İzzet DÖNMEZ

Neredeyse bir yıldan fazla süredir, Abdullah Gül`ün, Ahmet Davutoğlu`nun yeni parti kuracağı söylenip duruyor.

Bazen ayrı ayrı, bazen birlikte hareket edeceği söyleniyor.

Bazen her ikisinin de parti kurmayacağı, Ali Babacan`a parti kurdurulacağı, arkasına geçilerek, ona destek olunacağı söyleniyor.

Bu Ali Babacan, enteresan bir adam.

Benim için Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu, birer siyasi kadavra.

Ali Babacan`ı hep ayrı tutmuşumdur.

Parti dışında değil de, Ak Parti`nin içinde onun için "ikbal kapısı açıktır" diye düşünmüştüm.

Meğer ki, o da tenekeymiş.

Aylardan beri bu adamlar için parti kurdu, kuracak, geldi, geliyor diye laflar ediliyor.

Bir tanesi çıkıp ta, mertçe, delikanlıca "Evet, doğrudur, böyle bir niyetimiz vardır", Ya da "Olur mu kardeşim, biz Ak Partiliyiz, partimize karşı bir bölen olmayız" demiyorlar.

Mertlik bu değildir, adamlık bu değildir, erkeklik hiç değildir.

Alın Abdullah Gül`ü,

Abdullah Gül, Fazilet Partisinde Recai Kutan`a karşı Genel Başkan adayı oldu ve 521 oy aldı.

Aldığı 521 oyun tamamı Recep Tayyip Erdoğan`a aittir.

Millet arkasında Recep Tayyip Erdoğan var diye 521 oyu ona verdi.

2002 seçimlerinde % 34 oy ile Ak Parti tek başına iktidar oldu.

% 34 oyu tek başına alan Recep Tayyip Erdoğan`dır.

Öyle bir oyu ömrü hayatında Necmettin Erbakan gibi bir lider dahi alamamıştır.

Verilen oy, Recep Tayyip Erdoğan`adır.

İnanılan, güvenilen lider o`dur.

Başbakanlık sana nasip oldu.

Ey muhterem, kendi başına parti kursan, kurduğun partinin barajı dahi geçme şansı yoktur.

Bu parti seni aldı Cumhurbaşkanı yaptı.

Sen, Tayyip Erdoğan sevdalılarının oyu ile Cumhurbaşkanı oldun.

Cumhurbaşkanı olacak hangi siyasi müktesebatın var?

Hangi birikimin var?

Hangi emeğin var?

Tombaladan çıktın, Cumhurbaşkanı oldun.

Daha ne olacaksın?

Cumhurbaşkanlığından daha öte, daha üst makam mı var?

Sen, Tayyip Erdoğan`ın omuzlarına basarak, Cumhurbaşkanı oldun.

Onurla, şerefle bir kıyıda otursan, bu davaya sevdalı milyonlara bir ağabeylik yapsan, fena mı olurdu?

Hem 24 Haziran seçimlerinde, hem 31 Mart yerel seçimlerinde, seni bu makamlara taşıyan partin için 3-5 meydan mitinginde konuşma yapsan, neyi kaybederdin?

Biz seni Milli Türk Talebe Birliğinden beri dava adamı olarak bilirdik.

2007 yılından beri, hangi davaya hizmet ettin?

Hangi yoldan gittin?

Şimdi kimin hizmetkarısın?

Utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan çıktın milletin karşısına; "Konsensüs sağlansaydı, muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olacaktım" dedin.

Dedin mi?

Vallahi dedin, billahi dedin.

Peki şimdi soruyorum, kime rakip olacaktın?

Seni bugünlere getiren Cumhurbaşkanlığına kadar uzanmana vesile olan, velinimetin Recep Erdoğan`a karşı.

Peki seni kimler destekleyecekti?

Fetö`nün birer maşası olan Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener.

Yetmedi, birde Kandil`de Murat Karayılan sana destekçi olacaktı.

O desteklemeden seçilme şansın % 0.

Yuh be!

Allah seni bildiği gibi yapsın.

Bu ayıpla evlad-ı ıyalinle bu topraklarda, bundan sonra nasıl yaşayacaktın?

Sokağa nasıl çıkacaktın?

Seninle aynı yaş kuşağındanız, aynı iklimlerde yetişerek, bugünlere geldik.

Benim bilmediğim, ya da senin benden fazla bildiğin nedir ki ?

Dün seninle birlikteyken, bugün taban tabana zıt kutuplara savrulduk.

Çık izah et, ve önce beni ikna et.

Adam 17 senedir kelle koltukta mücadele veriyor.

Uyku yok, dinlenme yok, dur durak yok.

Allah`tan reva mı bu?

Senin çapın bunları yapmaya yeter mi be arkadaş?

Biz, birbirimizi çok eyi biliyoruz,

Hayatın buyunca hazıra kondun.

Şimdi de aynı hesap ve planlar içindesin.

Başkaları parti kuracak, emek ortaya koyacak, sende tepesine konacaksın.

Geçti o devirler beyim, geçti.

Millet bu numaraları yemez.

Birde Ahmet Davutoğlu adında birisini soktun siyasete.

O da senin çaldığın düdüğü çalıyor.

Yakışıyorsunuz da birbirinize.

Kim Ahmet Davutoğlu?

Profesörmüş.

Bu ülkenin üniversitelerinde 10 binin üzerinde akademik ünvanlı adam var.

Şeyini sallasan misali yani.

Recep Tayyip Erdoğan, kıçıkırık bir bürokrat iken, milletvekili dahi olmadığın halde, seni aldı Dışişleri Bakanı yaptı.

Yetmedi, kendi yerine seni Ak Parti Genel Başkanı yaptı.

O da yetmedi, başbakan yaptı.

Daha ne yapacaktı?

Haşa, milletin başına Allah`ta mı olacaktınız?

Sayın Bay Ahmet Davutoğlu, duyduğuma göre, bizim buralardan 5. Sınıf bir avukatla takılıyormuşsun.

Hatta deniyor ki; senin akıl hocalarından biriside oymuş.

O malum zat, 5. Sınıf avukatlıktan, hiçbir zaman 4. Sınıfa terfi edemedi.

Şayet kılavuzların bunlarsa, vah ki, ne vah!

Kurun artık şu partiyi, kurunda çıkın milletin karşısına.

Deyin diyeceğinizi.

Unutmayın ki; bizimde diyeceklerimiz var.

Siz, ne diyecekseniz deyin, cevabı da bize bırakın.

Hodri meydan.