Haberin yayım tarihi
2018-12-01
Haberin bulunduğu kategoriler

VİZE SERBESTİSİ TİYATROSU.

Kader Sevinç Yazdı

2016`da AKP iktidarı söz verip sonra caydığı reformları yapsaydı bugün Europol ile iki yıl ve hatta daha uzun sürecek bir müzakereye girmek zorunda kalmayacaktı.

Muhalefet vize serbestisini destekleyerek 72 kriterden 67`nin geçmesini sağlamıştı.

Ki Davutoğlu hükümeti de bu reformları tamamlama yönünde sözler vermişti.

O günkü vize serbestisi olasılığı, ol denerek olmuş başbakanın, çekil denilerek çekildiği hazin olaylarla sekteye uğradı.

Ondan sonra AB`nin ne Nazi olmadığı kaldı ne devletin en üst düzeyinden AB`ye şart koşup "görüşmem" postası koyulup sadece iki gün sonra şartların hiç biri yerine gelmese de gelinip boy boy fotoğraf verilmediği kaldı.

Bu arada mülteci anlaşmasında AB ne istediyse fazlasıyla aldı.

Türkiye ne kazandı?

Hemen hemen hiç bir şey.

Üstelik AB bu süreç içinde kurallara yenilerini ekleyerek, bırakın normal pasaporta vize serbestisini, hali hazırda vizesiz seyahat eden yeşil pasaport sahiplerine bile önvize uygulaması getirdi.

Büyük başarı (!)

AKP iktidarı ne kazandı?

AB ülkelerine karşı sürekli bir koz olarak Suriyeli mültecileri elinde tutarak ülke içindeki otoriterleşmeyi maskelemek, kendilerine yönelik eleştiri dozunu kontrol etmek için kullandı.

Her eleştirinin karşısına "ama mülteciler" savıyla çıktı...

Tüm hak ihlallerini, Türkiye`deki geriye gidişi "iç işimiz" , "ekonomik işbirliğimize odaklanalım" , "terörü destekliyorsunuz" sözleriyle karşılarken reform falan aklına bile gelmedi.

AB içinde giderek zemini güçlenen Türkiye karşıtı cephe AKP iktidarıyla istediği noktada buluştu.

TR artan bir hızla, AB`ye katılımcı değil, 3. ülke muamelesine geriledi.

İlişkiler değerler ve dayanışma değil al/ver ilişkilerine dönüştü

Ülke batılı ülke itibarını maalesef büyük ölçüde yitirdi

Bu noktadan itibaren TR için tüm değerlendirmeler "doğu için iyidir" ölçeğine kaydı.

Mayıs`taki AP seçimlerinden sonra o koltuklarda oturmayacak AB Komiserlerinin vize serbestisi ya da üyelik hakkında olumlu ya da olumsuz değerlendirmesinin bugün yaklaşan yerel seçimler ve AP seçimleri için iç siyasi malzeme yaratma dışında hiç bir manası yoktur.

Siz mültecileri kontrol edin, biz finansman verelim...işte böyle iktidara boyun eğmiş iş dünyası destekli kapalı devre

"ekonomik ilişkiler çok önemli" toplantıları yapalım, kapalı kapılar ardında bu sessiz birbirini incitmeme mutabakatından memnuniyetimizi ifade edelim.

İki tarafın da kendi medyalarına birbirleri aleyhine söyledikleri mi?

Ah hiç önemli değil, sizin ifadenizle "sadece iç siyasi dengeler & seçimler için kullanılan sözler"

TR`de özgür basın olmadığı için bu kral çıplak denmemesi normal.

Avrupa siyaseti için ise bir çürüme belirtisi.

TR`deki otoriterleşmenin beslendiği Avrupa`daki kanal işte bu çürümedir.

Avrupa`da yükselen aşırıcı hareketler de bunun üzerinde yükseliyor.

Tıpkı TR`nin popülist, Avrupa şüphecisi ve hatta karşıtı partisi AKP gibi.

Bu düzenin koltuk değnekleri tarih huzurunda yargılanacaklar.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.