Haberin yayım tarihi
2011-06-28
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta..27 Haziran 2011..Tusiad Raporu.

BU SAYIDA:

AB – TÜRKİYE

AB LİDERLER ZİRVESİ

AB – RUSYA

GENİŞLEME

SAĞLIK

BALIKÇILIK

ENERJİ

TÜKETİCİ HAKLARI

EKONOMİ

AB – Türkiye

- AB Macaristan Dönem Başkanlığı Sözcüsü Gergely Polner AB Haber’e yaptığı açıklamada Macaristan Dönem Başkanlığı’nın biteceği 30 Haziran tarihine kadar Türkiye ile yeni bir müzakere başlığının açılmasını beklemediklerini belirtti.

Türkiye ile yeni bir başlık açma çalışmalarının başarıya ulamamasını Türkiye’deki seçim dönemine bağlayan Polner, geçtiğimiz yıl içerisinde Türkiye ile müzakerelerde yeni başlıkların açılamamasının zorlu bir durum yarattığını ve Türkiye tarafında bu nedenle ortaya çıkan memnuniyetsizliği anlayışla karşıladıklarını bildirdi. Polner, Macaristan Dönem Başkanlığı bitene kadar Hırvatistan ile müzakereleri sonlandıracaklarını da sözlerine ekledi.

AB Liderler Zirvesi

- AB devlet başkanları ve başbakanlar 23- 24 Haziran’da Brüksel’de bir araya geldi. İç sınırlardaki denetimlerin olağan dışı durumlarda yeniden yürürlüğe konulması, ortak göç politikası, Kuzey Afrika ve güney Akdeniz ülkelerindeki son durum, Yunanistan’a yapılan mali yardım ve Hırvatistan’ın AB’ye katılım tarihinin belirlenmesi gibi önemli konuların tartışıldığı zirvede bir dizi karar alındı.

Zirvede görüşülen konular ve alınan kararlar aşağıda yer almaktadır.

Ekonomi: Avrupa Sömestri’nin ilk döneminin tamamlanmış olduğuna karar verildi ve AB Komisyonu’nun üye ülkeler tarafından hazırlanan ulusal programlar üzerinden yaptığı incelemeler değerlendirildi. Üye ülkelerin ekonomik krizin etkilerini atlatmak üzere aldığı önlemlerin uygunluğuna karar verildi. Ancak özellikle ar-ge, enerji verimliliği, istihdam, mesleki eğitimler ve yoksullukla mücadele başlıklarında yeterince kararlı adımlar atılmasının planlanmamış olduğuna, bu alanlarda daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğine dikkat çekildi. KOBİ’ler üzerindeki idari yükün azaltılması için daha fazla çalışma gerektiği belirlendi. Komisyon’un 2015’e kadar Avrupa Dijital Tek Pazarı’nın tamamlanması gereken çalışmaları belirlemek üzere bir rapor hazırlaması gerektiğine karar verildi. Euro Plus Paktı’na katılan ülkeler taahhütlerini sundu. Ülkelerin vermiş olduğu taahhütleri karşılama yönünde kaydettikleri aşamalar Komisyon tarafından değerlendirilecek ve Mart 2012’de AB zirvesinde liderlerin dikkatine sunulacak. Ekonomik büyümenin yeniden hızlanması için Doha Kalkınma Turu’nun tamamlanması gereğini vurgulayan liderler AB’nin ticarette serbestleşmesine ve dünya üzerindeki çok taraflı ticarette ortak kuralların geçerli olması yönündeki taahhütlerini yeniden dile getirdi.

