Belçika’da görev süresi dolup Türkiye’ye dönecek olan Brüksel Başkonsolosu Ali Barış Ulusoy, bir resepsiyon düzenleyerek Belçika Türk toplumuna veda etti.
Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Başkonsolosluğu toplantı salonunda düzenlenen resepsiyona Siyasetçiler, İşadamları, Vakıf, Dernek ve Federasyon başkanları olmak üzere çok sayıda davetli katıldı.
Düzenlenen veda resepsiyonunda konuşan Brüksel Başkonsolosu Ali Barış Ulusoy; ‘’Görev dönemim süresince, gerek yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın tümünü, gerek özel olarak Belçika Türk toplumunu ve Başkonsolosluğumuzu ilgilendiren önemli ilklere ve dönüm noktalarına bizzat tanıklık etme şansına nail olduğum için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum’’ dedi.
T.C. BRÜKSEL BAŞKONSOLOSU ALİ BARIŞ ULUSOY’UN
VEDA RESEPSİYONU KONUŞMASI
(12 OCAK 2017)
Sayın Büyükelçim, Sayın Başkonsolosum, Kıymetli Meslektaşlarım,
Sayın Milletvekillerim, Belediye Başkan ve Yardımcıları,
Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Değerli Yöneticileri,
Belçika Türk Toplumu’nun Saygıdeğer Mensupları,
Değerli Medya Çalışanları,
Sevgili Çalışma Arkadaşlarım,
T.C. Brüksel Başkonsolosu olarak görev süremin 16 Ocak günü itibarıyla sona erecek olması nedeniyle, bana görev bölgemizdeki Türk toplumu ve Belçika’daki diğer temsilciliklerimizdeki meslektaşlarımla vedalaşma fırsatı sunan bu resepsiyon vesilesiyle, sizleri Başkonsolosluğumuzda görmekten ve ağırlamaktan büyük mutluluk ve ayrıcalık duyuyorum.
Ankara’ya benden önce kesin dönüş yapmış olması nedeniyle maalesef bu akşam bizlerle birlikte olamayan sevgili eşim Esin Ulusoy’un en kalbi selam ve saygılarını da sizlerle konuşmamın başında paylaşmayı borç biliyorum.
Benim için 1 Eylül 2012 tarihinde başlayan Brüksel macerası, artık son dönemecine girmiş bulunuyor. Geride kalan ve dolu dolu geçen bir dönemin ardından sizlere veda etmek inanın benim için de, ailem için de hiç kolay değil. Veda ediyor olmak bizlere ne kadar hüzün veriyor olsa da, Belçika’dan güzel hatıralar ve dostluklar biriktirmiş olarak döndüğümüzü bilmek de bir o kadar kıvanç ve mutluluk veriyor.
Saygıdeğer Konuklar,
Görev dönemim süresince, gerek yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın tümünü, gerek özel olarak Belçika Türk toplumunu ve Başkonsolosluğumuzu ilgilendiren önemli ilklere ve dönüm noktalarına bizzat tanıklık etme şansına nail olduğum için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum.
Yurtdışında yaşayan tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren dönüm noktalarından biri, konsolosluk hizmetleri ve yurtdışı vatandaşlara tanınan haklar bakımından arka arkaya getirilen önemli yenilik ve iyileştirmeler oldu. Göreve başladığımda vatandaşlarımızın ortak şikayet ve talep konularını oluşturan hususların tümünde iyileşme sağlandı. Bu çerçevede, dövizle askerlik bedeli kademeli olarak 1.000 Euro’ya düşürüldü; pasaport harçları yarı yarıya azaltıldı ve Türkiye gümrük bölgesinde araç bulundurma süresi 24 aya çıkarıldı. Bunlara ilaveten doğum yardımı uygulaması başlatıldı.
Görev dönemimde hepimizi ilgilendiren bir ilk de yaşandı. Türkiye’deki seçimler için ilk defa yurtdışında da sandıklar açıldı. Bu çerçevede, 2014-2015 döneminde, 15 ay gibi bir sürede Başkonsolosluk olarak tam 3 seçim organizasyonu yaptık.
Özel olarak Belçika Türk toplumunu ilgilendiren önemli bir dönüm noktasına ise 2014 yılında tanıklık ettik. Belçika’ya Türk işgücü göçünün 50. yılını, tüm 2014 yılına yayılan çok sayıda etkinlikle andık.
Görev dönemimde Başkonsolosluğumuzu ilgilendiren önemli dönüm noktalarına da tanıklık ettik. Bunların belki de en önemlisi ve en radikal olanı, 2013-2014 döneminde kançılaryamızın kapsamlı bir renovasyon süreci sonucunda tepeden tırnağa yenilenmesi ve devletimize yakışır, vatandaşlarımıza layık; modern, ferah ve yepyeni bir yüze kavuşması oldu.
