Haberin yayım tarihi
2017-10-26
Haberin bulunduğu kategoriler

CUMHURİYET Mİ, OSMANLI MI?

İzzet Dönmez Yazdı.

Önümüzdeki pazar günü Cumhuriyet`in 94. yılını kutlayacağız.

Aradan geçmiş koca bir 94 yıl, biz hala Cumhuriyeti tartışıyoruz.

Son zamanlarda bir Osmanlı modası çıktı.

Varsa Osmanlı, yoksa Osmanlı.

Baksanıza, yeni bir parti kuruluyor, güya partinin kurucusu, ilerici, çağdaş, Atatürkçü bir hanımefendi, partisinin amblemi, Osmanlı`nın kurucu ailesi Kayı`ların kabile işareti.

Onlar bile ne kadar etki altında kalmışlar.

Halbuki, bana göre Cumhuriyet, Türk Milleti`nin geldiği en ileri tekamül düzeyidir.

Adı, sanı, ünvanı, geçmişte yaptıkları her ne olursa olsun, Osmanlı Devleti, bir hanedan Devleti`dir.

Bir hanedan, bir aile Devlet`e egemendir.

Yeni çağda, yeni insanlık düzeninde, hanedanlara, aile egemenliklerine yer yoktur.

Osmanlı Devleti, benim atam`dır, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçukluları da benim atam`dır.

Geçmişteki bütün Türk tarihi benim gururumdur, kimliğimdir,

Osman Gazi atam`dır, Fatih, Kanuni, Yavuz, atam`dır, Sultan Abdülhamid ve Vahdettin`de benim atam`dır.

Dahası var, Sultan Deli İbrahim ve Deli Mustafa dahi benim atam`dır.

Komplekse hiç gerek yoktur, Papa`ya sığınan Cem Sultan dahi benim atam`dır.

Bir Türkmen evladı olarak, Oğuz Kaan`dan bu yana adı bilinen, tarihte rolü olan bütün Kaanlar, Hakanlar benim atam`dır.

Müslüman olanlarda, olmayanlarda, tıpkı insan bedeni gibidir devletler, doğar, büyür, gelişir ve çöker.

Bunu engellemenin yolu ve yöntemi yoktur.

Bütün devlet organizasyonları, kuruluş gayelerini yitirdikleri gün, yıkılırlar.

Osmanlı Devleti kurulduktan sonra, ah Selçuklu, vah Selçuklu, diye ağıtlar yakmak, ne kadar anlamsız ve absürd ise Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da, aynı ağıtları yakmak, anlamsızdır.

Osmanlı Devletini kuran biz değiliz, yıkanda biz değiliz.

Var olması gerekiyorsa, yıkılmasaydı efendim, Osmanlı Devletini yeni nesillere anlatmanın yolu, Cumhuriyete şaşı bakmaktan geçmiyor yani.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihsel bir sürecin sonunda kurulmuştur, hemde gerekli ve zorunlu bir sürecin sonunda.

Osmanlı Devleti, Mutlak Monarşi ile yönetiliyordu, halk, teba ve kul taifesi idi.

Padişah, Allah`ın yeryüzündeki gölgesi ( Zillullahi fil-arz) idi.

1876 yılından itibaren, Kanun-i Esasi`nin (Anayasa) kabul edilmesi ile Meşruti Monarşi`ye geçildi.

Yani Padişahın yetkileri, Anayasa ile sınırlandırıldı.

Böylece Cumhuriyet rejimin alt yapısı kurulmuş oldu zaten.

Osmanlı Devleti, almış olduğu bir çok tedbire rağmen, varlığını devam ettiremedi.

Sebepleri konusunda yazacak, söylenecek çok şey varda, yeri burası değil.

Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran`da Osmanlı`nın Meclisidir.

Ankara`da kurulan 1. Meclis, aslında Osmanlı Mebusan Meclisidir.

Meclis, İstanbul`da kapanınca, Milletvekilleri Ankara`da toplanmıştır.

Hadise budur.

Mustafa Kemal`de Mebusan Meclisi`nin Şereflikoçhisar Milletvekilidir.

Milli Kurtuluş Mücadelemizi hafife alanlar var.

Onlara sadece şunu derim; "Biraz vicdanlı olun".

Milli Kurtuluş Mücadelesini kazanmış bu millet, daha dünkü savaşlarda 6.5 milyon insanını telef etmiş bir millet`tir.

Kalan 8.5 milyon yorgun ve ümidi tükenmiş bir halkla kazanıldı bu mücadele.

Unutmayın, Dumlupınar Meydan Muharebesi, Türklüğün Mohaç`tan bu yana kazandığı tek meydan muharebesidir.

Bunu da unutursanız, vicdanınız kurusun.

Efendim, 12 adaları alamadık, Kerkük ve Musul`u alamadık.

Bu lafları edenlerin, zerre kadar tarih bilgisi ve vicdanı yoktur.

Kurtuluş Savaşını yapanların ve Cumhuriyeti kuranların zerre dahli yoktur bu konuda.

Kimse kimseye bir karış vatan toprağını peşkeş çekmiş değildir.

Bunun en bariz örneği Hatay`dır.

Hatay`ın anavatan`a katılması için ne mücadele verildiğini tarihler yazmaktadır.

Hatay`ı anavatan`a katan irade, vakti gelende, Kerkük ve Musul`u da alırdı.

Enver Paşa hadisesi bize öğretti ki; Dimyad`a pirince giderken, evdeki bulgurdan da olmak var.

Cumhuriyet, Ispartalı çoban Yahya Efendi`nin oğlu Süleyman Sami`yi Cumhurbaşkanı yaptı.

Cumhuriyet, Kayserili tornacı Ahmet Hamdi Gül`ün oğlu Abdullah Gül`ü Cumhurbaşkanı yaptı.

Cumhuriyet, kayıkçı Ahmet Efendi`nin oğlu Recep Tayyib`i Cumhurbaşkanı yaptı.

Cumhuriyet, herkesin onurlu, eşit yurttaş olmasının kapısını aralayan rejimin adı`dır.

Hele ki; Cumhuriyet, çoğulcu, çok sesli, Demokratik bir Cumhuriyet olur ise tadından yenmez.

Bizler, yani Cumhuriyet nesli, geri gitmeye, gerilere dönmeye, asla niyetimiz yoktur.

Asil ve aziz milletimizi, Demokratik Cumhuriyet rejimi altında, daha ileriye, daha çağdaş ve müreffeh dünya`ya ulaştırma azim ve kararındayız.

Cumhuriyet Bayramı`nın 94. yılı şimdiden kutlu olsun.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.