İrlanda’nın reform programını gerektiği gibi uyguladığı, Portekiz’deki yeni hükümetin reform programını uygulama yönünde istekli olmasının olumlu bir gelişme olduğu, genel anlamda Euro Alanı’nın krizden çıkış konusunda olumlu ilerlemeler kaydettiği belirtildi. AB Konseyi, Yunanistan ile ilgili olarak ise geçtiğimiz yılda mali konsolidasyon konusunda olumlu aşamalardan geçildiğini, Yunan hükümetinin uyum programını kararlı bir şekilde sürdürdüğünü belirtti. Konsey ulusal makamların Yunanistan’a destek vermeye devam etmesini istedi ve Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Örgütü ile ortak yürütülen reform programı kapsamındaki temel reformların Yunan Parlamentosu’nda kabul edilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. Euro Alanı liderleri Yunanistan için gerekli ek mali desteğin resmi ve özel kaynaklar tarafından karşılanması kararına vardı. Liderler Yunanistan’daki tüm siyasi partilere seslenerek Yunanistan’ın mali programının temel unsurlarına bağlı kalmaları ve ortak hareket etmeleri gereğini hatırlattı.

Göç: Schengen Alanı’nda işbirliği güçlendirilmeli ve üzerinde anlaşılmış ortak ilkeler çerçevesinde Schengen kurallarına uyum sağlanmalıdır. AB’nin dış sınırları ortak sorumluluk, dayanışma ve işbirliği çerçevesinde etkin bir şekilde denetlenmelidir. 9-10 Haziran’daki AB Bakanlar Konseyi kararları paralelinde Schengen Değerlendirme kuralları daha da geliştirilmeli ve böylece gelecekte de ortaya çıkması olası durumlarda devreye sokulmalıdır.

Schengen Alanı çerçevesinde doğabilecek olağan dışı durumlarla baş edebilme konusundaki işbirliğinin güçlüğe düşmemesi için bir mekanizma kurulmalı, bu esnada kişilerin seyahat özgürlüğü ilkesine bağlı kalınmalıdır. Kurulacak bu mekanizma kapsamında olağan dışı durumlarda (üye ülkelerin sınırlarını denetleme noktasında yetersiz kaldığına karar verdiği durumlarda) ek önlemler alınması ve uygulamaya konulması mümkün olabilecektir.

Ancak konulacak bu kurallar AB vatandaşlarını kapsamayacaktır. Bu mekanizmanın nasıl kurulacağı ve işleyişiyle ilgili ayrıntılar AB Komisyonu tarafından Eylül içinde oluşturulacaktır.

Avrupa Sınır İzleme Sistemi’nin geliştirilerek 2013’e kadar tamamen işler duruma getirilmesi gerekmektedir. Bu sistem sayesinde üye ülkeler sınır denetleme faaliyetlerini gerçekleştirirken aynı zamanda operasyonel bilgileri paylaşabilecektir. Dış sınırların yönetiminde FRONTEX ve diğer AB ajanslarının çalışmalarının eşgüdüm içinde olması sağlanmalıdır. FRONTEX’in bağlı olduğu yönetmelik üzerinde değişiklikler yapılacaktır. Son dönemde tecrübe edildiği gibi göç dalgalarına en fazla maruz kalan ve olumsuz etkilenen üye ülkelerle dayanışma gerekmektedir. AB ve üye ülkeler bu dayanışmayı sağlamaya devam edecektir. Komşu Ülkeler Politikası çerçevesinde özellikle AB’nin güneyi ve doğusundaki ülkelerle geliştirilecek “ortaklık” başlığı altında göç konusunun temeline inilecektir. Bu noktada komşu ülkelerle göç, dolaşım ve güvenlik konularında ayrı ayrı diyaloglar oluşturulacak ve bu ülkelere somut yararlar sağlayacak projeler geliştirilecektir. AB Komisyonu’nun “Göçe Küresel Yaklaşım” başlığı altında bir değerlendirme yaparak bulgularını AB liderlerine sunması beklenmektedir.

Yaşanan son gelişmeler AB’nin sığınma politikasını yeniden değerlendirmesi ve Avrupa Ortak Sığınma Sistemi’ni 2012’ye kadar tamamlaması zorunluluğunu ortaya koymuştur.

