Haberin yayım tarihi
2011-03-09
Haberin bulunduğu kategoriler

Bu Nasıl Soykırım?

24 Nisan yaklaşırken Ermeni diasporası ve Ermenistan’ın Türkiye’ye karşı yürüttükleri kara propaganda da gözle görünür bir artış dikkati çekiyor. Aslında bu yılın “soykırım” edebiyatında, geçen yıllara göre farklı bir argüman da yok; “kendi halinde masum Ermenileri Türkler astı, Türkler kesti…” Yine nutuklar atılacak, yine Türk bayrakları yakılacak… Yine toprak talebi dile getirilecek… Her zamanki gibi katledilen Türklerin esamesi bile okunmayacak. Ermeniler, sanki karşılıklı bir ‘boğazlaşma’ yaşanmamış gibi sadece akan Ermeni kanını -paraya tahvil etmek için- göz yaşı dökecek…

Ancak Dışişleri Bakanlığı’nın hazırladığı ‘1915 olayları’ başlıklı rapor, “soykırım” edebiyatının ne denli düzmece olduğunu bir kaz daha ortaya koyuyor. “Türkiye tarihiyle barışıktır” ifadesine yer verilen raporda, Ermenilerin iddia ettiğinin aksine Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu’nun ‘ayrıcalıklı tebaası’ olduğu vurgulanıyor. Nasıl mı? Şöyle:

29 Ermeni, üst düzey hükümet rütbesi olan ‘paşa’ sıfatını aldı. 22 Ermeni, Hariciye, Maliye, Ticaret ve Posta Nazırlığı dahil olmak üzere bakan olarak görevlendirildi. 1915 yılında Nafıa (Bayındırlık) Nazırı olarak görev yapan şahıs, Ermeni asıllıdır. Çok sayıda Ermeni, tarım, nüfus ve ekonomik kalkınma konularıyla ilgilenen devlet dairelerinin başkanlığını yürüttü. 1876 yılı sonrası Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda 33 Ermeni milletvekili olarak yer aldı. Hariciye Nezareti’nde 7 Ermeni büyükelçi, 11 başkonsolos ve konsolos görev yaptı.

ERMENİYE KÖTÜ MUAMELEYE CEZA

1916 yılında, tehcir sırasında Ermenilere kötü muamelede bulunan bin 673 kişinin tutuklanarak Divan-ı Harbi Örfi Mahkemeleri’nde yargılandığı ve bunlardan 67’sinin idam cezasına çarptırıldığı anlatılan raporda, “Ermenileri yok etmek isteyen ve katliam yapmak amacında olan bir devlet, Ermeni kafilelerine kötü muamele edenleri ve görevlilerini yargılar ve cezalandırır mı?” diye soruluyor.

Raporda, “1915 olayları hususundaki ihtilafın giderilmesi için en uygun yol, Türk ve Ermeni tarihçi ve uzmanların bir araya gelecekleri bilimsel ve tarafsız bir çalışma yürütebilecek tarihsel boyuta ilişkin bir ortak komisyon kurulmasıdır” deniliyor. Tabii, tehcir sırasında Ermenilere kötü muamelede bulunan bin 673 kişinin tutuklanarak Divan-ı Harbi Örfi Mahkemeleri’nde yargılanması ve bunlardan 67’sinin idam cezasına çarptırılması kafa karıştırabilir. “Demek ki Türkler Ermenilere karşı soykırım yapmış” denilebilir. Ancak bunu demeden önce şunu hatırlamak lazım; At izinin it izine karıştığı bir savaş döneminden söz ediyoruz. Ermenilerin işgalci Rus Ordusu’yla işbirliği yaparak Müslümanlara karşı katliamlar gerçekleştirerek 523 bin 955 Türk’ü öldürdükleri bir dönemden söz ediyoruz.

İnsanın, “Türkler soykırım (!) yaparken Ermeni paşalar, bakanlar ne yaptı?” diye sorası geliyor. Soralım ama elbet bir cevabı (!) vardır. “Soykırım” edebiyatı ile beslenen diasporanın işi ne? Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Değil mi?

Fırat Küçükkömürcü

 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.