O teröristlerle bizim hiçbir alakamız olmamasına rağmen, bu konuda sorgulanıyoruz. Bu durum gerçekten çok üzücü ve aşağılayıcıdır.
Bize bakan başkaları da var ama bizden şüphe ettikleri için değil, bizden yardım bekledikleri için. Brüksel’in Molenbeek ve Schaarbeek mahallelerindeki durumlar neden ibaret?
Oradaki gençler niçin radikalleşiyor?
Buna karşı ne yapabiliriz?
Radikal imamları geri göndermek mi lazım?
Kuzey Suriye`yi bombalayarak DAEŞ`in gücünü azaltabilir miyiz?
Meclis’in içinde ve dışında kulağıma çok sayıda sorular geliyor ancak ben de maalesef bütün cevapları bilmiyorum fakat sorulara açığım, iletişimde olduğumuz için de mutluluk duyuyorum. Uzmanlığımızı ve tecrübelerimizi aktarabiliriz, ben Meclis’te, siz ise sivil toplumda.
Her zaman her türlü yabancı sivil toplumununun oluşumunu desteklemişimdir. "Ev gibisi yok" adlı kitabımda, yabancıların sivil toplumda birbirinden ne kadar uzak olduğunu ve bu konuda duyduğum üzüntüyü dile getirmiştim. Aralarındaki tartışmalardan dolayı, geçmişte yaygın ve geniş bir sivil topum örgütünün gerçekleşmesinin imkânsız olduğunu belirtmiştim. Birçok derneğe ihtiyacımız var ve bu dernekler olgun bir şekilde birbiri ile birlikte çalışmalıdır.
Brüksel`de ve özellikle, Federal Meclis’in çevresinde tehdit hâlâ çok yakın hissedilmektedir çünkü konu soyut değil, aksine çok somut. Dışarıda askerler, içeride demokrasi. Bir yandan güvenlik, diğer yandan ise kişisel özgürlükler. Bu durum nasıl çözümlenmeli? Bu iki kavram nasıl bir araya getirilmeli?
Vatandaşlar haklı olarak çok endişeli ve bu katliamların sorumlularının yakalanmasını, bu tür saldırıların engellenmesini istemektedir. Yine bu yıl içinde Paris`te Charlie Hebdo’ya karşı yapılan ve Verviers`te son anda engellenen saldırıdan sonra, hükûmet teröre karşı mücadelede on iki önlem aldı. Paris katliamından sonra, önlem sayısı on sekize artırıldı.
Her alınan önlemde şunu göz önünde bulundurmak lazım: Bir yanda güvenlik, diğer yanda ise özgürlükler. Uluslararası tren ve uçak yolcularının kimlik bilgilerini bir veri tabanına yüklemek mi gerek?
Şapkalı kazak giymiş ve sırtında çantası olan herkesin başına silah mı dayamalı?
Kontürlü cep telefonları yasaklanmalı mı?
Gözaltı süresi 24 saatten, 72 saate mi çıkarılmalı?
Bütün bu sorular, her alınan önlemde göz önünde bulundurulmalıdır.
Önlemler, özgürlüklerimize gereğinden fazla müdahale etmemelidir
Bu durumlarda kilit unsur orantılılıktır. Önlemler, özgürlüklerimize gereğinden fazla müdahale etmemelidir. Ancak şu konuda hiç şüpheniz olmasın : Bazı önlemler güvenliğimizi ve hukuk devletini korumak adına şarttır.
Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri, kuvvetler ayrılığıdır: Bu durumda yasaları çıkaran Meclis`tir, yürürlüğe koyan hükûmet ve yasaların ihlalini cezalandıran ise yargıdır.
Bu üç kuvvet birbirini sürekli bir denge içinde kontrol etmektedir. Bu yüzden birçok çoğunluk partisi meslektaşlarıma karşın, Meclis`te bütün yasal girişimleri değerlendirip, sonuçlandıracak bir Terör ile Mücadele Komisyonunun hayata geçmesini destekliyorum.
Bu konuda açık ve net olarak şunu belirtmek isterim: istihbarat kuruluşları ve güvenlik güçleri terör ile mücadelede can alıcı bir role sahiptir. Etnik gruplandırmaya maruz kalmış bazı yabancı gençlerin çok da hoş olmayan olaylar yaşadığını anlıyorum.
Müslümanların etiketlendirilmesi çok olumsuz ve ters etki yaratmaktadır.
Ancak bulunduğumuz şu durumda, bu birimlerin bütçelerinde tasarruf etmek, güvenliğimizde tasarruf etmek anlamına gelir. Her ne kadar da bu öneri bazılarına çelişkili gelse de, güçlü istihbarat ve güvenlik hizmetlerine ihtiyacımız var.
Eğer belirli özgürlükler kısıtlanacaksa, bunun açık ve net bir şekilde vatandaşlara izah edilmesi gerekmektedir. Twitter`daki kediler bunun çok güzel bir örneğiydi. "Teröre karşı birlik ve beraberlik" bütün vatandaşların, herkesin bu mücadeleye katılması anlamına gelmektedir.
Ülkemizde yaşayan bütün toplumlar dinlenmeli ve hatta gerekirse onlara başvurulmalıdır. Müslümanların etiketlendirilmesi çok olumsuz ve ters etki yaratmaktadır. Belçika`da yaşayan Müslümanlar en az diğer vatandaşlar kadar, onlar da terörü lanetliyor. Teröre karşı mücadelemizde birlik ve beraberlik çok büyük önem taşımaktadır .