Zekiye Doğan
Sevgili okurlarım merhaba,
Sizinle bir sakarlığım ve arkasında yatan gerçeği paylaşacağım. Uzun bir süre önce duş alıyorken suyun az aktığını fark ettim. Duş kafasının kireçlendiğini düşünerek söktüm, duş kafasını kireç çözücünün içine koyup beklettim. Birkaç saat sonra geri takıp suyu açtım. Karnıma sıçrayan suyla içinde kalan kireç çözücü birkaç saat sonra karnımı yakmaya başladı. Islanmış olan tişörtü çıkardım karnım kızarmış ertesi günse yanıklar oluşmuştu. Eczaneden yanık ilacı alıp tedavisini yaptım izi hala duruyor!..
Yeni üst komşum işten geldi. Geçiyorken: “Abla sizin gün ısısından su sızıyor. Yaptırın su boşa akmasın.” Dedi.
“Suyu az kullanıyorum. Faturada bir değişiklik olmadı. Benim olsaydı gelen faturadan belli olurdu.” Dedim.
“Abla iki gün önce olmuş. Bana yönetici söyledi. Siz mutfakta musluğu duşu kullanıyorken fark etmediniz mi?” Dedi.
“Hayır, fark etmedim. Bugün geç oldu tamirci bu saatte gelmez sabah olsun yaptırırım." Dedim.
Uzun zamandır binada bir olay olmuyordu. Yönetici hanımında bana karşı bir şey söyleyecek yüzü yoktu. Sabah tamirciyi aradım geldiler, onlarla birlikte çatıya çıktım. Su sızıntısı aşırı fazla değildi. Su deposundan kazana takılı olan kısa kalın plastik borudan sızıyordu. Ayrıca yeni olmamıştı sızıntıdan kazanın etrafı beyaz kireç yığınlarıyla dolmuştu!..
Sanıyorum banyoda su az geliyorken kireçlendi sanarak duş kafasında kalan kireç çözücüyle karnımı yaktığım dönemlerde olmuştu. Benimse çatıdaki gün ısısı aklıma gelmemişti. Çünkü Hollanda`da doğal gaz kullanıyorlar. Binamız yeni su borusunun eskimiş olma şansıda yoktu. Ne tesadüf ki, bir yıl boyunca fark etmemiştim ve susuz kalmamıştım. Tamirciye 60 TL ödeyerek yaptırdım. Bilinçli yapılan bu tür durum ilk değildi sonda olmayacaktı. Fakat yapanların yaptıkları yanlışlar yanlarına karda kalmamıştı. Bu binada sonları olacakmış haberim olmamıştı…
Sekiz yıl uğraştan ve didişmeden sonra her iki eski yönetici kendi dairelerini terk etmişlerdi. Gidiş sebepleri gizli olan bu ailelerin didişmelerinden dolayı tam on dört kiracı gitmiş sayı on altıya çıkmıştı!..
Hani: “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.” Diyorlar ya…
Bana ve giden kat maliklerine verdikleri üç beş kuruşluk zarar bunun yanı sıra huzurumun sükunumun bilinçli planlı bozulması boğazlarında düğümlenmişti. Bu düğümün çözülmesi iyilikten iyi niyetten geçiyordu. Geçen yıllar onları yaptıkları kötülüklerle bir müddet bir sürede olsa mutlu etmişti. Lakin bir süre söylenen yalanların arkasındaki gerçekler ortaya çıkınca onların huzurları ve sükunları bozulmuştu. Bu hayatta iyiliğin iyi niyetin karşısında kötülüğün asla barınamayacağını birebir yaşayarak öğrenmiş oldum!..
Hani: “Çalma kapımı çalarlar kapını.” Diyorlar ya…
Bilinçli planlı yapılan kötülükler kapılarınızı kapatır. Kapılarınızı kapatmayın kapılarınız kapanmasın. Masum bir insana karşı kıskançlık öfke ya da başka bir nedenle üç beş kuruşluk zarar açmaya kalkışmayın. İnanınki karşılığında maddi manevi hayatınızı harcasanız açmış olduğunuz üç kuruşluk zararı asla kapatamazsınız!..
Hani: “Ak koyun kara koyun eninden sonunda belli olur.” Diyorlar ya…
Etrafınızda apartmanda birileri haksız yere yeriliyorsa defalarca sayacı gün ısısı uydusu bozuluyorsa balkondaki bitkileri kimyasalla öldürülüyorsa sizde bunları bilmenize rağmen susuyorsanız tepkilerinizi apartman toplantısında ortaya koymuyorsanız, vicdanlarınız sizi rahat uykunuzda uyutacak mı?
Deştivandan eşeğini kurtaramayacak varlıklar, eğer sizin karşınızda kelime oyunu oynamaya kalkıyorsa: "Merhaba, iyi günler, nasılsınız" yerine direkt özelinize dalıyorsa darağacınız hazırlanmış demektir. Dostunuzu iyi secin ki, darağacınızı hazırlatmayın ve darda kalmayın…
Sevgi ve saygılarımla
22 Ekim 2018