İbrahim ÇİTİL Yazdı.
Önümüzdeki Çarşamba günü 15 Mart’ta Hollanda Parlamentosu için Milletvekili Seçimleri var. Son kamuoyu yoklamalarına göre koalisyon hükümeti ortaklarından Başbakan Mark Rutte liderliğindeki Liberal Parti (VVD) ve Geert Wilders`ın aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) yükselişini sürdürürken, koalisyon ortaklarından İşçi partisi (PvDA)’nın seçimlerde sandalye kaybedeceği bekleniyor. Hollanda’daki Türk seçmenin yoğun destek verdiği Tunahan Kuzu’nun liderliğini yaptığı ‘‘Denk‘ partisi de bu yarışta bende varım diyor. Yeter ki, sandığa gidelim ve oylarımızı bilinçli kullanalım. Gücümüzün var olduğunu ve de birlikte hareket ettiğimizi herkese gösterelim!.
Hollanda ile Türkiye arasındaki siyasi krizin ve çekişmenin büyümesi, geçtiğimiz Cumartesi günü Rotterdam Türk Başkonsolosluğu önünde gerçekleşen tatsız ve istenmeyen olayların neticesinde, Hollanda seçmeni önümüzdeki dört yıl boyunca ülkeyi hangi koalisyonun yöneteceğine ilişkin bağlayıcı kararını önümüzdeki Çarşamba günü verecek. Gelişen olayların etkisiyle yabancı düşmanlığını ve ırkçı bir yaklaşımı sergileyen, gündemde tutan Geert Wilders`in partisi PVV, yapılan anketlerde birinci parti çıkmasından rahatsız olduklarını saklamayan partilerin seçmenden oy kapma yarışına girdikleri görülüyor. Sonuç olarak seçime bir gün kala, Hollanda’daki seçimlerde PVV ve VVD’nin birincilik için yarışacağı ve seçim sonrasında bir koalisyon hükümetinin kurulacağını öngörmek için kâhin olmaya gerek yok diye düşünüyorum…
Hollanda Parlamentosu için 28 partinin yarıştığı milletvekili seçimleri ve içinde yaşadığımız ülkenin sorunlarının birebir tartışıldığı toplantılarda ve televizyon programlarında; ,,İslam ve Türkiye‘‘ karşıtı görüşlerini savunan partiler; 240 bin Türk seçmenin tepkisini çekmeye devam ediyor. Birebir görüştüğüm kişilerin „İslam ve Türkiye“ karşıtı partilere oylarını vermeyecekleri kesin gibi gözüküyor.
Hollanda’da her türlü yasal haklara sahip olduklarını her defasında dile getiren Türk seçmenleri, “siyasi partilerin, düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin anayasa ve yasa hükümlerini, Müslümanlar ve Türk toplumu söz konusu olduğunda rahatlıkla çiğneyebildiklerini ikiyüzlü davrandıklarını belirtiyorlar”.
Tepkiyle birlikte düşüncelerini de aktaran Türk seçmenleri, “Müslümanları ve Türkleri dışlayan, Türkiye’yi seçim malzemesi yapan partilere bir ders verilmesi gerektiğini ve oylarını „DENK‘‘e vereceklerini söylüyorlar.
Son haftalarda yapılan kamuoyu yoklamalarında ve anketlerde Türk seçmenlerin „DENK‘‘in dışındaki partilere olan güvenlerinin kalmadığı, oy kaybına uğrayacakları yazılıyor ve söyleniyor. Bugünkü temel sorunlarımızı da örnek veren seçmenlerin , işsizlik başta olmak üzere, sosyal hakların kısıtlanması, kiraların yükselmesi, eğitim ve sağlık hizmetlerinin paralı hale gelmesi, öğrencilerin staj yeri bulmakta zorlandıklarını gerekçe gösteriyorlar.
Hollanda’daki varlığımızı yok sayan, hor gören ve siyasi katılımımızı engellemeye, düşünce ve ifade özgürlüğümüzü yok etmeye çalışanlara oylarımızla mutlaka dur diyelim. Demokratik hakkımızı kullanalım ve hep birlikte sandığa gidelim.
Hollanda Vatandaşı Türk kökenlileri olarak, içinde yaşadığımız ve ayrılmaz bir parçası olduğumuz topluma karşı vatandaşlık görevimizi yerine getirelim. Seçime katılma oranımız ne kadar yüksek olursa, seçtiğimiz siyasi parti (veya koalisyon partileri) hangisi olursa olsun, bizim de varlığımızı hissedecek, demokratik haklarımızı savunacak ve çıkarlarımıza daha çok önem vermek durumunda olacaktır.
Bakalım oylarımızla gücümüzü sandığa yansıtabilecek miyiz?
Temennimiz demokrasinin galip gelmesidir.
Bekleyelim, görelim…