Başkonsolosluğumuz için bir diğer dönüm noktasını, konsolosluk işlemleri için Kasım 2015’te uygulamaya başladığımız randevu sistemi oluşturdu.
2016 yılında ise bir başka 50. yıl kutlamasına tanıklık ettik. Bu kez, Başkonsolosluğumuzun kuruluşunun 50. yıldönümünü, 2016’nın ilk yarısına yayılan çeşitli sosyal ve kültür-sanat etkinlikleriyle görev bölgemizdeki vatandaşlarımızla birlikte kutladık.
Bu dönemde tanıklık ettiğimiz en ilginç ve hatırlanası ilklerden birini ise, şüphesiz, Başkonsolosluğumuzun tarihinde ilk kez bir nikahın Sayın Cumhurbaşkanımız ve refikalarının şahitliğinde kıyılması teşkil etti.
Değerli Misafirler,
Başkonsoloslukların temel görevleri; görev bölgelerinde yaşayan veya bulunan vatandaşlarımıza konsolosluk hizmetlerini sunmak, bu vatandaşlarımızın hak ve menfaatlerini korumak, kendilerine konsolosluk himayesi sağlamak ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesine yönelik çalışmalar yürütmektir.
Bu görevlerin icrasında azami sürat, kalite ve etkinlik sağlamak, görev sürem boyunca ekibimle birlikte önümüze koyduğumuz temel iki hedeften ilki oldu.
İkinci hedefimiz ise, Başkonsolosluğumuzun ve dolayısıyla Devletimizin, her türlü sıkıntılarında, acılı veya mutlu günlerinde vatandaşlarımızın yanında ve arkasında olduğunu daha da güçlü şekilde hissettirmek oldu.
Bu hedeflere ulaşmak amacıyla yürüttüğümüz çalışmalarda ise dört temel önceliğimiz oldu:
Önceliklerimizin ilkini, klasik anlamda konsolosluk hizmetlerinin sürat ve kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar oluşturdu. Bu çerçevede, ekspres gişe uygulaması başlatıldı ve randevu sistemi getirildi. Vatandaşlarımızın bizlere ulaşabileceği iletişim kanalları çoğaltıldı ve gelen tüm yorum, şikayet ve taleplerin tek tek ve süratle yanıtlanması hedeflendi. Personelimizin hizmet içi eğitim ve motivasyonuna özel önem verildi.
İkinci önceliğimizi, görev bölgemizdeki Türk toplumunun her kesimine hitap etmeyi amaçlayan faaliyetler oluşturdu. Bu çerçevede; çocukları, gençleri, kadınları, aileleri hedefleyen ve sanatçılarımızı ön plana çıkaran etkinlikler düzenlemeye çalıştık. Çocuklarımız için Türkçe dersleri kapsamında Başkonsolosluk tanıtım gezileri ve müzikli eğlence programlarından, gençlerimizi yükseköğrenime teşvik etmeyi amaçlayan etkinliklere; Dünya Kadınlar Günü kutlamasından, kadın derneklerine yönelik anket çalışmasına; Türk aileleri koruyucu aile olmaya teşvik etkinliğinden, Türk sanatçılar tarafından icra edilen konser, tiyatro ve sergilere kadar uzanan birçok etkinliği siz değerli vatandaşlarımızın katılımları ve sivil toplum kuruluşlarımızın destekleriyle gerçekleştirdik.
Üçüncü önceliğimiz ise, kapılarımızın vatandaşlarımıza daima ve ardına kadar açık olduğunu hissettirmek ve görev bölgemizdeki vatandaşlarımızın, Başkonsolosluğumuzu “evleri” gibi görmelerini sağlamak oldu. Bu doğrultuda, öncelikle, kapsamlı renovasyonun getirdiği fiziksel iyileştirmelerden de istifade ederek, konsolosluk hizmet alanını çok-amaçlı bir mekan haline getirmeyi hedefledik. Artık bilgilendirme toplantısından resim sergisine, konserden resepsiyona birçok farklı türde etkinliğin düzenlenebildiği ve toplumumuzun farklı kesimlerini biraraya getiren, buluşturan bir mekana sahip olmaktan gurur duyuyoruz.