Hırvatistan: Katılım müzakereleri son aşamasına gelmiştir. Kalan son müzakere başlıkları da koşulluluğa ve müzakere çerçevesine bağlı kalınmaya devam edilerek ele alınacaktır.

Kaydedilmiş olan ilerlemeler ve Komisyon’un olumlu değerlendirmeleri çerçevesinde, Haziran 2011 sonuna kadar Hırvatistan’ın katılım müzakerelerinin tamamlanmasına ilişkin gerekli kararları almak üzere liderler davet edilmiştir. Bu çerçevede Katılım Antlaşması’nın 2011 sonu öncesinde imzalanması öngörülmektedir. Hırvatistan da reform sürecine aynı hızla devam etmeli ve özellikle adalet ve temel haklar konularına eğilmelidir.

Güney Komşu Ülkeler: “Akdeniz İçin Birlik”in (AİB) önemi tekrar vurgulanmıştır. AİB kapsamında bir an önce somut projeler üretilmeye başlanması gerektiğinin altı çizilmiştir. Mısır ve Tunus’ta demokratik geçiş adına atılan adımlar olumlu olarak değerlendirilmiştir. Fas’ın yeni anayasasıyla ilgili yaptığı açıklamalar olumlu bulunurken,, Ürdün’de anayasanın gözden geçirilmesi, Cezayir’de olağanüstü durumun kaldırılması ve anayasa reformunun planlanması olumlu gelişmeler olarak değerlendirilmiştir. Libya’da Kaddafi’nin bir an önce güç kullanmaya son vermesi çağrısında bulunulmuş ve bu ülkede demokratik hayata geçişin AB açısından son derece önemli olduğu yeniden vurgulanmıştır. Suriye’de devam etmekte olan vahşeti kınayan liderler, Suriye askerlerinin Türkiye sınırına yakın bölgedeki faaliyetlerinin endişe verici olduğunu belirtmiştir. Yemen’deki gelişmelerle ilgili olarak da taraflara güç kullanımını bir an önce durdurmaları çağrısında bulunan liderler, Körfez İşbirliği Konseyi girişimi paralelinde bir geçiş dönemine girilmesi çağrısında bulunmuştur.

Bahreyn’de ise insan hakları ve temel özgürlüklere saygı gösterilmesi gereği hatırlatılmıştır.

Diğer Konular: İtalya Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi 1 Kasım 2011 – 31 Ekim 2019 döneminde Avrupa Merkez Bankası Başkanı olarak görev yapmak üzere seçilmiştir.

Tuna Nehri Havzası Stratejisi ilgili taraflarca bir an önce uygulamaya alınacak ve AB üyeleri gelecekte benzer stratejilerin Adriyatik ve İyonya bölgeleri için de geliştirilmesi için AB Komisyonu ile işbirliği içinde çalışmaya devam edecektir.

Romanların toplumla bütünleşmesi için AB Bakanlar Konseyi’nin 19 Mayıs 20111’de aldığı kararların bir an önce uygulamaya konulması gereklidir.

AB’nin kalkınma yardımlarına ilişkin yıllık rapor bulguları incelenmiş ve 2010’da AB’nin dünyadaki en büyük yardım sağlayan taraf olduğu görülmüştür.

2005’te üzerinde karar verilmiş olan 2015 hedeflerine ulaşılması için çalışmalara devam edilmesi gereği hatırlatılmıştır.

