Haberin yayım tarihi
2016-11-14
Haberin bulunduğu kategoriler

SEHER YELİ BİZİM ELE GİDERSEN.

Zekiye Doğan Yazdı.

Sevgili okurlarım, bir akşamüstü yine bisiklet turuna çıkmıştım. Uzaktan sazla oyun havası çalıyor. Sesin geldiği yere yöneldim. Mahallenin birinde sandalyeleri süslemişler insanlar gruplar halinde oturuyordu. Bir diğer grupta oynuyordu. Yanlarına yaklaştım oynayanları seyretmeye koyuldum. Hatta oyun havasına ritim dahi tuttum. Oyun havası bittikten sonra oynayan grupta oturdu saz çalan arkadaş: "Seher yeli bizim ele gidersen.” Türküsünü söylemeye başladı. O anda çok duygulandım gözyaşlarıma hakim olamadım!..

Türkünün bir diğer adıysa: “Yare söyleme.” Gözlerimden akan damlalar o yiğit için akıyordu.  Her kadının yüreğinde bir yiğit yatar. Yiğidin harman olduğu yerden gelenlerdenim. Bu yiğit eş olabilir, sevgili olabilir, dost olabilir, baba olabilir, ağabey olabilir, kardeş olabilir veya oğul olabilir. O yiğit kendisini çok iyi biliyor. Dünyaya tekrar gelmiş olsam onun için hiç tereddüt etmeden tekrar aynı yaşamı seçerdim!..

Karşıdan ağlamama üzülmüş olsa gerek, geleneksel giyinmiş köylü bir Teyze yanıma kadar geldi. Beni yabancı sanan Teyze eliyle işaret ederek: “Ne olursun ağlama kızım. Düğün bizim düğünümüz. Kızımızı evlendiriyoruz. Hadi güzel kızım gel sen benimle. Beraber yemek yiyelim.” Diyerek nasırlı elleriyle yüzüme gözyaşlarıma dokundu.

Duygularım doruktaydı. Teyzeyi hayal kırıklığına uğratmamak için Türk olup olmadığımı söylemedim ve: “Teyze davetin için çok teşekkür ediyorum. Yemeğimi yedim, karnım tok. Türküyü dinleyip bitince gideceğim.” Dedim ve türkü bittikten sonra oradan kaçarcasına ayrıldım.

Teyze o kadar saf ve temiz duygularla doluydu ki, ağlamama dayanamamıştı. Yabancı olduğumu düşünmesine rağmen, yaşına rağmen üşenmeden yanıma kadar gelmişti ve düğün yemeğine davet etmişti. Bunun yanı sıra saz eşliğinde o Türküye bir yabancının ağlayabileceğini düşünecek kadarda katıksız duygular içerisindeydi!..

Bazı insan dışı yaratıkların Teyze gibi saf ve temiz duygularla dolu insanların duygularıyla, inançlarıyla, gelenekleriyle, görenekleriyle, giyimleriyle, kişiye özel değerleriyle oynayıp birde utanmadan: “Türküm.” deyip Atatürk’ün adını kullanarak cücüklük yapan kan emici sülüklerden nefret dahi edemiyorum!..

Atatürk silah arkadaşlarıyla birlikte bu ülkeyi işgal altından kurtardığında genç bir askerdi. Eğer şuan yaşamış olsaydı: “Üstüne alması gerekenler alsın.” Cumhuriyet Meydanında Sallandırırdı!..

Geriye dönüp bakarak binada bana karşı yapılanları düşünüyordum. Hatta bir saatlik bisiklet turu boyunca Teyzenin el işaretleri, nasırlı elleriyle gözyaşlarıma dokunuşu gözlerimin önünden gitmiyordu. Yahu, ben bu ülkeyi her şeyiyle beraber bu Teyzeler gibi saf, temiz, katıksız duygularla dolu olan insanlardan dolayı daha çok seviyorum ve hep seveceğim!..

Ülkemin farklı kültürlerden oluşan bu insanların mozaik kökenleri olduğunu unutanlara unutturanlara da söyleyecek tek bir söz bulamıyorum. "Sana şaşıyorum Avrupa’yı bırakıp burada yaşıyorsun. Benim elimde sendeki fırsat olsaydı bu ülkeyi çoktan terk ederdim." Diyenlere de…

Hem devletten maaşını alıp hem de düşünmeden her fırsatta devleti karalama kampanyasına giren, bazı aydın geçinen densizlere de diyorum ki: "Bu ülkede sizi tutan yok ki, istediğiniz ülkelere defolup gidin. Ağzınızdan çıkacak olan her bir kelime bu ülkenin temel taşlarına bir füze.”…

Son sözlerim Vatanını Ay Yıldızlı Bayrağını Devletini Milletini koşulsuz şartsız bağrında taşıyanlaradır. Beni hiç tanımayan, üstelik yabancı sanan Teyzenin yüreğime dokunuşunu, hissettirdiği samimiyeti, yaşattığı duygu yüklü anıları bir ömür boyunca yaşamınızı ve hissetmenizi arzu ediyorum. Bu güzel ve özel değerlere hep beraber sahip çıkalım. Bu değerlerimizi yok etmeye kalkanlara karşı çıkarak ülke değerlerini hep birlikte kalkan olup koruyalım… 

Sevgi ve saygılarımla

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.