu bazı bayramlara Müslüman Arap toplumundan farklı günlerde başlamaktadır. Örnek geçtiğimiz  Ramazan Bayramı'nda farklı günlerde Bayram kutlandı.

Müslüman Temsil Kurumu'nun bu konuda bilgi sahibi olduğunu düşünerek Türk çocuklarının ve personelin böyle mağdur bırakılmasını doğru bulmuyorum. Müslüman Temsil Kurumu bu konudaki sorumluluğunu yerine getirmesi gerekmektedir açıklamasıyla konuyu ilk kez gündeme taşımış oldum.

Müslüman Temsil Kurumu'ndan bu konuda düzeltme yapılması için girişimde bulunmasını istemiştim. Bunun üzerine Müslüman Temsil Kurumu Flaman Eğitim Bakanlığı'yla temasa geçti ve bu yönde bir karar nihayet alındı.
 
6) İSTANBUL'UN AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ SEÇİLMESİNE KATILMAM

Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün daveti üzerine,  İstanbul'da düzenlenen İstanbul Avrupa Başkenti 2010 açılış programına katıldım. Bu davet beni çok onurlandırdı, çünkü İstanbul 2010 Türkiye için çok önemli bir gün. İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti (AKB) olması onur verici bir olay. Bir yıl boyunca güzel İstanbul'umuz çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yaptı.
 
7) ÇİNDEKİ TEMASLARIM

EXPO 2010 Dünya Fuarı'nda (Wereldexpo) Belcika ve ardından Türk Pavyonu'nu ziyaret ettim. EXPO 2010'u her gün yaklaşık 380.000 insan ziyaret etti.  Altı aylık bir süre zarfında  fuarı 7,5 milyon insan gezmiş olacak.  Shanghai'da Türkiye Pavyonu'nuda gezdim. 2000 metre kare alanda kurulu bulunan Türk Pavyonu gerçekten çinlilerin ve diger ülkelerden gelen ziyaretçilerin çok ilgisini çekmektedir. Yüksel Türkiye Standı Genel Sekreteri Büyükelçi Sencar ÖZSOY tarafından ağırlandım.

Çin ziyaretinin dördüncü gününde yatırım ve ekonomik fırsatlar bölgesi Suzhou'da incelemelerde bulundum. 600 bin metrekarelik Organize Sanayi Bölgesinde fabrika sayısı 3.000. Samsung, Nokia, Versace ve LG gibi dünya devleri yerlerini almış.
 
8) DÜNYA TÜRK FORMUNA KATILMAM

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (TASAM) İstanbul'da  20-22 Ekim 2010'da düzenledigi Dünya Türk Forumu'nda ekonomik işbirliğinin önemine dikkat çektim. Istanbul Grand Cevahir Kongre Salonu'nda yapılan ve iki gün süren Forum'a dünyanın çeşitli bölgelerinden temsilciler konuşmacı olarak katıldı.
 
9) ÜNİVERSİTELİ ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELMELERİM DEVAM EDİYOR

Mart 2010'da Flux ve Ozon öğrenci dernekleriyle bir araya gelirken, öğrenci dernekleri de beni iadeyi ziyarette bulundular. Gent şehrinde öğrencilere ve gençlere yönelik faaliyetler düzenleyen Flux ve Ozon bu ziyaretten çok memnun kaldıklarını dile getirdiler.

Belçika sınırına yakın Lille şehrindeki Lille Üniversitesi'ne bağlı İktisat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde Avrupa Birliği (AB)- Türkiye konulu bir konferans verdim. Yaklaşık iki saat süren konferansta Türkiye'nin laik bir ülke olduğunun altını çizerken, çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu 'örnek' bir ülke olduğunu ve bu yapısıyla İslam dünyasına örnek teşkil ettiğini kaydettim.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.