AB – Rusya

- AB ve Rusya Federasyonu arasında Moskova’da imzalanan anlaşma ile Rusya’ya AB’den yapılan sebze ithalatının hemen tekrar başlatılmasına olanak sağlandı. Anlaşma Sağlık ve Tüketici Politikasından sorumlu AB Komiseri John Dalli başkanlığındaki bir AB heyeti ve Rus makamları arasında gerçekleşen ikili görüşmeler sonrasında imzalandı. Anlaşma gereğince Rusya’ya taze sebze ihraç etmek isteyen her AB üye ülkesi belirli bir süre için ürünün menşei ve Almanya’daki salgına neden olan koli basili (E.Koli) 104 no’lu türünü taşımadığına dair belgeyi bulundurmak zorunda olacak. AB Komisyonu Rusya’nın sağlıktan sorumlu yetkili makamı olan Rospotrebnadzor’a ihraç edilecek kutuların üzerine damgalanacak bu belgeleri onaylamaya yetkili ulusal makamların ve sebzelerin hastalık taşımadığına dair analiz yapabilecek yetkili laboratuarların bir listesini iletecek. Bu belgelendirme düzeni geçici bir süre yürürlükte olacak ve üye ülke makamlarının E.Koli 104 türünden kaynaklanan yeni bir hastalık vakası bildirilmedikleri günden 10 gün sonra yürürlükten kaldırılacak. Dondurulmuş sebzeler bu anlaşma kapsamında değerlendirilmeyecek olup, dondurulmuş sebze ticareti olağan şekilde devam edecek. Anlaşma kapsamında AB ve Rusya arasında koli basili enfeksiyonlarına ilişkin işbirliğinin özellikle resmi laboratuarlar nezdinde hastalık yapan değişik bakteri türlerinin de değişimi sağlanarak artırılmasına karar verildi.

Genişleme

- AB - İzlanda 2. Ortaklık Konseyi toplantısı Brüksel’de gerçekleştirildi. Toplantıda AB heyetine Macaristan Dışişleri Bakanı János Martonyi başkanlık ederken, İzlanda heyetinin başında İzlanda Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Össur Skarphéðinsson bulunuyordu. Toplantıda AB – İzlanda üyelik müzakerelerinde İzlanda’nın açılış kriterlerini yerine getirdiği belirlenen 5 no’lu Kamu Alımları başlığı ile 10 numaralı Bilgi Toplumu ve Medya başlıklarının açılmasına karar verildi. Bu iki başlık altında İzlanda mevzuatının AB müktesebatı ile uyumu çalışmaları önümüzdeki dönemde devam edecek. İzlanda’nın 5 numaralı başlık kapsamında savunma alımları konusundaki düzenlemelerin yapılması, 10 numaralı başlık kapsamında ise elektronik iletişim mevzuatının uygulanması konularında atması gereken önemli adımlar bulunuyor. Ortaklık Konseyi toplantısında ayrıca 25 numaralı Bilim ve Araştırma başlığı ile 26 numaralı Eğitim ve Kültür başlığı da açılarak, geçici olarak kapatıldı. 27 Temmuz 2010 yılında başlanan AB – İzlanda üyelik müzakerelerinde 35 müzakere başlığından dördü açılmış, bunlardan ise ikisi kapatılmış oldu.

Sağlık

- 30 Haziran 2009 tarihinde yayımlanan Oyuncak Güvenliğine ilişkin AB Yönergesi (2009/48/EC) 20 Temmuz 2011 tarihinde yürürlüğe giriyor. Üye ülkelerin bu tarih itibariyle yönerge ile getirilen tüm gereklilikleri yerine getirmiş olmaları gerekiyor.

Yönerge AB’de satışa sunulan oyuncakların özellikle kimyasal maddelerin kullanımı konusunda dünyada uygulanan en yüksek seviyede güvenlik şartlarını yerine getirmesi ve bu yönde tüketicilere güvence verilmesini hedefliyor. Yönerge AB piyasasına sürülen oyuncakların uyması gereken temel güvenlik koşullarını ortaya koyuyor. Ürünlerin teknik özellikleri ise standart koyucu kurumlar tarafından belirleniyor.