Dördüncü ama en az diğerleri kadar önemli bir önceliğimizi ise, başta konsolosluk konuları olmak üzere, vatandaşlarımızın daha iyi bilgilendirilmesi teşkil etti. Buna yönelik çalışmalar kapsamında, Brüksel’de ve görev bölgemizdeki birçok farklı noktada vatandaşlarımıza yönelik bilgilendirme toplantıları düzenledik. Vatandaşlarımızı ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi gibi ayrımcılık türleri hususunda bilinçlendirmek amacıyla Belçika Fırsat Eşitliği Merkezi (UNIA) ile ortak toplantılar gerçekleştirdik. Sosyal medya hesaplarımızı aktif olarak kullandık. Başkonsolosluğun tüm iletişim bilgilerini içeren ve randevu sistemini anlatan onbinlerce el ilanı dağıttık. Önemli konularda binlerce vatandaşımıza toplu e-postalar ile bilgi verdik. Faaliyet ve duyurularımızın Türk toplumuna en geniş şekilde duyurulması için Belçika Türk medyası ile yakın işbirliği yürüttük.
Belçika Türk Toplumunun Değerli Mensupları,
Herbirinizin kıymetli birer mensubu olduğu Belçika Türk toplumu, Belçika’da 50 yılı aşkın süredir varolan; bu ülkenin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına bugüne kadar yaptığı takdire şayan katkılarla bir “başarı hikayesidir”.
Bununla birlikte, Belçika Türk toplumunun Belçika içindeki ağırlık ve görünürlüğünün daha da artırılması, şüphe yok ki, hepimizin ortak arzusunu teşkil ediyor. Ancak, bu arzunun hayata geçirilmesinin, herşeyden önce, Belçika Türk toplumunun kendisinin atması gereken adımlara bağlı olduğunu kabul etmeliyiz.
Bu çerçevede, görev bölgemizdeki vatandaşlarımıza yapageldiğimiz temel çağrıları, bir kez daha hatırlatmadan buradaki toplumumuza veda etmek istemiyorum.
Değerli Vatandaşlarımız,
Belçika Türk toplumunun yarınını belirleyecek olan, çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimine bugün yapacağımız yatırımdır.
Bu nedenle, sağlam bir eğitimin öncelikle anadile hakim olmaktan geçtiğini unutmayın ve ilkokul çağındaki çocuklarınızı Milli Eğitim Bakanlığımız mensubu öğretmenlerce verilen Türkçe derslerine yönlendirin.
Çocuklarınız lise çağında ise onları yükseköğrenime teşvik edin. Belçika’daki sınavsız ve ücretsiz üniversite olanaklarından yararlanmaları için onları cesaretlendirin. Üniversite öğreniminin çocuklarınıza profesyonel anlamda çok daha geniş ufuklar açacağını unutmayın.
Anavatanımız Türkiye’yi takip ederken, Belçika’da yerleşik olduğunuzu hatırınızdan çıkarmayın. Belçika’nın gündemini de takip edin; yaşadığınız bu ülkede sizleri doğrudan etkileyen gelişmelerden haberdar olun.
Belçika’nın saygın ve muteber vatandaşları olun; ama Türk olarak varlığınızı ve gücünüzü her alanda ve her fırsatta hissettirin.
Türkiye’nin Belçika nezdindeki temsilcileri, Büyükelçileri olun! Birçok Belçikalı dostunuzun Türkiye’yi ve Türk kültürünü sizler vasıtasıyla tanıdığını hatırdan çıkarmayın.
15 Temmuz hain darbe girişimine ve FETÖ’ye karşı tereddütsüz gösterdiğiniz güçlü ve kararlı tepkide görüldüğü üzere, tüm Türkiye’yi ilgilendiren milli davalarda ortak duruş sergilemeye devam edin. Belçika veya Türk iç siyasetine ilişkin farklı görüşleri yeri geldiğinde bir kenara bırakarak, bu ortak duruş ve milli birlik ruhunun daha da güçlü tezahür etmesi için çalışın.
Bu vesileyle, görev bölgemizdeki vatandaşlarımıza ve derneklerimize Başkonsolosluğumuz ile ilişkiler bağlamında da bazı çağrılarda bulunmak istiyorum:
Saygıdeğer Vatandaşlarımız,
Başkonsolosluğumuzla iletişim halinde olun! İnternetin getirdiği kolaylıklardan yararlanın ve bizi sosyal medya üzerinden takip edin. Gerekiyorsa irtibat bilgilerinizi güncelleyin ve bize e-posta adreslerinizi bırakın. Size ulaşmamızı istiyorsanız, bize yardımcı olmalısınız!
Konsolosluk işlemlerinizi lütfen son dakikaya bırakmayın; randevularınızı vakitlice alın.
Derneklerimizin Değerli Yöneticileri,
Sizleri de Başkonsolosluğumuzla sürekli iletişim ve yakın işbirliği içinde olmaya davet ediyoruz. Derneklerinizi, amaçlarınızı ve projelerinizi bize tanıtın; etkinliklerinize bizleri de davet edin.
