Kısa adı UTV olan Türk Dernekler Birliği başkanı Sedat Kaya geçtiğimiz yıl yaz döneminde Sel ve Muson yağmurları nedeniyle hayatın felç olduğu Pakistan´a bir yardım kampanyası başlatmışlardı.

Başkan Kaya Belçika´da organize ettikleri kampanyalar ile toplanan malzemelerin gönderilmesinin ardından yardımların dağıtımını izlemek üzere Pakistan´ın Lahor şehrine gitti. Kaya Pakistan´ın Lahor şehrinde kaldığı sırada hastalanınca tedavi altına alındı. Lahor kentinde 7 gün, daha sonra başkent İslamabad şehrinde 27 gün tedavi gören Başkan Kaya tam 37 gün sonra özel bir ambülans uçakla Belçika´ya getirildi. Başkan Kaya şu anda Anvers şehrinde bulunan Sint-Augustinus hastahanesinde tedavi altında tutuluyor.

Belçika´da uzun yıllar sivil toplum örgütlerinde mütevaziliği ve başarılı yönetici olarak bilinen ve tanınan Sedat Kaya Pakistan´da yaşadıklarını kendisine bir ´geçmiş olsun ziyareti´ yapan Gundem Haber Baş Editörü Hüseyin Dönmez ile paylaştı.

Başkan Kaya Anlatıyor.

-Pakistan´da geçtiğimiz yıl ortalarında yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen bir sel olayı yaşandı. Bizler de herkes gibi bu acı olayı televizyon görüntülerinden izledik. Arkadaşlarımızla birlikte bizlerde orada hayatta kalabilme savaşı veren insanlar için ne yapabiliriz diye bir arayış içersine girdik. Daha sonra Anvers Belediyesi, Belçika´da aktif Pakistanlılar´a ait cami ve kültür dernekleri temsilcileri, Wereld Missie Hulp adlı yardım kuruluşu ve Türk Dernekler Birliği olarak birlikte bir kampanya başlattık.

-Aramızda bir görev bölümü yapmıştık. Wereld Missie kurumu depolama ve lojistik işini, Anvers Belediyesi Kontenyırları, UTV ve Pakistanlılar´a ait sivil toplum örgütleri ise sel mağdurları için malzemelerin toplanması, yardım organizasyonları, dağıtım ve denetim gibi diğer işleri üstlenmişti.

-Belçika´da tamamlanan kampanya sonucu kontenyırlarla Pakistan´a gönderilen malzemelerin dağıtımında bulunmak üzere yola çıktık. Aslında bu konuda rahatsızlığım nedeniyle bir başka arkadaşımızı görevlendirmiştik. Ancak son anda özel bir işi çıktı ve Pakistan´a gidemedi. İş başa düşmüştü. Söz vermiştik ve orada olmalıydık. Gönderilen malzemeler Lahor şehrinde depolandığı için uçakla oraya gittim. Orada Türkiye´yi temsil eden gönüllü konsolos ile gönderdiğimiz malzemeleri gümrük işlemlerini tamamlayarak aldık ve depoya teslim ettik.

-Bu sırada aniden rahatsızlandım. Lahor devlet hastahanesinde tedavi altına alındım. 7 gün sonra Pakistan´ın başkenti İslamabad´a gönderildim. Burada ise 27 gün tedavi altında tutuldum. Tüm bu süreç içersinde T.C Büyükelçiliği görevlileri benimle özel olarak ilgilendiler. Özellikle Anvers başkonsolosumuz Deniz Çakar hanımefendi nasıl öğrendiğini bilmiyorum, ancak benim ile özel olarak ilgilendi. Bir kaç sefer telefon ederek durumumu sordu. Kendisine çok teşekkür ediyorum.

-Pakistan´da durum çok kötü. Yaralar sarılmış değil. Ülke çok büyük bir fakirlik içersinde. 40 milyona yakın insan bir şekilde sel ve muson yağmurlarından etkilenmiş durumda. Evler yıkılmış, toprak su altında, içme suyu yok, barınacak yer yok. Pakistan´da daha önceleri yaşanan deprem dahi bu kadar yıkım yapmamış. Pakistan halkının yaşadığı dramı yakından görünce gerçekten kendi hastalığımı unuttum, yüreğim parçalandı.

-Belçika´ya 37 gün sonra geri döndük. Şu anda tedavim sürüyor. Beni arayan aramayan tüm dostlara selamlarımı gönderiyorum.

-Pakistan´da telefonumu kaybettim. Bu nedenle bir çok dostumun telefon numaralarını bulmakta güçlük çekiyorum. Özellikle değerli dostum Metin Edeer ve Şükrü Erbaş arkadaşıma bir merhaba demek isterdim. Belçika´ya geldiğim günden itibaren beni arayan, ziyaret eden tüm dostlarıma teşekkür ediyorum.