Yönerge kapsamında oyuncak üreticileri, ithalatçıları ve dağıtıcılarının uyması gereken kurallar şunlar:

· AB’de piyasaya sürülen tüm oyuncakların AB’deki tüm temel güvenlik koşullarına uyumluluğunu beyan eden “CE” damgasını taşıması gerekmektedir. “CE” damgasını taşıyan oyuncaklar Avrupa Ekonomik Alanı’nda (AEA) serbest dolaşım hakkından yararlanabilirler.

· Üreticilerin “CE” damgasını almadan güvenlik ve uyumluluk değerlendirmesi yapmaları gerekmektedir. Tüm ürünler için değerlendirmeye dair özellikle kullanılan kimyasalların bilgisini içeren daha ayrıntılı teknik belgelerin bulundurulması gerekmektedir.

· İthalatçılar üreticilerin uyumluluk değerlendirmesi yapıp yapmadığını teyit etmekle yükümlüdür. Üreticiler uyumluluk değerlendirmesi yaparken kendileri değerlendirmeyi yapabilecekleri gibi, üçüncü bir taraftan belge ya da teyit alabileceklerdir.

Yönergenin uygulanmasında üye ülkelerin de önemli bir piyasa denetim yükümlülüğü bulunuyor.

Balıkçılık

- AB Komisyonu’nun AB’de balıkçılık sektörünü mercek altına alan raporları bu alanda temel reformlar ve yapısal değişiklikler yapılması gereğini ortaya koyuyor. Raporlara göre balıkçılık sektöründe ve AB’nin Ortak Balıkçılık Politikası’nda yeniliklere ihtiyaç bulunuyor. Balıkçılık sektöründe verimlilik düşüşü olduğu kaydedilen sektör raporunda 2002- 2008 dönemi ele alınıyor. 2008’de ikinci defa peş peşe balıkçılık filolarının verimliliğinin düştüğü kaydedilen raporda karlılığın da buna paralel olarak azaldığı belirtiliyor. Gelirlerdeki düşüş ve yakıt fiyatlarındaki artış nedeniyle özellikle 2008 yılında balıkçılık sektörünün karsız ve verimsiz bir dönem geçirdiği belirtilen raporda balık stoğunun da yetersiz gelişim göstermesinin mevcut durumu daha da olumsuz hale getirdiğine işaret ediliyor.

AB üyelerinin balıkçılık kapasitesinin ele alındığı ikinci raporda ise AB balıkçılık filosunun gittikçe azaldığı bu nedenle de mevcut filoların kapasitelerinin üstünde çalışmak zorunda kaldığı bulgusu yer alıyor. Bu sorunları ele almak üzere AB Komisyonu Ortak Balıkçılık Politikası üzerinde değişiklikler yapmak ve böylece ileride de balıkçılık sektörünün ekonomik geçerliliğini sürdürmesini ve sürdürülebilirliğini sağlamak üzere çalışmalar gerçekleştiriyor.

Enerji

- AB Komisyonu 2020 yılı %20 AB Enerji Verimliliği Hedefi’ne ulaşılması için köklü değişikliklere gereksinim olduğunu bildirdi ve %20 hedefine ulaşmak yolunda AB’de enerji verimliliğini artırmak için yeni bir dizi tedbirin yer aldığı bir tasarı açıkladı. Önümüzdeki yıllarda gereken değişiklikler yapılmazsa AB bu hedefin ancak yarısına ulaşmak mümkün olacak. Bu durum ise AB’nin rekabetçiliğini, karbon salımını azaltma çabaları ve enerji arzı güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek.

AB Komisyonu’nun tasarısında enerji zincirinin tüm etaplarında enerjinin daha verimli kullanılması için üye ülke çabalarının artırılmasına yönelik tedbirler yer alıyor.

