Ali Arslanoğlu'nu tanıyalım..

Ali Arslanoğlu 60'lı yıllarda diğer maden işçileri gibi bir Anadolu çocuğu olarak madenci statüsü ile Belçika'ya gelmiştir. Kendisi uzun yıllar madenci olarak çalışmıştır. Maden ocağında çalıştığı yıllarda aynı zamanda bir sendikacı olarak da görev yapan Ali Arslanoğlu çalıştığı maden ocağında kendisi gibi işçi olan Türk kökenli vatandaşların çok sevdiği ve hep desteklediği bir şahsiyet olmuştur.
Toplum içersinde dürüstlüğü, yardımseverliği ve hep mazlumun yanında oluşu ile herkesin gönlünde saygınlık kazanmış olan Ali Arslanoğlu emekli olduktan sonra Limburg Bölgesinde yaşayan Türk Alevileri tarafından başkanlığa getirilmiştir.


Ali Arslanoğlu ile söyleşi..

H.DÖNMEZ: Sayın Ali Arslanoğlu, Limburg Aleviler Derneğinin kuruluş amacını ve ne tür çalışmalar yaptığını bizlere anlatırmısınız?

A.ARSLANOĞLU: Bizim düşünce ve anlayışımızı anlatan Hacı Bektaş Veli'den gelen temel bir deyiş vardır. "Eline,beline diline hakim ol". Bu anlayış bizim temel felsefemizdir. Yaptığımız çalışmalardaki hedefimiz ise yüksek ahlak sahibi, karakterli insanlar yetiştirmektir. Sosyal dayanışma, refah düzeyi, hak ve adalet duygusu yüksek ahlak sahibi toplumlarda daha düzgün işler. Bunun tersi ise yozlaşma, adaletsizlik, talan, hırsızlık ve kaostur.

Biz bu doğrultuda 7 den 70'e toplumun her kesimine hizmet etmeye çalışıyoruz. Bulunduğumuz merkezde Limburg Bölgesi Alevileri kendi anlayışlarına göre ibadetlerini yapmaktadırlar. Bizler "Sema"yı bir ibadet şekli olarak uyguluyoruz. Allah'a el açıp insanlığın mutluluğu için dua ediyoruz. İnsanlarımızın iyi ve kara gününde hep yanlarında olarak manevi destek veriyoruz. Gençlere yönelik çok yönlü çalışmalarımız var. Değişik kategorilerde folklor gurubumuz çalışmalar yapıyor. Bir futbol ve birde voleybol takımımız var. Yüzmeyi öğrenmek isteyenlere ortak kurslar düzenliyoruz. Müzik ve saz kurslarımız var. Ayrıca yeterli dil bilmeyen veya Belçika'ya yeni gelenler için dil kursları düzenliyoruz.

H:DÖNMEZ: Limburg Bölgesinde ne kadar üyeniz var?

A:ARSLANOĞLU: Derneğimiz tüm Limburg Bölgesine hitap etmektedir. Bizler Alevilik inancı taşıyan bir insanı kardeşi gibi gören herkese hizmet etmeye çalışıyoruz. Kayıtlı üye sayısı 150 civarındadır. Ancak cemaatimize gönül bağlamış.ve verdiğimiz hizmetlerden faydalanan binlerce daimi üyemiz vardır. Bunların içersinde gençler, üniversite öğrencileri, Limburg ve diğer bölgelerde yaşayan insanalarımız bulunmaktadır. Derneğimize aynı zamanda Belçika'lılar da gelmekte ve onlarla da zaman zaman birlikte çalışmalar yapmaktayız.

H:DÖNMEZ: Alevilik anlayışınızda , İslamın diğer yorumları ile aranızda ne tür farklar var?

A: ARSLANOĞLU: Alevilik anlayışı bugünün icadı bir felsefe değildir. Elbette İslam tarihini bilenler peygamberimizden sonra Ehli-Beyt'in başına gelenleride bilirler. Peygamberimizin bizlere emanet olarak bıraktığı Ehli-Beyt'e Emeviler tarafından yapılan zulm ve işkencenin izleri günümüze kadar gelmiştir. Hem o güzel insanları katledeceksin, hem de ondan şefaat dileyeceksin. Bunu kabul etmiyoruz.
 
