Haberin yayım tarihi
2020-09-18
Haberin bulunduğu kategoriler

BU SEFER OLMAZ.

Uzm. Dr. Ümit İPEKSOY

Devamlı bir kıvranma halindeler, hiç durmadan saldırıyor ve yıpratmaya, korkutmaya, milletiyle idarecisinin arasını açmaya çalışıyorlar.

Ülkesinde çıkış yolu kalmayan, tabansız ve sahipsiz Macron, uçak gemisi yolluyormuş. Bu milletin, kendi halkını bombalayan  F16 ları, sopalarla vurduğu görüntüler internette var isterlerse gönderebiliriz kendisine. Ya da Rusya`nın bir milim içeri giremezsiniz dediği Suriye hava sahasına insansız hava araçlarıyla yaptığımız operasyonların görüntülerini de gönderebiliriz kendisine.

Yani bize öyle caka satmakla bir yere varamazlar.

Kibrit bile üretemeyen Türk halkı ve ordusu, o yıllarda göbeğinden bağlı olduğu ABD`ye rağmen 1974 yılında Kıbrıs`ı bu alçaklara bırakmadı. Şimdi savunma sanayiinde yerlilik oranı %65 `lerde olan, kısa ve orta menzilli füze üretebilen, insansız hava, deniz ve kara saldırı araçları üretebilen  bir ülke olarak,Akdeniz de ki haklarını, şımarık, toplu iğne bile üretmekten aciz kalmış, memurunun maaşını Almanya`nın ödediği  Yunanistan`a mı bırakacak?

Bu adamların en büyük hatası hâlâ bu milleti çözememeleri. Televizyon dizileriyle, filmlerle, sosyal medya fenomenleriyle ne kadar dejenere ederlerse etsinler, üstteki çamuru kazıyınca altından hep “asalet ve adalet” çıkıyor.

Bu millet tarihi boyunca hiç bir zaman mazluma zulmetmemiş ve zalime boyun eğmemiştir. Yıkılmış, parçalanmış ama ayağa kalkmış ve hep aynı mesajı vermiştir.

Vatan sevgisi imandandır!

Türkiye`nin doğu Akdenizde ki en büyük gücü “ davasında haklı olmasıdır”. Çok şükür topraklarını ve mavi vatanı koruma gücüne sahip olması bizim için ayrı bir gurur kaynağı ve güvencedir.

Bugün Avrupa Birliği,  Amerika ve özellikle Fransa da Türkiye`nin Uluslararası hukuk devreye girdiğinde haklı olacağını biliyor.

Ne yapmaya çalışıyorlar o zaman?

Kıbrısta hiç bir garantörlüğü olmayan ve Kıbrıs üzerinde zerrece hakkı bulunmayan Yunanistan`a 1959 da nasıl Garantör Ülke sıfatını kazandırdıklarını hatırlayalım. Türkiye ye yapılan siyasi ve ekonomik baskılarla imzalatılan Zürih anlaşmasını okuyalım.  Bir anda masada hiç olmayan ve olmaya hakkı da olmayan Yunanistan`ın nasıl Kıbrıs da önce söz hakkı sahibi yapıldığını, sonra da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti aracılığıyla “Megali İdea” ya nasıl peşkeş çekildiğini görelim.

İşte şimdi de tarihi tekerrür ettirmek, Türkiye`yi savaş tehdidi ile, ekonomik baskılarla, yanlızlaştırma politikalarıyla korkutmaya, sindirmeye çalışıyorlar. Bizi pes ettirip emellerine ulaşabilecekleri bir mecraya çekmeye uğraşıyorlar.

Ama zamanlama yanlış oldu. Bu sefer tutmadı. Çünkü ülkenin başında milli değerlerine bağlı, vatansever, milletinin gücünü arkasına almış, imanlı ve korkusuz  devlet adamları var. Çok Şükür.

Bedel ödemeye ve ödetmeye hazırız! İşte en çok bundan korkuyorlar.

Peki ya Doğu Akdeniz de ne işimiz var? Gemilerimizi çekelim diyenler olsaydı!

Libya da ne işimiz var diyenler!

Ya onlar yönetiyor olsaydı bu ülkeyi. Çekilselerdi Libya`dan ve Doğu Akdeniz`den. Oralara kimler gelirdi. Kimler çökerdi petrol ve doğal gaz yataklarına hiç düşündünüz mü?

Düşünün düşünün. Düşünmek iyidir. Zihni dinamik tutar.

Birde söylenenin ve yapılmak istenenin kime faydası olduğuna bakıp, söyleyenlerin kime hizmet ettiğini de anlamaya faydası olur.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.