İzzet DÖNMEZ

Osmanlı`nın yıkılışında en büyük amil, Çarlık Rusya`dır.

Çarlık Rusyası, hem doğu`dan, hem batı`da Osmanlıyı peksimet gibi sıkıştırmıştır.

Yıllarca süren savaşlardan sonra, Kafkasya`daki topraklarımızın üzerine konmuş, yüzbinlerce Kafkas Müslüman`ını Anadolu`ya göçe zorlamıştır.

Doğu`da Ermenileri kışkırtarak, onbinlerce insanın katline vesile olmuştur.

Ruslar, önce Kırım Hanlığını ortadan kaldırmış, daha sonra Balkanlardaki Slav ve Hristiyan halkı kışkırtarak, Balkanların elimizden gitmesine vesile olmuştur.

Şu kaderin cilvesine bakınız ki; elimizde kalan son vatan toprağını, emperyal batı`ya karşı korur iken, ordumuzun kullandığı silahların en az yarısını Rus lider Lenin göndermişti.

Kurtulıuş Savaşı`nda Lenin`in gönderdiği silahlar olmasaydı, galip ihtimaldir ki; Yunan Ordusu ile savaşma imkanımızda olmayacaktı.

Osmanlı Ordusu`nun depolarından yürüttüğümüz silahlarla savaş kazanmak mümkün değildi.

Lenin, düşman`ın zehirli gaz kullanma ihtimaline karşı, gaz maskelerini dahi göndermişti.

Yine şu kaderin cilvesine bakınız ki; Lenin`in Rusya`daki yeni siyasi rejiminin tehdidi yüzünden, gittik Amerika`nın kucağına oturduk.

Güya müttefiğimiz Amerika, yaklaşık 70 yıl boyunca, kedinin fare ile oynadığı gibi bizimle oynadı.

Türkiye`de beğenmediği her siyasi iktidarı, kendi köpekleri vasıtasıyla devirdi.

Bölgede güçlü aktör olmamıza asla izin vermedi.

Amerika, Türkiye`yi daima kuşatma ve kontrol altında tuttu.

Kendi kontrolünden çıktığını düşündüğü siyasi iktidara karşı, operasyon üzerine operasyon çekti.

Başarılı olamayınca da, iyice dellendi.

Tehditlerini çok aşikar yapmaya başladı.

ABD, Türkiye`yi tehdit ederken, hiçbir diplomatik teamüle de uymaz oldu.

Tehditlerini bodoslama yapmaya başladı.

Koskoca Amerikan Devlet Başkanı, siyasi müttefiki devlet`e "Senin ekonomini mahfederim" diyor.

Bir Türk Milliyetçisi olarak söylüyorum bunu.

Türk Milleti`nin en mümeyyiz (belirgin) vasfı, "aptallığıdır".

Türk Milleti kadar milli hafızası zayıf millet yoktur yeryüzünde.

Türkler, yeryüzünde milli kimliğini en kolay kaybeden, en kolay asimile olan millet`tir..

Bunu, su katıksız bir Türk ve su katıksız bir Türk Milliyetçisi olarak söylüyorum.

Acı gerçek, kabüllenmesi zor gerçek, budur.

Genel Türk Tarihini ezberleyip, hatmeylemiş birisi olarak söylüyorum bunu.

Adam, meydan okuyor, "Ekonomini mahfederim" diye seni tehdit ediyor, sen "Ülke`de saman yok, markette poşet niye para ile kara kışta soğan niçin pahalı?" diye siyasi duruş alıyorsun.

Yapılan bu kahpe tehditlere karşı duruş ve hiza alması gereken hükümet`in dayanacağı, siper alabileceği yegane kuvvet, milletidir.

Ama arkada millet kalmamış, millet, samana, poşete iktidarı satıvermiş, herbiri birer emperyal proje olan oyunlara millet kanıvermiş.

Orhun Anıtlarında çok veciz bir şekilde yazıyor işte.

Çin, deve yükü ile gönderdiği Çin ipekleri ile, Göktürklerin cengaver prenslerinin koynuna soktukları işveli Çin`li aşüfteler sayesinde çökertmişler ve köle yapmışlar Türkleri.

Kan çekiyor Gardaşım, kan çekiyor.

Soya çekim var Gardaşım.

MHP`li mebusların yarısını fetö, aşüfteleri ile tuzağa düşürmemişmiydi?

Şu kaderin son cilvesine bakınız ki; yine Rusların verdiği bir silah ile ayakta durmaya gayret edeceğiz.

Umudumuzu o silaha bağladık.

Şimdi Amerika bize düşman oldu da, Rusya bize dost mu oldu?

Hiç şüpheniz olmasın ki; her büyük Devlet, kendi milli çıkarlarının gereğini yapar.

Bundan zerre nisabı kuşkunuz olmasın.

Maalesef ve çok hazindir ki; yaklaşık yüz yıllık Cumhuriyet Tarihimizde, kendi Milli Savunmamızı çok fena ıskalamışız.

Amerika`nın kucağına oturarak, ebediyyen savunmamızı garanti altına aldığımızı sanmışız.

Amerika, miadını doldurmuş mühimmat ve silahları bize kaskaslayarak, işi götürmüş.

Ciddi anlamda hiçbir savunma yatırımı yapmamışız.

Şu anda Rusya dahi, bize teknolojik ömrünü doldurmuş füze satıyor.

Tıpkı Amerika`nın yaptığı gibi S400`lerin akabinde S500`leri üreteceğini şimdiden açıkladı.

Belkide Rusya, S400`leri ucuz fiyata bize satarak, savunmamızı kendisine bağımlı kılmak istiyor.

Yeni üreteceği silahlara bizi mahkum etmek istiyor.

Türkiye, son 20 yılda Milli Savunması için ciddi yatırım yapmaya başladı.

Hemde cansiperane.

Yetmiyor işte, bu işleri kotarmak için, devasa bütçeler gerekiyor.

Üniversitelerimiz araştırma-geliştirme faaliyetleri yapacağı yerde boş işlerle meşgul.

ODTÜ`de mühendis adayı gençlerin en büyük arzuları neydi?

Kızlı-Erkekli müşterek kenef.

Kızlar, oğlanlar, kenefe birlikte sıçacaklar.

Diğer istekleri ne?

Kızlı, erkekli müşterek yurt binası.

Ders biter bitmez, birbirlerini düzmeye koşacaklar.

Bizim derdimiz, düzmek ve düzülmek.

Rus Araştırma laboratuarlarında, uzaydaki füzeyi dahi vuracak silah geliştirme faaliyeti varken bizim kavgamız, aynı kenefe birlikte sıçma kavgası.

Buda kaderin bir başka cilvesi.