İzzet Dönmez Yazdı

16 Nisan referandumundan önce, bu sütunlarda şu satırları yazdığımı hatırlıyorum.

"Referandum sandığından % 1 oy dahi fark olsa, "Evet" çıkacaktır, bu kesindir".

Aynen bunları yazdım.

Nitekim, böyle bir sonuç çıktı, 16 Nisan referandumunda.

Çok ciddi sayıda Ak Partili seçmen, ya sandığa gitmedi, ya da "Hayır" oyu verdi.

Böyle olacağını da yazdık.

Yazdığımız gibi de oldu.

MHP seçmenin kahir ekseriyetinin "Hayır" oyu vereceğini gördük ve yazdık.

Yine yazdığımız gibi de oldu.

Buna rağmen sandıktan "Evet" çıkacak dedik ve çıktı.

16 Nisan`da sandıktan yüzde kaç "Hayır" oyu çıktı?

Yüzde 48.6 oy.

Şimdi, muhalefetin arkasında blok % 48.6 "Hayır" oyu mu olmuş oluyor?

Öyle olduğunu düşünen varsa, sandıklar açılınca, çok büyük bir hüsran yaşayacaklardır.

Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Her seçimin bir anlamı vardır.

Her seçimin bir amacı ve hedefi vardır.

Sandığa giden her seçmen, oyunu kullanırken, bir mesaj vermek ister.

Hatırlayın, 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde Ak Parti`nin oyu % 41 civarındadır.

Aradan geçti yaklaşık 4 ay,

10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan aldı % 52 oy.

Arada % 25 oy farkı var.

Bunu nasıl izah edeceğiz?

Şöyle izah edeceğiz.

Vatandaş, Yerel Seçimlerde, Beldesini yönetecek adama oy verdi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde de, Ülkeyi yönetecek adama oy verdi.

Aynen öyle yaptı.

Hiç şüpheniz olmasın ki; 2019`da da aynısını yapacaktır.

Yerel Seçimlerde Ak Parti`nin oyunu minimum düzeye indirecektir.

% 40`ların çok altına inebilir oylar.

Hemen akabinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, diyelim ki; adaylar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener olsun.

Ya da, aynı takımın Tayyip Bey`e karşı çıkaracağı Ekmel Bey benzeri bir aday olsun.

Sandıktan kesinlikle Recep Tayyip Erdoğan çıkar.

Her ahval ve şartta öyle olur.

Diyelim ki; 1. turda % 50 oyu hiçbir aday alamadı, 2. tura Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu kaldılar.

Şimdi size soruyorum, Bu millet istikbali ile oyun oynar mı?

Bu millet`in bir oy dahi olsa, çoğunluğu hıyanet içinde bulunur mu?

Aynı şey Meral Akşener`in adaylığında da geçerlidir.

Değerli dostlarım!.

Sayın Meral Akşener`e karşı hiçbir kişisel meselem yoktur.

Kinim, düşmanlığım ve öfkem asla yoktur.

Meral hanım`ın vefat eden ağabeyi Nihat Gürer, yakın dostumdu.

Aileye karşı da bir ön yargım yoktur.

Ancak, MHP`de ki kavga, bir Genel Başkanlık kavgası değildir.

Asla değildir.

Niyet başkadır.

Tarih bunu yazacaktır.

Bu ihanetin peşinden gidenlerinde, yarın yüzleri kızaracaktır.

Bütün niyet, MHP`nin milli reflekslerini kırmaktır.

Bütün niyet, MHP`yi oyundan düşürmektir.

Eğer bu millette bu oyunları bozacak feraset yok ise, ko gitsin rahvan!

Eğer 2019 yılında, vatan haini PKK yandaşı ve büzükdaşlarının oyu ile "Vatan`ım, ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun" diyen ülkücülerin oyu cem olacakta, bu oylar vatan`a ihanette paydaşlaşacaksa, bu ülkenin vatandaşlığı gerekmez bana.

Ben bu ülkeyi tez zamanda terk ederim.

Mustafa Kemal Atatürk`ün kurduğu parti`nin seçmenlerinin oyu ile PKK`nın oyu cem edilerek, bu ülkede emperyalizmin tezgahı tutacaksa, Vallahide, Billahide ben bu ülkeyi terk ederim.

Hiç bir siyasi hesabım ve beklentim yoktur.

Hiçbir yere aday değilim.

Yazdığım satırlar, imanımın kırıntılarıdır.

Çok samimi duygularımdır.

Eğer benim millet`im, aklını peynir ekmekle yiyipte, ferasetini kaybetmişse, yapacak hiçbir şey yoktur.

Bizde kendimize yeni bir vatan ararız.

Çünkü vatan hainlerinin avucuna düşmüş olan bu ülkede yaşamak anlamsızdır.