Haberin yayım tarihi
2019-07-08
Haberin bulunduğu kategoriler

BÜYÜK KAMU İHALELERİNİ NİÇİN HEP 5-6 FİRMA ALIR?

İzzet DÖNMEZ

Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm bir konuydu.

Bu kadar sıcak bir havada, yazacak konu bumuydu? diye düşünülebilir.

Ebu Lehep gibi Ebu Cehil gibi beyni katranlaşmış taifeye anlatmayacağım bunları.

Hedef kitlem onlar değil.

Biraz vicdan sahibi olupta, kafası biraz karışık olanlara anlatacağım.

Benim gençlik yıllarımda şöyle bir algı vardı.

Solcu demek, aydın, ilerici, kültürlü, okumuş, yazmış adam demekti.

Sağcı demek, gerici, yobaz, cahil adam demekti.

Bu algı`nın tesiri altında kalmadım desem yalan olur.

Bu algı merhum Necmettin Erbakan`la, özellikle merhum Turgut Özal`la birlikte hak ile yeksan oldu.

Artık anlayışlar değişti.

Şimdiki Türkiye`de solcu demek, geri kafalı, statükocu, yobaz, çağdışı adam demek oldu.

Sağcı, ilerici, atılımcı, yaratıcı, üretici adam demek oldu.

Birisi çıkıpta bana "Hayır, öyle değildir" sakın demesin.

İşte son yerel seçimlerde gördük.

CHP`nin aday gösterdiği Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının yüzde 80`i sağ görüşlü.

Çoğuda seçimi kazandı.

Benim bildiğim Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, kökten sağcı, Demokrat Partili bir ailenin kızı.

Hatay, Antalya, Ankara ve İstanbul adayları kökten ülkücü kökenli.

CHP, kendi içersinden böyle vizyoner isimler çıkaramıyor.

Yokta ondan dolayı.

CHP, müthiş kadro fakiri bir parti.

Şu anda Parlamento`da en iyi 2 iktisatçısı İlhan Kesici ve Abdüllatif Şener, ikiside kökten sağ görüşlü.

Varmı bu işin başka izah tarzı?

Gelelim esas konumuza.

CHP paralelinde düşünce sahibi yurttaşlarımız, hep şu iddiada bulunur.

"Türkiye`de büyük kamu ihalelerini hep 5-6 tane yandaş müteahhit alır, ihaleler hep onlara peşkeş çekilir".

Görünürde ne kadar masum bir düşüncedir değil mi?

İhaleleri hep aynı firmalar alıyorsa, vardır bu işte bir bit yeniği..

Gerçek hiçte öyle değildir, zerresi dahi gerçek değildir.

Yeryüzünde, yani küre-i arzda bu işler hep böyle olur.

Bütün dünya`da, çok büyük kamu ihalelerini hep 3-4, 5-6, 7-8 firma alır.

Bu iş Fransa`da da böyledir, İtalya`da da böyledir, Almanya`da da böyledir, Kore`de yine böyledir.

Mesela İtalya`da bütün karayolu ihalelerini Astaldi firması alır.

İtalya`da hiç tantana çıkmaz, çünkü Astaldi`den başka o işi yüklenecek firma yoktur.

Herşeyden önce büyük bayındırlık yatırımları bir uzmanlık işidir.

Mesela büyük havaalanı inşaatlarını TAV yapar.

Şirketin büyük ortağı Sani Şener`de kökten CHP`lidir.

CHP eski Orman Bakanı Ahmet Şener`in oğludur.

Babaanne tarafındanda akrabamdır.

Sadi Şener`in büyük ortak olduğu TAV Yatırım Holding, Uluslarası bir çok havaalanı ihalesi almıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafındanda çok büyük destekler görmüştür.

Büyük baraj ihalelerinede sınırlı sayıda müteahhitlik firması katılır, çünkü iş, bir uzmanlık alanıdır, konut müteahhidi o işe girmez.

Karayolu, asma köprü, viyadük gibi ihalelerede herkes giremez.

Bir kerre ihaleye girmek için, iş yeterlilik belgesi gerekir.

Makine- ekipman gerekir, devasa sermayeler gerekir, bankalardan milyar dolarlık krediler gerekir.

Büyük kamu yatırımlarında yüklenici olmak, kolay iş değildir.

Devlet`in bu konularda zar atma lüksü yoktur.

Aslında ihaleyi alan yüklenici firma, işi aldıktan sonra, işleri parça parça alt yüklenicilere verir.

Yani taşeronlara,

Doğrusuda budur.

Taşeron firmalar, ihale yeterliliğine sahip olmadıkları için, ihalelere teklif vermezler.

İhaleyi alan ana firmaya taşeron olurlar.

Onlarda o işerden nasiplenirler.

Taşeron deyip, geçmeyin, Taşeron firmaların dahi binlerce çalışanı, yüzlerce mühendisi vardır.

Dünya`nın her ülkesinde büyük bayındır yatırımlarını yapabilecek ehliyette sahip firma sayısı, bir elin parmaklarını geçmez.

Fakat, o ülkelerde bu işin tantanası hiç yapılmaz.

Mesela Belçika`da toplu konut işini yapacak yeterlilikte sadece bir firma vardır, devlet`e karşı o sorumludur, ihaleyi o alır, işi alt yüklenicilere verir, herşey tıkır tıkır yürür.

‘’Niçin tek firmaya iş veriliyor?’’ diye tantana olmaz, çünkü, o ülkede et kafalı insan sayısı hayli azdır.

Türk müteahhitleri, dünya`nın birçok ülkesinde ihaleler alıyor.

Birçok ülkede alt yüklenici oluyor.

İnşaat Şantiyesi girişinde Türk Bayrağı görenler "Ha Türk yapıyorsa, bu iş kaliteli olur ve vaktinde biter" diyorlar.

Dünya`da imaj böyle.

Büyük kamu ihaleleri, davet usülü ile yapılmıyor.

Açık, şeffaf ihalelerle ihaleler yapılıyor.

İhalelerde birileri kayırılırsa, kıyametler kopar.

Yanında yüzlerce mühendis, binlerce işçi çalıştıran taahhüt firması, kayırma anında ayaklanır.

Benim sahibi olduğum firmamda bugüne kadar, kendi sektöründe binlerce ihaleye girmiştir.

Girdiği ihalelerin ancak % 20`sini alabilmiştir.

Kaybettiğimiz ihalelerde tıkımız çıkmadı, çünkü işin doğrusunu biliyoruz.

Karşıdaki rakip firmalarda en az bizim kadar tecrübeli ve donanımlı.

Neyin itirazını yapacağız?

İş bilmeyen, işten anlamayan, ticarete kafası basmayan, yatırımdan, üretimden zerre haberi olmayan, Ddvlet`e milyarlarca vergi vermeyen, çalışanına her ay milyarlarca maaş ve milyarlarca SGK primi ödemeyen andavul taifesine ne anlatırsan anlat.

Bütün bilgi birikimi SÖZCÜ Gazetesi düzeyinde olanlara, anlatılacak hiçbir şey yoktur.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.