Haberin yayım tarihi
2011-05-27
Haberin bulunduğu kategoriler

Ah Kafkasya Vah Kafkasya!

Kafkasya dediğimiz bölge Türkiye’nin toplam yüzölçümünün aşağı yukarı yarısı kadardır. Kafkasları kuzey ve güney olarak ikiye ayırdığımızda genel olarak kuzey bölgesi Rusya’ya bağlı özerk devletçiklerden meydana gelirken güneyinde Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan gibi bağımsız devletler yer almaktadır.

Kuzey Kafkasların nüfusu yaklaşık 15 milyon, güneyin ise 25 milyondur. Yani nüfusu ve yüzölçümüyle Türkiye’nin yarısı…

Şimdi sıkı durun. Kuzeyde 20 civarında yerel dil bulunmakta. Ortak resmi dil Rusça olmakla birlikte her devletçiğin kendince bir anadil çözümü var. Aynı şekilde güney Kafkaslarda da bir doğal dil birliğinden söz etmek mümkün değildir.

Kafkaslar etnik açıdan da tam bir keşmekeşin hakim olduğu bir coğrafyadır. Yüzlerce etnik grup birbirine girmiş vaziyette, uyumlu/uyumsuz bir şekilde yaşamaktadır.

İnanç mı dediniz? Sanırım anlatmaya gerek yok. Bu küçücük coğrafya tam bir dinler buluşması sergiler. Hıristiyanlığın her mesebi; Ortodoks’u, Protestan’ı, Katoliği;  İslamiyet’in her mesebi, Şiisi, Sünnisi… Keza Sünniliğin de çeşitlerini bulmak mümkündür.

Kafkaslardaki bazı etnik unsurlar oraların yerlisidir, bazıları ise göçle gelip yerleşmişler. Kafkaslar ayrıca Müslümanlıkla Hıristiyanlığın burun buruna geldiği hassas(!) bölgelerden biridir.

70 yıllık sosyalizmin eseri olarak ateist felsefelerin de cirit attığını hesaba katınız lütfen.

Çeşitliliği ve renkliliği seven biri olduğum halde Kafkasların bu halini görünce kahroluyorum. Bir bölge ancak bu kadar keşmekeşe uğratılır.

Allahın yarattığı o dağlar, dereler, çiçekler, güzellikler ancak bu kadar zehire zıkkıma çevrilir.

Çocukların geleceğini etnik ve dinsel ayrımcılığı körüklemek suretiyle ipotek altına alıyorlar.

Kafkaslardaki her etnik ve dinsel topluluğun bir abisi vardır. Ortodokslarınki Rusya, Sünnilerinki Türkiye, Şiilerinki İran, Katoliklerinki Vatikan, Protestanlarınki başta ABD olmak üzere malum batılı güçler.

Bu etnik ve dinsel grupların her biri diğerine kem gözle bakar. Bir sorun olduğunda soluğu ağabeylerinde alırlar. Hatta geçen yıllarda Osetya, Gürcistan ve Rusya arasında ortaya çıkan sorunda görüldüğü gibi denklemler değişebilmektedir.

Çözüm nedir peki? Kafkaslara, Dünya’nın en havadar, oksijenli, yeşil bölgelerinden biri olan Kafkaslara barış gelecek mi?

Kimseden dinini terk etmesini veya etnik kimliğini reddetmesini isteme hakkımız yoktur. Ancak tüm Kafkaslılardan, göçmen olsun yerli olsun, Müslüman olsun Hıristiyan olsun, güneyli olsun kuzeyli olsun, hepsinden şunu isteyebiliriz.

Lütfen daha geniş milliyet tanımlamaları yapınız. Yapacağınız milliyet tanımlamasının içine tüm Kafkas unsurları girebilsin.

Hiçbir Kafkas yürüyüşünde filan karşı dinden ya da etnik unsurdan bir bayrağı yada flamayı dalgalanır görmedim.

Keşke yanılıyor olsam. Keşke birileri çıkıp, yalan söylüyorsun, gerçekleri bilmiyorsun, bizler falanca karşıt gruplarla bir araya gelip istişareler yapıyoruz dese de ben de utancımdan yerin dibine geçsem.

Rezil olmayı bilseniz ne kadar çok isterdim.

Kafkaslardaki benzer durum eski Yugoslavya’da da vardı. Halen de var. Ortodoks Sırpları Rusya, Protestan Sloven ve Hırvatları Almanya, Müslüman Boşnakları da Türkiye destekliyor. Tito öncülüğünde bu topluluklar ortak bir devlet kurabildiler. Ama malum sonra o da dağıldı.

Bilseniz rezil olmayı ne kadar çok isterdim.

Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, yukarı Kafkaslarda oranın insanları tarafından kurulan tek devletti. Çarlık Rusya’sının yıkıldığı 1917’de kurulan bu devlet 1921’de Kızıl ordu tarafından SSCB’ye katılmıştı.

O gün bu gündür bölge halkının inisiyatifiyle kurulan bir devlet yok.

Bilseniz rezil olmayı ne kadar çok isterdim.

AHMET KORKUSUZ

ruzgar.98@hotmail.com

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.