Haberin yayım tarihi
2017-04-24
Haberin bulunduğu kategoriler

BUGÜN 23 NİSAN.

MİLLİ EGEMENLİK BAYRAMI KUTLU OLSUN.

İzzet Dönmez Yazdı

Bütün orduları, bütün cephelerde yenilmiş, bütün askerleri terhis edilmiş, silah ve mühimmatı tükenmiş, savaşacak insan kaynağı kalmamış.

Ekonomik gücü zaten olmayan, Payitahtı dahi işgal altında olan bir milletten bahsediyoruz.

1. Dünya Savaşını yöneten generallerinden bir kısmı dahi yurtdışına kaçmış.

Yine generallerinden bir kısmının dahi Amerikan ya da İngiliz mandasını istediğini bildiğimiz ülkeden bahsediyoruz.

Genç bir zabit, daha yeni general arması takmış, Balkanlı bir yetim çocuk.

Padişah bir sürü general içinden onu seçiyor.

Çünkü ona güveniyor.

Cesaret, vatan sevgisi ve dirayetine hayran.

Padişah Sultan Vahidettin, daha Şehzade iken, Mustafa Kemal ile uzun bir Almanya seyahati yapıyorlar.

Mustafa Kemal, Şehzade Veliaht Sultan`ın yaverliğini yapıyor.

Günlerce süren o uzun yolculukta, tren kompartımanında neler konuştukları tarihin sırrı`dır.

Yazsalardı da bileydik keşke.

Güven, o uzun yolculukta oluşmuştur.

Milli Kurtuluş Hareketi için, Padişah Vahdettin`e bir çok isim önerilir.

O, elinin tersiyle iter bütün isimleri "Mustafa Kemal" der, kestirir atar.

Samsun`a çıkış, Erzurum ve Sivas Kongreleri, Amasya Tamim`inin yayınlanması böyle başlar.

23 Nisan 1920`de Ankara`da toplanan meclis, aslında İstanbul`da ki Meclis-i Mebusan`dır.

Bazı ilavelerle Meclis-i Mebusan toplanmıştır Ankara`da.

Orta Anadolu`daki bir mektep, meclis binası olmuştur.

Isınacak bir sobası yoktur.

Yakacak odunu, kömürü dahi yoktur.

Ankara`ya çağrılan mebusların konaklayacakları sağlıklı bir mesken dahi yoktur.

Çoğu mebusların sırtında, Ankara`nın soğuğunu kesecek palto bile yoktur.

Yabancı misyon temsilcilerine yemek verilecek.

Tabak yoktur, çatal-kaşık yoktur.

Kurulacak ordu`ya, ihtiyacı karşılayacak silah ve mühimmatı yoktur.

Çoğu askerin giyeceği çarığı dahi yoktur.

23 Nisan`ları yaşarken, bu tabloyu gözünüzün önüne getirin.

Kurtuluşu başarmış kahramanların kıymetini, bu tabloyu gözünüz önüne getirirseniz, ancak anlayabilirsiniz.

Türk Milli Kurtuluş Hareketine şaşı bakanların olduğunu biliyorum.

Hiçte önemli değil.

Tarihin hiçbir döneminde, hiçbir millete, hiçbir toprak parçası bağış olarak verilmemiştir.

Hele ki Anadolu, yerkürenin en muhteşem toprakları,

Yerkürenin en muhteşem coğrafyasında bulunan bu topraklar, bize başkaları tarafından tahsis edilmedi.

Tam bin yıl boyunca, her bir karışı için bedel ödeye ödeye bu topraklarda var olduk.

Bugün dahi, hergün şehit tabutu omuzluyoruz.

Hergün tekbir sesleri ile vatan uğruna şehadete eren kahramanlarımızı ebediyete uğurluyoruz.

23 Nisan`ı hafife alanlara kanmayınız.

Onlara itibar etmeyiniz.

O günler olmasaydı, bugünler olmazdı.

Biz, çorak topraklardan, muhteşem bir medeniyet yeşerttik.

80 milyon genç nüfusumuzla, 1 trilyon dolarlık milli gelirimizle, nerdeyse her türlü savunma silahımızı yapacak teknoloji birikimimizle, geldiğimiz bugünkü noktayı, 23 Nisan`a borçluyuz.

Osmanlı`da bizim, Cumhuriyet`te bizim.

Hepsi atamız, hepsi ecdadımız.

Geçmişte yaşanmış kavga ve ihtilaflar, geçmişte kaldı.

Bakın; İtalya-San Remo`da vefat eden Sultan Vahdettin için Mustafa Kemal ne diyor?

"Vah vah, Allah rahmet eylesin, bir tarih kapandı. Kim isterdi ki böyle olmasını? Çok namuslu bir adam öldü. İsteseydi Topkapı Saray`ının bütün hazinesini götürür ve öyle bir ordu kurup, geri dönerdi ki;".

Mustafa Kemal, özel kalem müdürü Cemal Granda`ya "Beni, Milli Mücadele`yi açmak üzere bunca paşa arasından seçip, Anadolu`ya gönderen Sultan Vahdettin`dir. Uzun söze ne hacet. Tarih, bir gün her şeyin en doğrusunu gösterecektir".

Hasan Rıza Soyak`ın anlattığına göre, Padişah Vahdettin`in ölüm haberini alan Mustafa Kemal`in gözyaşları ince ince akmaya başlar.

Odasına kapanır, kimseyle görüşmez.

Bilinir ki; Padişah Sultan Vahdettin, şahsi mülklerini satarak, paraya çevirir ve Mustafa Kemal`e verir.

Kurtuluş Mücadelesi böyle başlar.

Aslında, Oğuz Türkleri`nin Kayı Oymağından olan Ertuğrul`un torunları, bu yüce millet`e adanmış bir aile`dir.

Hepsi birer zavallıdır.

Osmanlı ailesi, yüce Türk Millet`ine gerçekten adanmış bir aile`dir.

Aile bireylerinin ömürleri kafesler arkasında geçer.

Kişisel hiçbir saltanat ve debdebe yoktur.

Her an bir kaos, her an bir saray darbesi.

Kimin başına yağlı ilmiğin ne zaman geçirileceği belli değildir.

Herşey, Devlet-i Ebed Müddet içindir.

Domaniç yaylasında çobanlık yaparak geçinen bu Türkmen oymağı, tarihin gördüğü en muhteşem imparatorluğun yükünü sırtlanmıştır.

Bunu küçük beyinler anlamaz.

Mustafa Kemal gibi çok iyi yetişmiş bir kurmay subayı, Osmanlı Devlet`i yetiştirmiştir.

Onun silah arkadaşlarını da bu devlet yetiştirmiştir.

Sultan Alparslan`da bizimdir, Kılıçarslan`da bizimdir, Osman Gazi`de bizimdir, Yıldırım`da bizimdir, Fatih Sultan Muhammed Han`da bizimdir, Yavuz Sultan Selim Han`da bizimdir, Kanuni Sultan Süleyman Han`da bizimdir, Gazi Mustafa Kemal`de bizimdir, Kurtuluş Savaş`ı kahramanı İsmet Paşa`da bizimdir.

Yeryüzünde, hiçbir millet`in tarihinde bu kadar kahraman`ı bir arada bulamazsınız.

Yoktur böyle kahramanlar.

23 Nisan 1920 Milli Egemenlik Bayram`ı yüce ve asil Türk Millet`ine kutlu olsun.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.