Avrupa Birliği genişleme süreci ile ilgili hazırlanan yıllık bildiride Türkiye ile ilgili paragraflar sertleştirildi.

Bildiride "Türkiye`de en yeni polis baskınları ve bir dizi gazeteci ve medya temsilcisinin gözaltına alınması, demokrasinin temel prensiplerinden biri olan medya özgürlüğünün dikkate alınıp alınmadığı noktasında soru işareti yaratmaktadır" denildi.

Ayrıca "Müzakerelerde ilerleme kat edilmesi hukukun üstünlüğüne ve temel haklara riayet edilmesine bağlıdır" ifadelerine yer verildi.

Taslak 14 Aralık operasyonu öncesinde hazırlanmıştı. Diplomatik kaynaklara göre Brüksel`de yapılan toplantıda taslağın tekrar gözden geçirilmesi ve ifadelerin sertleştirilmesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın AB`nin operasyon eleştirisi üzerine yaptığı açıklamalar neden oldu.

ERDOĞAN:’’BİZ AB’NİN KAPIKULU DEĞİLİZ’’

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan medya ve polise yönelik son Cemaat operasyonuyla alakalı eleştirileri sebebiyle Avrupa Birliği`ne bir defa daha sert çıktı: AB önce aynaya baksın, Türkiye sizin günah keçiniz değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Şeb-i Arus törenleri için gittiği Konya`da halka hitap etti. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla alakalı iletiler veren Erdoğan, bir sene önce " çok fazla kirli bir operasyonun devreye sokulduğunu" belirtti .

Erdoğan, medya ve polise yönelik son Cemaat operasyonu sebebiyle Avrupa`dan gelen "Basın özgürlüğü kısıtlanıyor" eleştirilerini ise " isnat " olarak niteledi: 

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye`nin 55 sene önce Avrupa Birliği`ne üyelik başvurusu yaptığını, müzakerelere de 10 sene önce başlandığını hatırlattı. Erdoğan, Ab`nin Türkiye`yi oyaladığını savunarak:’’Hiç Kusura bakmasınlar. Biz Ab`nin kapıkulu değiliz. Biz bir millet olma şuuru içinde, idraki içinde alacaklarsa alırlar, almayacaksa almazlar. Bu sözlerimizden de keyifsiz oluyorlar. Bir uluslararası adalet denen bir hoşgörü var. Ne vakit adaleti haykıracaksınız. Darbe girişimlerine takviye oluyorsunuz’’ dedi.