Haberin yayım tarihi
2020-07-15
Haberin bulunduğu kategoriler

ALİ İNCİ, SAKARYA'NIN MİLİS GENERALİ

İzzet Dönmez 

Hepimizin ailesinde, akrabaları içinde, eşi, dostu arasında CHP`lisi, MHP küskünü, Fetö sevicisi mutlaka vardır.

Mesela, benim ailemde, arkadaş çevremde çok ciddi sayıda CHP`li vardır.

Yine o kadar ciddi sayıda MHP`li ya da MHP küskünü, Fetö yandaşı insan vardır.

Yıllarca sivil toplum örgütlerinde görev almış olmam, sektöründe Türkiye çapında ticari ilişkileri olan bir şirketin sahibi olmam, benim tanımış olduğum insan sayısını fersah fersah artırıyor.

Edirne`den Hakkari`ye, bu görüşlerden tanıdığım binlerce insan vardır.

İşte, tanıdığım bu binlerce insandan sadece bir tanesi yoktur ki; 15 Temmuz 2016 alçak darbe girişiminden sevinç duymamış olsun.

15 Temmuz gecesi, CHP`ye oy vermiş 12 milyonu aşkın yurdum insanı, sevincinden orgazm olma halinde idi o gece.

Yine, Meral büzükdaşı olan taife, tamamı, yekünu, sevinç içindeydiler o gece.

Recep Tayyip Erdoğan`ın devrilmiş olması, onları çılgınca sevince boğdu.

Fetö muhiplerini konuşmaya bile gerek yok.

Onlar zaten şükür secdesine varmıştı bile.

Şimdi, karşıma çıkıpta, "Ben darbeye karşıydım, o gece ki darbeye karşı çıkmıştım" demesin.

Derse eğer, vallahi burnu uzar.

İlginçtir, 15 Temmuz gecesi, kardeşim Hüseyin Dönmez ile birlikte Hendek`te Ali İnci bey`in kızının düğününe gitmiştik.

Akyazı`ya döndük, ilçe parkında otururken, yanımıza CHP`nin yeni ilçe başkanı Recep Furuncuoğlu geldi.

15 Temmuz darbe haberini, üçümüz birlikte hararetli siyasi sohbet ederken aldık.

Darbe haberini alınca, ben dedim ki; "Bu millet, bu darbeyi kabul etmez, bu millet direnir bu darbeye"..

CHP ilçe başkanı Recep Furuncuoğlu, bu fikrime şiddetle karşı çıktı".

"Görürsün, biraz sonra herkes evinin yolunu tutar, sonucu televizyondan izler" dedi Recep hoca.

İçime kuşku düşmedi değil.

Sahi öylemi olurdu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`a duyulan bu kadar sevgiye rağmen, ülkem insanı, karılar gibi evine kapanır mıydı?

Kardeşimi ve CHP ilçe başkanı Recep Fırıncıoğlu`nu orada bırakarak, hemen Adapazarı’na döndüm.

Bir kolum kırık, Arabamı tek kolla kullanıyorum.

Kolumda platinler, çiviler çakılı.

Tek kolla Adapazarı`nda dört dönüyorum.

Bir yerlerde bir kalabalık arıyorum.

Bilgi alacağım, ne yapacağımıza karar vermek için birilerini arıyorum.

Çok iyi tanıdığım, çok güvendiğim arkadaşlarımı telefonla arıyorum.

Serdivan`da oturduğum için, ilk önce Serdivan`a geldim.

Orada ilçe teşkilatı var, uğradım, kimse yok.

Parti teşkilatı önünde bir genç gördüm, "Herkes Gümrükönü`ne gitti" dedi.

Gittim Gümrükönü`ne, orada da yeteri kimseler yok.

Benim gibi şaşkın kalabalıklar var.

Tam bu sırada, cep telefonuma Ali İnci`den arka arka`ya mesajlar gelmeye başladı.

Mesajlar`da "Valiliğin işgal edildiğini, herkesin oraya gelmesini" söylüyor.

Hiç tereddüt etmeden, tek kolumla, uçarcasına valiliğe doğru yola çıktım.

Kolum, yeniden kırılmış gib, şiddetli ağrımaya başladı.

Valiliğe vardığımda, binlerce insanın, kadın, erkek, binlerce inanmış insanın valiliğe ulaşmış olduğunu gördüm.

Vurulanlar vardı, yaralılar vardı.

Kadın-erkek, kurşun yemişti.

Kimsede geri adım atma niyeti yoktu.

Hain ve kahpe asker kılıklıların elinde ki mitralyözlerin üstüne üstüne gidiyordu halkımız.

İmanlar kükremişti bir kere.

Durulmazdı bu selin önünde.

Bu ordu, iman ordusu idi.

Komutanını hemen orada buluverdi.

Hemen, anında, bu milis ordusunun generali çıkmıştı ortaya.

Bu Ali İnci`ydi.

Ali İnci düşeydi, Bayrağı taşıyacak başkaları mutlaka vardı orada.

Çok yorulmuştum, tek kolum direksiyon tutmuyordu artık.

Camili de oturan kayınbiraderimi aradım, gelip beni alması için.

Kayın biraderim meğer tam ateş hattında imiş.

Telefonu açtı, bağırtılar, feryatlar, telefonu hemen kapadım.

Amaç hasıl olmuştu.

Valilik işgalden kurtarılmıştı.

Eve geri döndüm, ruhsatlı silahımı aldım, sehpanın üzerine koydum.

Bugünler için biriktirdiğim 500-600 mermi vardı elimde.

Onları da yanına koydum, beklemeye başladım.

Kalkışmanın nereye varacağı tam belli değil.

Darbe, eğer başarılı olursa, Sakarya`da operasyon yapılacak 3-5 kişi`den biri olduğumu çok iyi biliyorum.

O gelirlerse, "Direnirim" dedim.

Nede olsa Karadeniz çocuğuyum, Trabzonlu`yum, silahla büyüdüm.

Beni almaya gelen olursa, "Üç beş kişiyi kesin deviririm, gerisi Hz. Allah`a kalmış" dedim kendi kendime.

Yüce rabbime şükürler olsun ki; Allah, kahpe sürüsüne fırsat vermedi.

Şimdi Meral`e büzükdaşlık eden bazı sapkınlar, "Kefenimizi giydikte geldik" diyenlere, "Dantelli kefenliler" demişlerdi.

O işin öyle olmadığını Meral büzükdaşları çok iyi anladı.

Kemal büzükdaşları da anladı.

Şimdi ihanetlerine ortak arıyorlar,

PKK, PYD, DHKPC, MLK, Gibi yerli hainlerin yanında.

Dışarından da ortaklar buldular, hemde çokcana ortaklar.

Tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi.

Kurtuluş`a hainlik edenlerin içinde nice müftüler, nice mollalar vardı.

Hepsini isim isim biliriz.

Şimdi onların torunları işbaşında.

Hariçteki düşman zaten değişmiyor.

Gelin, gelin, topunuz birlikte gelse, ne yazar?

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.