İzzet DÖNMEZ

Şu Bülent Arınç denilen ademoğlu`nu hiç sevemedim.

Tavrı, duruşu, konuşmaları bana hep itici gelmiştir.

Hele Ak Parti`nin kuruluş günlerinde yaptığı bir fırıldaklığı biliyorum.

O konuyu çoğu kişi bilmez, çok az kişi bilir.

O çok az kişiden biriside benim.

Vaktiyle parti`nin Kurucular Kurulu Üyelerinden birisi bana anlatmıştı.

Bülent Arınç, Ak Parti kurulduğu günden itibaren, parti içinde hep çıban başı olmuştur.

Abdullah Gül`ü tehditle Cumhurbaşkanı adayı yaptıranda Bülent Arınç`tır maalesef.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gün olurda yaşadıklarını bir keleme alır, neler öğrenirsiniz neler.

Ak Parti`ye -e muhtıralar verildiği, 367 dayatmasının yapıldığı, parti`ye kapatma davalarının açıldığı günlerde bu Bülent Arınç gidiyor Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın yanına ve diyor ki; "Cumhurbaşkanı adayı ya sen olacaksın, ya da Abdullah Gül, ikinizden biriniz olmazsanız, ben Cumhurbaşkanı adayıyım".

Bu Bülent Arınç, daha önce`de dayatma ile Meclis Başkanı olmuştu.

Ak Parti Grubu, Recep Tayyip Erdoğan`ın Cumhurbaşkanı adayı olmasını hiç istemedi.

Bende hiç istememiştim..

Dahası var, aday olmaması için dualar etmiştim.

O zamanki Anayasa`ya göre Cumhurbaşkanı`nın otomatikman partisi ile ilişiği kesiliyordu.

Geçmişte bunun acı örneklerini görmüştük.

Galip ihtimaldir ki; Bülent Arınç`ı Abdullah Gül kurgulamıştır.

Ben, sayın Cumhurbaşkanı`nın Abdullah Gül`ü Cumhurbaşkanı adayı olarak düşündüğünü sanmıyorum.

"Abdullah Gül kardeşim" diyerek yaptığı adaylık açıklamasını gönülden yaptığını hiç düşünmedim.

Gül seçilirse, sıkıntı yaşayacağını çok iyi biliyordu.

Nitekim çokta sıkıntı yaşadı.

Sayın Cumhurbaşkanı, o sıkıntılı günlerde, daha mutedil bir ismi Cumhurbaşkanı adayı yapmak istiyordu.

Doğrusu da oydu.

Ak Parti`yi dağıtmak, güç ve takatten düşürmek için, kumpas üzerine kumpaslar kuruluyor.

Sanki çok lazımmış gibi, bir taraftan Abdullah Gül, bir taraftan Ahmet Davutoğlu yeni parti kurma hazırlığı içindeler.

Parti içinde başta Bülent Arınç olmak üzere, bazı ayran gönüllüleri elde tutmak için, onlara payeler vererek, onları elde ve kontrolde tutmak istedi.

Sonra, sosyal medya`da, yazılı ve görsel basında bu isimlerin maaşları üzerinde süpekülasyonlar yapılmaya başlandı.

Yapılan süpekülasyonların gerçekle hiç ilgiside olmayabilir.

Siyaset böyle birşey.

Neler yazılıp çizilmiyor ki;

Bilent Arınç, bir televizyon programına çıkarak, maaş süpekülasyonu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Bu süpekülasyonu yapanlara ağır bir eleştiri getirdi.

Konuşma içinde "Edepsizler" gibi bir ifade kullandı.

Konuşmasını hem canlı olarak, hemde banttan baştan sona izledim.

Kime derse desin; Başbakan Yardımcılığı, Meclis Başkanlığı yapmış şahsiyetin ağzından "Edepsiz" lafı çıkamaz.

Biz, bu sütunlarda muhalif liderlere neler demiyoruz ki;

Siyasete giriyorsan, eleştiriye hazır olacaksın.

Eleştiriş haklıda yapılır, haksızda.

Çıkarsın basının karşısına.

İşin doğrusunu açıklarsın.

Konu biter.