Haberin yayım tarihi
2019-02-12
Haberin bulunduğu kategoriler

İŞİN ŞURASI DA DOĞRUDUR.

İzzet DÖNMEZ

Devlet, ekonomik hayata hergün doğrudan müdahale etmez.

Ancak, piyasada bir anormallik gördüğü an, gerekli tedbirleri de alır.

Mesela, döviz fiyatları kontrol dışı artıyorsa, "Ne yapalım kardeşim? Serbest piyasadır" kimse diyemez.

Döviz fiyatları anormal düşerse, Devlet yine müdahale etmek zorundadır.

Çünkü, sanayici, ürününü ihraç edemez, ülke ithal cenneti olur.

Saman arzı, talebi karşılamazsa, Devlet, gümrük ve fonları indirir, samanda ithal edilir.

Saman ithalatı, sadece piyasayı regüle etmek içindir.

İş o noktaya gelirde, üreticiyi buğday ekmez hale getirirsen, samanı hiç bulamazsın.

Patates ve soğan arzı, tüketimi karşılamıyor, ya da piyasada süpekülatif hareketler oluyorsa, gümrük ve fonları indirir, patates ve soğan ithalatını sağlarsın.

Yine piyasayı regüle edersin.

Patates ve soğan üreticisini yok edecek konuma işi getirirsen, kendi ayağına sıkmış olursun.

Devlet`in görevi, bu işin ticaretini yapmak asla olmamalıdır.

Görevi sadece regülasyon olmalıdır.

İşin bir üretici tarafı, birde tüketici tarafı vardır.

Devlet, iki tarafı da düşünmek zorundadır.

Üreticiyi hepten perişan edecek kararlar alırsan, yarın üreticiyi hiç bulamazsın.

Geçmiş yıllarda gördük.

Patates ve soğan üretimi o kadar yüksek oldu ki; ürün, tarlalarda çürüdü.

Kimse üreticiye çıkıpta "Halin nicedir? "demedi.

Devlet`in Halk Ekmek Fabrikaları ile ekmekte süpekülasyon yapılmasını önlemesi, son derece doğru karardır.

Et-Balık Kurumu aracılığı ile Et Tanzim Satış Mağazaları kurması da doğrudur.

Hükümet, son günlerde meyve ve sebze fiyatlarındaki anormal artışları, süpekülatif hareketler olarak görüyor.

Bence de biraz süpekülasyon var.

Özellikle metropol şehirlerde, piyasayı tanzim edici faaliyetler içine girmesi doğrudur.

Bu faaliyeti, ülke sathına yayması, son derece yanlıştır.

Zaten işin dedikodusu dahi yetti.

Fiyatlar ciddi ölçüde düştü.

Hah işte, devlet bunu yapmalı.

Devlet, kötü niyetlilere karşı, her türlü tedbiri alacağını hissettirmeli.

Devlet`in saman ithalatı da, et ithalatı da doğrudur.

Türkiye, geçen yıl 18 milyar dolarlık hububat, meyve ve sebze ihracatı gerçekleştirdi.

Müthiş bir rakam.

11.5 milyar dolarlıkta ithalat yaptı.

Bu da müthiş bir rakam.

İthal ettiği ürünlerde en yüksek kalem, buğday ithalatıdır.

Türkiye`nin buğday ithalatına hiç ihtiyacı yok.

Türkiye, ithal ettiği buğdayı un yaparak, tekrar ihraç ediyor.

Milyarlarca dolarlık gelir elde ediyor.

İşi sağa sola çekmenin anlamı yoktur.

Et ithal etmek, hayvancılığın bittiği anlamına gelmez.

Son 15 yılda Türkiye`de büyükbaş hayvan envanteri 9 milyon 600 binden 16 milyona çıktı.

% 60`dan fazla artış var.

Ama üretim, talebi karşılamıyor.

Niçin?

Nüfusta artıyor, milli gelirde artıyor.

Ülkeye gelen turist sayısı artıyor.

Esas sebep bu.

Türkiye`de belki küçük köylü ahırlarında, et ve süt verimi son derece düşük hayvancılık yapılmıyor artık.

Ancak son derece modern besi çiftliklerinde hem süt ve hemde et üretimi var.

Doğrusu da budur.

Bizim köy ahırlarındaki inekler, günlük 1.5-2 litre süt verirken, şimdiki ahırlardaki inekler, 25-30 litre süt veriyor.

Yandık, bittik, kül olduk durumları yok yani.

Devlet, üretime daha fazla destek vermeli mi?

Elhak vermeli.

Devlet, realitelere göre hareket etmeli.

Hiçbir şeyi abartmadan yapmalı.

Güney Doğu`da Onbinlerce, yüzbinlerce dönüm arazisi olan ağaların, yılda ne kadar destekleme aldığını bir bilseniz.

Aklınız yerinden gider.

"Abartmadan yapın" dediğim budur işte!

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.