Hedef kitlenizi sadece Türk toplumu ile sınırlı tutmayın. Diğer Türk derneklerinin yanısıra Belçika makamlarıyla ve Türk toplumu dışındaki derneklerle birlikte çalışmaya da açık olun.
Devletimizin özellikle Yurtdışı Türkler Başkanlığı vasıtasıyla verdiği proje ve kapasite geliştirme desteklerinden yararlanın, ama yerel kaynaklardan yararlanmayı da ihmal etmeyin.
Saygıdeğer Konuklar,
4,5 yıllık bir görev döneminde gerçekleştirilen çalışmalar, takdir edersiniz ki, uzun bir teşekkür listesini gerektiriyor. Bu çerçevede, sizlerin huzurunda;
-Görev sürem boyunca vermiş oldukları destek için, başta Brüksel Büyükelçimiz Sayın Hakan Olcay olmak üzere, tüm Büyükelçiliğimiz personeline ve Müşavirlerine,
-Belçika’daki iki Başkonsolosluğun ortak ve uyumlu hareket edebilmesi için temsilciliğimizle yakın işbirliği ve eşgüdüm içinde bulunmaya önem veren, başta Başkonsolos Sayın Metin Ergin olmak üzere, tüm Anvers Başkonsolosluğu personeline,
-Belçika Türk toplumuna yönelik özverili çalışmaları için görev bölgemizdeki öğretmen ve din görevlilerimize,
-Başkonsolosluğumuzla iletişim ve işbirliğine önem veren, Türk kökenli olsun-olmasın tüm Belçikalı siyasetçilere ve Belçika makamlarına,
-Birçok kez birlikte çalıştığımız derneklerimize ve değerli yöneticilerine,
-Toplum içindeki ve sahadaki gözümüz-kulağımız olan ve toplumun geneline ulaşmamızda önemli rol oynayan Belçika Türk medyası mensuplarına,
-Geniş çaplı bazı etkinliklerimizin hayata geçirilmesi için Başkonsolosluğumuzla ortak hareket eden Brüksel Yunus Emre Enstitüsü’ne ve cömert desteklerini esirgemeyen değerli işadamlarımıza,
-Bilhassa renovasyon süreci, seçim organizasyonları, randevu sistemine geçiş süreci gibi zorlu dönemlerde gösterdikleri anlayış ve sabır; etkinliklerimize sağladıkları katılım ve hizmetlerimizin iyileştirilmesine yönelik yapıcı geribildirimleri için görev bölgemizdeki tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.
-Teşekkürlerimin en büyüğünü ise, müsaadenizle, çalışma arkadaşlarıma ayırmak istiyorum. Eğer huzur içinde ve vicdanen müsterih bir şekilde görevimden ayrılabiliyorsam, bu, şüphesiz ki başarılı ve uyumlu bir ekibin özverili mesaisi sayesindedir. Bu itibarla;
-Görev sürem boyunca birlikte çalıştığım tüm Konsolos ve Muavin Konsoloslarımıza,
-Ataşe ve ataşe yardımcılarımıza,
-Sekreterinden şoförüne, takipçisinden kavasına tüm emektar sözleşmeli personelimize sizlerin huzurunda en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.
İyi ki vardınız, iyi ki varsınız!
Bu vesileyle, görevimi devredeceğim değerli meslektaşım Sayın Dilşad Kırbaşlı Karaoğlu’na da sizlerin huzurunda başarılar diliyorum. Brüksel’deki görevine resmi olarak 1 Şubat günü başlayacak halefimin, Başkonsolosluğumuzun 51 yıllık tarihindeki ilk kadın misyon şefi olacağını da mutlulukla belirtmek istiyorum.
Değerli Misafirler,
Belçika Türk Toplumunun Saygıdeğer Mensupları,
Göreve başladığım ilk günlerden itibaren ben de, ailem de, sizlerin arasında, büyük ve uyumlu bir ailenin sıcaklığını hissettik ve hiç yalnızlık duymadık. Sizlerin destek, anlayış ve dostluğu sayesinde keyifli ve mutlu bir dönem geçirdik.
Şairin dediği gibi, “Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş”. Eğer ben ve ailem de ardımızda hoş bir sadâ bırakarak ayrılabilirsek, ne mutlu bize…
Sizlerle günün birinde yeniden Belçika’da veya Türkiye’de ya da -kimbilir- dünyanın başka bir köşesinde yeniden karşılaşabilmek umuduyla, sizleri eşim ve şahsım adına saygıyla ve şükranla selamlıyorum.
Allah’a emanet olun! Hoşçakalın!