İzzet Dönmez Yazdı..

Yıllarca bu devletin, bu Milletin ekmeğini yemiş koca koca paşaların haline bakın.

Bazı görüntüleri utanç duyduğum için paylaşamıyorum.

Vatandaş, erinden teğmenine, teğmeninden yarbayına, yarbayından generaline, yakalıdığını indirip, basıyor sopayı.

Eşek sudan gelinceye kadar dövüyor.

Adam belinden kemeri çıkarmış, bir Kurmay Albayı dövüyor.

Dehşetengiz bir görüntü.

Önümüzdeki günlerde daha da çirkin görüntüler ortaya çıkacak.

Arkadaş! Bu orduyu bu hallere düşürmeye ne hakkın var?

Türk Ordusunu rezil ve rüsva ettiniz.

Bu ordu daha savaşabilir mi?

Bu ordunun artık savaşacak kabiliyeti kaldı mı?

Ordu, dibine kadar pisliğin içine batmış.

Aslında Milli Ordu pisliğin içine, NATO`ya girdikten sonra battı.

Tarih 1952`lere kadar gidiyor.

Ordunun itibarı Ergenekon ve Balyoz olaylarında zedelenmedi.

Rezillik 1960 darbesi ile başladı.

1952`den itibaren ordu içinde cuntalaşmalar başladı.

1960 darbesinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüşdü Erdelhun`a başçavuşlar tokat attı.

35 tane alçak, binlerce subayı ordudan attı.

Bu işler yeni değil yani.

O günden bu yana, bizim ordu içinde hep cuntalar olmuştur.

Ergenekon ve Balyoz iddiaları dibine kadar doğrudur.

Suçlanan Generaller dibine kadar pisliğin içindedir.

Operasyonu cemaat kendi çıkarına göre yaptığı için, bundan bir şey çıkmadı.

Çünkü, çünkü şerefsiz cemaatin amacı bu değildi.

Amaçları, kendilerine alan açmaktı.

Nitekim başardılar da.

Bunlar pislikte, Onlarda pislik yani.

Şu andaki darbeyi de Cemaatçilerle onlar müşterek yaptılar.

Yani değneğin iki ucu da boklu.

Bu pisliklerden kurtulmak için, gerekirse Devlet bir nesli feda edecek.

Başka yol yok.

Darbeye katılmak için hazırlık yapan bir çok birlik, vaziyet terse dönünce kışlaya geri döndü............

Bunu unutmayın.

Elan darbe yapacak kadar alçak, Silahlı Kuvvetler içinde sutre gerisinde bekliyor.

Bu alçaklar sürüsü, Marmaris’te amaçlarına ulaşsalardı, hesapladıkları gibi sayın Cumhurbaşkanını öldürselerdi, bu millet yüz sene daha belini doğrultamazdı.

Milyonlarca insan bu topraklarda ölürdü.

Belki amaçta buydu.

.Orduya Peygamber ocağı diyoruz.

Bu söz doğru değil.

Peygamberin ocağından bu kadar alçak çıktığı nerede görülmüş?