Haberin yayım tarihi
2020-12-19
Haberin bulunduğu kategoriler

AVRUPA ADALET DİVANI, BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞINA YOL AÇMIŞTIR.

Basın açıklaması - 17 Aralık 2020

Avrupa Adalet Divanı, Dini Usullere Göre Kesim Yasağına İlişkin Takdiri Belçika Anayasa Mahkemesi`ne Bırakıyor.

Flaman Bölgesi’nin dini usullere göre kesim yasağı getiren yasasının Avrupa hukukuna uygunluğuna ilişkin bugün Avrupa Adalet Divanı tarafından verilen karar Belçika İslam Temsi Kurumu, Belçika İslam Koordinasyon Kurulu ve Avrupa Müslümanları için büyük bir hayal kırıklığına yol açmıştır.

Tüm beklentilerin ve Başsavcısının görüşlerinin aksine, Avrupa Adalet Divanı, uyuşturma olmaksızın dini usullere göre kesim yapmayı yasaklayan Flaman Bölgesi yasasının Avrupa hukuku nezdinde kabul edilebilir olduğuna karar verdi. Flaman Bölgesi yasası - Mahkemeye göre - Avrupa Yasama Organı’nın, kendi çeşitli anayasal geleneklerini dikkate alarak dini usullere göre kesim yapan dini topluluklara yönelik ek kurallar koymaları konusunda Avrupa üye devletlerine geniş bir takdir hakkı verdiğini vurgulamaktadır. Başka bir deyişle, Avrupa Adalet Divanı, son kararı Belçika Anayasa Mahkemesine bırakmaktadır. Buna göre Belçika Anayasa Mahkemesi, Flaman Bölgesi Yasasının diğer birçok üye devletin anayasalarından daha geniş koruma sunan Belçika anayasal geleneklerine uyumlu olup olmadığını değerlendirmek zorunda kalacak.

Bu kararla, Avrupa Adalet Divanı, Flaman Bölgesi yasasının gerçekten de İslam ve Yahudi inancının asırlık dini uygulamasının "özünü" etkilediği konusunda haklı olarak uyarıda bulunan Başsavcı`nın tavsiyesine taban tabana zıt bir hüküm vermiş oluyor. Ayrıca Avrupa Komisyonu da Flaman yasağının Avrupa hukuku ile çeliştiği görüşündeydi.

Sonuç olarak, Avrupa Adalet Divanı, Avrupa genelinde savunmasız azınlıklara karşı sembol bir mücadele yürüten siyasi akımların üzücü mantığını benimsiyor gibi görünüyor.

Müslümanlar şimdi Belçika Anayasası’nın sağladığı güçlü insan hakları korumasına umutlarını bağlayarak Belçika Anayasa Mahkemesinin akl-ı selimin genel algıların önüne geçmesini sağlayacağı inancını taşımaktadır. Aslında, mevcut dini kesim teknikleri, bayıltma tekniklerine tam anlamıyla bir alternatif oluşturan ve halk sağlığının korunması, gıda güvenliği ve hayvan refahı gereklilikleriyle de mükemmel bir şekilde uyum sağlıyor. Öte yandan, kesim öncesi bayıltma zorunluluğu, dini azınlıkların haklarını ihlal etme pahasına tek amacı ortalama tüketicinin vicdanını yatıştırmak ve hayvanların endüstriyel mega ahırlarda tüketim nesneleri olarak yetiştirildiği gerçeğini gizlemek olan duygusal ve sembolik bir anlam ifade ediyor. Uyumlu ve çok kültürlü bir toplumda, yine de bazı önemli sosyal meseleleri, tüm insanları anlamsız bir uygulamaya zorlamadan çeşitli yollarla çözmek mümkün olmalıdır.

Neyse ki, Belçika Anayasa Mahkemesi bu önemli davada son söz hakkına sahip olacaktır. Hoşgörülü bir toplumda, belirli toplulukları damgalamadan, hayvan refahı konusunda toplumun tüm kesimleriyle birlikte çalışmak önemlidir. Empati ve karşılıklı anlayış, ortak değerlerimizin merkezinde yer almalıdır.

Herşeye rağmen Müslümanlar, hukukun üstünlüğünün hakim olacağı inancını taşımaya devam edeceklerdir.

Belçika İslam Temsil Kurumu adına,

Mehmet ÜSTÜN, Başkan

Belçika İslam Koordinasyon Kurulu adına,

Coşkun Beyazgül, Sözcü

Tahar CHAHBI, Sözcü

Hukuki bilgi için iletişim : 

Avukat Joos Roets – advocaat (NL) : 0479 069 717

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.