Haberin yayım tarihi
2019-07-14
Haberin bulunduğu kategoriler

BENİ AFFEDİN...

Yıllardır özenle dizildiği raflarda, uzak diyarlardan gelecek sevgilinin yolunu bekleyen âşık misali, çok uzaklarda değil, yanıbaşında kitap okuma kabiliyetine sahip ve buna muhtaç insanlarla göz göze gelmeği, elini kendisine uzatarak, bir okuyucu dikkati ve şefkatiyle sayfalarını karıştırmasını beklerken, sadece önünde resim çektirmekle yetinilen kitaplar…

Beni affedin!

Kitaplar, kitapsızlıktan tarihin karanlıklarında kaybolmuş toplumları yazmaktan bitap düştüğünü bizim “ehl-i kitab”a anlattım, anlamadı.

Anasız babasız, “savaş artığı”, bombaların tarumar ettiği yığınların altından bir mucize kabilinden çıkmasını bilen ama vicdanı körelmiş medeniyetin kurbanı çocuklar, daha çok sömürmek adına yurdundan yuvasından edilen, kendisinin güçlü olması adına birbirine kırdırılan, daha iyi dünya için çıktığı umut yolculuğunda Akdeniz’e gömülen genç adam ve bir ömür boyu evlat acısıyla yanıp tutuşan analar…

Beni affedin!

Ne isyanıma ne imdadıma, ne sizin adınıza yalvarıp yakarışım ve ne de zalime karşı birlik çağrılarıma kulak veren, başını çevirip bakan oldu.

Çağdaş dünyanın bilgisi dahilinde öz yurdu gasp edilen, kimliği inkâr, özgürlüğü hapsedilenler ve zindanların derinliklerini ve beton duvarlarını delip geçen feryada kulaklarını tıkamışların soyundan ve dininden olan insanlar…

Sizi Turan’da unutan Turancılarımız, ihalesiyla meşgul İslamcılarımızın mahcubiyetini çekiyorum... Hakkınızı helal edin, beni affedin!

Şu zalim insanın zulmüne gark olmuş canlı, sanayileşme adına zehirlenen toprak, kalkınma uğruna kirletilen hava, kurutulan su ve daha çok üretmek ve tüketmek adına tüketilen insanlık…

Beni affedin!

Gözünü toprak doyurasıca ihtiraslı, dünyadan yana gözü dönmüş insana bu felaketin dehşetini anlatamadım. İlahî Huzur’da her din ve milliyetten insanlar bunun hesabını elbette verecekler. İnsan gerçekten yaşadığı dünyayı cehenneme döndürmede ne de mahir ve cahilmiş.

Din adına dışlanan dindar, tahkir edilen inanç, mağrurun ezdiği mağdur, “üstün kültür”ün aşağıladığı değer, kirli beyaz’ın prangaladığı siyahî masumiyet, ari ırkın kurbanı mazlum ve şarlatanlık ve şaklabanlığın itibar gördüğü devranın ötelenmiş muteber insanı…

Senden af diliyorum. Vurdumduymazlara haykırmaktan nutkum tutuldu; umursamazla gamsız arasında koşturmaktan takatim kesildi.

Geleceği bugünden ipotek altına alınmış, daha şimdiden yarını tüketilmiş, kendinden bihaber, bunca “sahip”e rağmen, sokağa terk edilmiş, meramını anlatmadan aciz, anlatacak onca sözüne rağmen kendini ifadede dili yetersiz, Anadolu ikliminin buralara dikilmiş fidanları…

Beni affedin!

Neredeyse burada geçirdiğim bir ömrü, sen yarınlarda bu kültür coğrafyasında özünü yitirmeden var olasın diye tükettim. İkaz ettim, uyardım, teklif götürdüm, el uzattım, yeri geldi göğsümü siper ettim, yeri geldi bağrıma bastım. Ancak bu kadarını yapabildim, elimden ancak bu kadarı geldi. Benden bu kadar!

Mahmut Aşkar

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.