Komisyon tarafından hazırlanan tasarının ana başlıkları şunlar:

· Tüm üye ülkelerde enerji tasarrufu çerçevesi oluşturulmasının bir hukuki yükümlülük haline getirilmesi,

· Kamu kurumlarının enerji tasarrufu ve enerji verimliliği konusundaki çalışmaları ile örnek teşkil etmesi,

· Tüketiciler için önemli miktarda enerji tasarrufu sağlanması yolunda daha iyi faturalama ve ölçüm sistemlerinin geliştirilmesi,

· KOBİ’lerin enerji denetiminden geçmesi ve en iyi uygulamaların yaygınlaştırılması için teşvikler verilmesi; daha büyük şirketlerin de kendi enerji denetimlerini yapmalarının sağlanması,

· Enerji üretiminde verimliliğin sağlanması için yeni enerji üretim sistemlerinin verimlilik düzeylerinin takip edilesi; daha etkin ısıtma-soğutma sistemlerinin geliştirilmesi,

· Enerji aktarımı ve dağıtımında enerji verimliliğinin artırılması.

Tüketici Hakları

- Avrupa Parlamentosu tüketicilerin İnternet üzerinde yaptıkları alışverişlerde aldıkları mallar ellerine ulaştıktan sonra iki hafta içerisinde kararlarını değiştirebilmelerini sağlayan kuralları onayladı. Onaylanan kurallar İnternet üzerindeki satıcıların sattıkları malla ilgili toplam maliyet hakkında tüketicilere açık bir şekilde bilgi vermelerini de zorunlu hale getiriyor.

AB’de sınır ötesi alışverişlerin büyük bir bölümünün İnternet üzerinden gerçekleştiği gerçeğinden hareketle tüketicilerin karşılaştıkları güçlükleri ortadan kaldırmayı hedefleyen AB kurumları, bu şekilde ortak bir dijital iç pazar’ın kurulmasını hedefliyor.

Avrupa Parlamentosu üyesi ve konuyla ilgili raporu hazırlayan Andreas Schwab (Hıristiyan Demokrat, Alman) yeni yönerge ile tüketici ve tüccarın yararına bir uzlaşıya varıldığını, nu yönergenin AB’nin tüketicilere sağladığı faydalar konusunda en somut göstergelerden biri olduğunu belirtti.

Yeni kurallar malların yanı sıra İnternet üzerinden indirilen programları da kapsıyor. Avrupa Parlamentosu’ndaki oylamada kabul edilen yönerge sonra AB Konseyi’nde bakanların onayına sunulacak. Konsey’deki onaylama işleminden sonra üye ülkelerin kendi iç yasalarını yönerge ile uyumlu hale getirmeleri için yaklaşık iki yıl süreleri olacak.

Ekonomi

- Ekonomik kriz sonrası AB27’nin dünyanın geri kalanındaki doğrudan yabancı yatırımları 2010 yılında %62 oranında azalarak, 2009’dai 281 milyar € seviyesinden 107 milyar €’ya geriledi. Dünyanın geri kalanından AB27’ye yapılan doğrudan yabancı yatırımları ise %75 oranında düşerek 216 milyar €’dan 54 milyar €’ya geriledi. 2007’den bu yana AB27’nin dışarıya doğrudan yabancı yatırım akımları 5 kat azalırken, AB27’ye doğru olan akımlar da 8 kat azalmış oldu.

AB27’nin dünyanın geri kalanındaki yatırımlarının arasında özellikle “offshore” finans merkezlerine (2009’da 89 milyar €’dan 2010’da 21 milyar €’ya), ABD’ye ve İsviçre’ye yapılan yatırımlarda ciddi düşüşler yaşandı. 2010 yılında AB27’deki en büyük doğrudan yabancı yatırım kaynağı ABD olurken, ABD’nin 2009 yılında 97 milyar € olan AB27’deki yatırımlarında da ciddi bir düşüş gözlendi. 2010 yılına gelindiğinde AB27’deki ABD doğrudan yatırımlarının 28 milyar €’ya gerilediği kaydedildi.

AB27’ye İsviçre ve “offshore” finans merkezlerinden yapılan yatırımda da ciddi düşüşler olduğu gözlendi.

