Trump'a destek gösterisi düzenleyen bir grup protestocunun Kongre binasına girmesiyle başlayan şiddet olayları üzerine "sokağa çıkma" yasağı ilan edildi. Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, yerel saatle 18.00’den yarın sabah 06.00’ya kadar şehirde "sokağa çıkma" yasağı ilan ettiğini duyurdu.
1978 Liege doğumlu olan Ümmü Yılmaz 1997 yılında Lise Latince-Lisan bölümünden mezun oldu. Türkçe ve Fransızca, anadil, çok iyi derecede Almanca, iyi derecede İngilizce, Orta derecede Flamanca ve İspanyolca olmak üzere altı lisan bilmektedir.
1997-2000 tarihleri arasında İngilizce-Almanca öğretmenlik,
2008-2009 yılları arasında bilgisayar, iletişim ve muhasebe,
2011-2012 tarihleri arasında İngilizce-Almanca çevirmenlik eğitimi almıştır.
Okul dönemi boyunca tiyatro gruplarında rol almış olup deneme mahiyetinde yazdığı birçok makalesi mevcuttur.
2020'yi çoğu astrolog güzel haberler ve yeni büyük değişimlerle müjdeliyorlardı. “Eee noldu, peki!?" diye öfkelenmeyin, hayıflanmayın! Meğer bu değişim çok derinmiş!
hiç menfaat gözetmeksizin, hepimize bir şeyler öğretme çabasıyla yaşayan o kıymetli insanların öğretmenler gününü gönülden kutlarım..
Kimileri Onları bütün kötülüklerden sorumlu tutuyor, bütün olumsuzlukları Onlara mal ediyor. Başkaları ise duyarsız kalıyor.
Engelli olduğu veya bir rahatsızlığı olduğu kanısına varıyor insan tabii. Ne rahatsızlığı vardı diye sormayın sakın bana. Merak ettim ama incitme korkusuyla soramadım.
Ben bir ceviz ağacı olmak istiyorum. Zaten sayılırım da, ne sen farkımdasın benim, ne polis, ne de farkımda olmasını istediğim hiç kimse farkımda!
Bu yaz ilk kez çok ani şekilde bir haftalığına Türkiye’ye gittim; nedeni ise aşırı özlem; anneme babama özlem, vatanıma özlem, kardeş ortamına ve Türkiye’ye özlem.
Şaşırmayın! “Türkçe Ağlayan Köpek” bir mizah yazarından bu tür duygu dolu yazılar çıkabileceğinin açık bir kanıtıdır''.
Size bir soru… Kim doğru kim yanlış diye insan arkadaşını dostunu değerlendirirse, ne kadar dostu kalır?
Bu tertemiz gönüllü insanların ardında kalanların kömür karası dünyalarına biraz olsun ortak olabilirsek, ışık getirebilirsek ne mutlu bize.
Biz insanlar ne garibiz değil mi?... Bazen yalnız kalmak, sessizliği dinlemek isteriz, bazen de yalnızlıktan sıkılır, boğuluruz...
Kiminle konuşsak, bulunduğumuz kıştan daha kara bir kışta buluyoruz kendimizi; hep şikâyet, hep matem…
Bu konuyla kimileri dalga geçmiş gülmüştür "Daha önemli konular varken şunların uğraştığına bakın.." diye..