İzzet DÖNMEZ

65 yıllık ömrün verdiği bir birikim var, çok farklı siyasi iklimlerde bulunduk, çok geniş ve çok uzun bir dini eğitim aldık.

Yüksek eğitim yıllarımız, müthiş mücadele ve kavgalar içinde geçti.

40 yıla yakın süre iş hayatı içinde bulundum.

Bir köylü çocuğu olarak ve sıfır lira sermaye ile girdiğim iş hayatında kendi meslek grubumun zirvesine çıktım.

Sivil toplum örgütlerinde önemli görevler üstlendim.

Haliyle çok geniş bir çevrem oldu.

Türkiye`nin hangi iline gidersem gideyim, kendime oralarda hazır onlarca, yüzlerce dost bulurum.

Her meslek grubundan, her farklı hayat anlayışı içinde olan insanlardan, her eğitim düzeyinden insanlardan binlerce dostum ve arkadaşım oldu.

Hem yurtiçinde, hem yurtdışında tahsil yapma imkanım oldu.

Bu imkan bana neyi sağladı?

Benimle aynı yaş düzeyinde ve aynı eğitim düzeyinde insanlardan müthiş bir donanım farkı oldu.

Hayatta yaşadığım acılar, beni çok farklı bir insan yaptı.

Bütün bu birikimler, beni, hayata herkesin baktığı pencereden bakmamaya itti.

Geçmişteki dostlarımın çoğundan koptum gittim.

Aynı eğitim düzeyine sahip olduğumuz arkadaşlarımla aramda müthiş uçurumlar olduğunu gördüm.

Hem üzülerek, hemde dehşetle, geçmişe ait herşeyi resetledim.

Düne ait hiçbir kabül, benim yarınıma ait bir mana ifade etmiyor artık.

Benimle aşağı yukarı aynı eğitim düzeyindeki çoğu dost ve arkadaşımın, ortaokul öğrencisi kadar vizyona sahip olmamış olması, beni kahrediyor.

Hele siyasetteki kalitesizliği ve seviyesizliği görünce, umutlarım hepten tükeniyor.

Çoğu adam bildiğim insanların, imitasyon mücevher kadar kıymetinin olmadığını görmüş olmam, üzüntümü ve hayal kırıklığımı dahada artırıyor.

Bütün bunları niçin yazdım?

Önümüzdeki günlerde yeni bir yazı formatına başlayacağım.

Önümüzdeki günlerde Ak Parti iktidarını dostça eleştireceğim.

Özellikle 2012`den sonra yapamadığım eleştirileri yapacağım,

Belki eleştirinin dozu biraz ağır olacak, ama mutlaka dostça olacak.

Ak Parti yokkende bizim bir siyasi kimliğimiz ve siyasi felsefemiz vardı.

Ak Parti yarın siyaset sahnesinden çekilmiş olsa dahi, bizi biz yapan kimliğimizle dimdik olarak, bulunduğumuz yerde dururuz.

Allah bizi şaşırtmasın.

Şimdi dilimin altındaki baklayı çıkarayım.

Sanki Ak Parti için yolun sonu gözüküyor.

Ak Parti, sosyolojik tabanını hızla kaybediyor.

17 yıllık iktidarı boyunca Ak Parti`nin yaptığı çok güzel hizmetler var, çokta yanlışları var.

Biz, o yanlışların hepsini gördük, görmemezlikten geldik, çünkü öyle yapmamız gerekiyordu.

Şimdi önümüzde uzunca bir süre var.

Şayet ben ve benim gibi kıblesi ve hizası belli olanlar, bu uzunca sürede susarsak, çok büyük yanlışlar yapmış oluruz.

1961 yılından bugüne iş başına gelen bütün siyasi iktidarları canlı canlı takip ettim.

Bu kadar kibir sahibi iktidar mensubu olduğu dönemi hiç görmedim ve hiç yaşamadım.

Türkiye çok partili siyasi tarihi, böyle bir dönemi hiç yaşamadı.

İktidar, herşeyi dosdoğru yapsa dahi, bu kibir bu iktidarı götürmeli bence.

Ya da kolunu kanadını iyice budamalı.

23 Haziran seçimleri siyasi iktidara en büyük derstir.

17 yıllık iktidar, CHP`nin tek parti iktidarı dönemindeki siyasetçi portrelerini siyaset vizyonuna soktu.

Halkından, taraftarından, seçmeninden tamamen kopuk yaşayan siyasetçi tipleri dolu piyasa.

Anlatacak öyle somut olaylar varki.

Bir kaç tanesini yazsam, sizlerde yüzlerce tanesini anlatırsınız.

Bundan eminim.

23 Haziran seçimleri arifesinde Abdullah Öcalan mektubundan çare ummak, mahalle muhtarının aklına yatmayacak korkunç bir hata.

17 yıllık iktidar tecrübesi olanlar yaptı bu vahim hatayı.

Zaten insanlar ite kaka sandığa gidiyor, ilişkiler pamuk ipliğine bağlı kalmış, güven erezyonu olmuş, bağlar kopmuş.

Sadece karşı tarafı kötülemek, onlara hakaret etmek, siyaseten rant yaratmıyor artık.

2002 yılından beri, hiçbir şekilde Ak Parti dışında bir parti`ye oy vermeyen insanlar "Artık benden bu kadar" diyor.

Kopmuş bazı şeyler, çok fena kopmuş.

Bunu görmemek için, kör olmak gerek.

Çıplak gözle görüyorum bu tavırları.

Hani "dost acı söyler" derler ya; bizimkisi dost sözü.

Sadece buna inanın.

Önümüzdeki yazılarda daha somut şeyler yazacağım.