Ancak özellikle Kanada’dan (12 milyar €’dan 28 milyar €’ya), Hong Kong’dan (1 milyar €’dan 11 milyar €’ya) ve Brezilya’dan (0,4 milyar €’dan 4 milyar €’ya) AB27’ye yapılan yatırımlarda ciddi artışlar gözlendi.

2010 yılında üye ülkeler arasından 38 milyar €’luk dışarıya yatırım akışıyla Lüksemburg dünyanın geri kalanında en büyük AB doğrudan yatırımcısı olurken, Lüksemburg’u 36 milyar € ile Belçika, 29 milyar € ile Almanya ve 23 milyar € ile Fransa takip etti. Yine AB ülkeleri dışından gelen doğrudan yatırımın en yoğun olduğu ülkeler Lüksemburg (48 milyar €), İngiltere (28 milyar €), İrlanda (21 milyar €) ve Almanya (14 milyar €) oldu. Lüksemburg’un AB doğrudan yabancı yatırımındaki büyük payı ülkenin finansal aracılık hizmetleri alanındaki önemine atfediliyor.

- İtalya Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi Avrupa Merkez Bankası’nın gelecek dönemdeki Başkanı olarak seçildi. 23-24 Haziran’da toplanan AB liderler zirvesinde AB’nin başbakan ve devlet başkanları tarafından alınan kararla seçilen Mario Draghi görevini Jean-Claude Trichet’den devralacak ve 1 Kasım 2011 – 31 Ekim 2019 döneminde görev yapacak. Draghi’nin Avrupa Merkez Bankası’nın bağımsızlığı geleneğini sürdüreceği belirtiliyor.

*

B R Ü K S E L ’ D E   G E L E C E K   A Y

AB Kurumları

· 27-28 Haziran, Tarım ve Balıkçılık Konseyi

· 4-7 Temmuz, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu

· 11 Temmuz, Eurogroup Toplantısı

· 12 Temmuz, Ekonomik ve Mali İşler Konseyi

· 18-19 Temmuz, Genel İşler Konseyi

· 18-19 Temmuz, Dışişleri Konseyi

· 18-19 Temmuz, Tarım ve Balıkçılık Konseyi

· 28-29 Temmuz, Adalet ve İçişleri Konseyi

Konferanslar

· 28 Haziran, Education for inclusion: strategies to reduce immigrant marginalisation in Europe and the U.S., EPC, http://www.epc.eu

· 28 Haziran, Next steps in EU transparency, with Maroš Šefčovič and Diana Wallis, EPC, http://www.epc.eu

· 29 Haziran, The European Parliament`s Trade Powers after Lisbon, CEPS, http://www.ceps.be

· 29 Haziran, The impact of the “Arab Spring” on North Africa and Morocco, EPC, http://www.epc.eu

· 1 Temmuz, The European External Action Service and energy policies, EPC, http://www.epc.eu

· 4 Temmuz, The Priorities of the Polish Presidency of the Council of the EU, CEPS, http://www.ceps.be

· 12 Temmuz, Breakfast Policy Briefing with Janusz Lewandowski, European Commissioner for Budget and Financial Programming, EPC, http://www.epc.eu

· 12 Temmuz, Transitional justice in Tunisia and Egypt: addressing the past, working towards the future, EPC, http://www.epc.eu

· 18 Temmuz, Eastern partnership on the eve of the Warsaw summit – time to deliver, EPC, http://www.epc.eu

HAZIRLAYANLAR :

Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli

bxloffice@tusiad.org

www.tusiad.org

********************************

Dr Bahadir Kaleagasi  

International Coordinator

TUSIAD - Turkish Industry & Business Association  

 

 BRUSSELS :  

Representation to the EU and BUSINESSEUROPE  

(The Confederation of European Business)  

T: +32 2 7364047      twitter.com/kaleagasi  

kaleagasi@tusiad.org          www.tusiad.org    

 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.