Burada tüm bu tarihi detayları anlatmamız mümkün değil. Kısaca anlatmak gerekirse, bizler "Sema"yı bir ibadet şekli olarak uyguluyoruz.Sema'da Allah'a el açıp dualar yapıyoruz. İbadetlerimizi genellikle Türkçe olarak yapıyoruz.Bir dini daha iyi anlamak için o dinin emirlerini kendi dilinizde anlatmanız gerekmektedir. İslam dini Arapça gelmiştir. Çünkü Peygamberimiz ve birlikte yaşadığı toplumun dili Arapça idi. Fakat bizlerin insanlarımıza aynı dil ile dini tavsiyelerde bulunmamız mümkün değil. Bizler İslamı anlatmak için Yunus Emre hangi dili kullanmışsa o dili kullanıyoruz. bunda da hiç bir sakınca görmüyoruz.

Bizler hepimiz riyadan uzak Müslümanlarız. Fakat Emevi Müslümanları değiliz. Bizler Türk-İslam Alevisiyiz. Hazreti Ali'yi ve oğulları Hasan, Hüseyin'i ve 12 imamı hep anarız. Onlara gönülden bağlıyız.

H.DÖNMEZ: Irkçılık ve ayrımcılık hakkında neler düşünüyorsunuz?

A.ARSLANOĞLU: Bizler din, mezhep ve millet ayırımı yapmadan insanlara yaklaşıyoruz. Bize kara çalanlar hariç toplumun her kesimi ile irtibat halindeyiz. Aynı zamanda Türkiye'den buraya gelen kardeşlerimiz arasında hiç bir ayırım yapmadan hepsine dostluk ve kardeşlik duygusu ile yaklaşıyoruz.

Irkçılığın, bölgeciliğin ve ayrımcılığın her türlüsüne karşıyız. Alevi bile olsa ırkçı bir insanı bu derneğin kapısından içeri sokmayız. Bunu herkes böyle bilmeli.

H.DÖNMEZ: İnanç yönünde gençlere neler öğretiyorsunuz?

A.ARSLANOĞLU: Bizim için inançlı olan insanlar makbuldur. Fakat inancı olmayan insanlarada söyleyecek bir şeyimiz yok. Bizde ahlak ölçüsü olarak hünkar Hacı Bektaş Veli'nin "Eline, diline beline hakim olunuz" desturuna uymak vardır. Elinle hırsızlık yapmıyacaksın. Dilinle kimseyi incitmeyeceksin. Kimsenin malına, ırzına kötü gözle bakmayacaksın. Bizler Allah'a inanarak, onun büyüklüğüne iman ederek olaylara yaklaşıyoruz. Yüce Allah'ın kitabına, peygamberlerine ve meleklerine inanıyoruz. Bu inanç içersinde gençlerimizi yetiştiriyoruz.

Derneklerimizde Hünkar Hacı Bektaş Veli'yi, Pir-i Ahmet Yesevi'yi, Yunus Emre'yi anlatıyoruz. Bu büyük zatlar Müslüman Türklerin ortak değerleridir. Anadolu'ya İslam düşüncesini getiren bu büyük insanlar bizim önderlerimizdir.

H.DÖNMEZ: Bir cenazeniz olduğunda nasıl bir yol takip ediyorsunuz?

A.ARSLANOĞLU: Alevi inanca sahip vatandaşlarımızın cenaze merasimlerini ve defin işlemlerini organize eden bir vakfımız var. Resmi işlemlerin dışında cenazenin kaldırılışı ile ilgili dini vecibelerimiz var. Bizler peygamberimizin veda hutbesinde söylediklerine sadığız. Peygamberimiz veda hutbesinde şöyle diyor: "Ben size iki emanet bırakıyorum. Biri Kuaran'ım. Diğeri Ehl-i Beyt'im". Biz peygamberimizin vasiyetinin gereğini yerine getirdiğimize inanıyoruz. Cenazelerde takip ettiğimiz bu vasiyetlere uygun hareket etmeye çalışıyoruz.

H.DÖNMEZ:Toplumda geçmişten günümüze gelen önyargıları sizce nasıl aşarız?

A.ARSLANOĞLU: İnsanların arasında dostluk ve arkadaşlık duygularını geliştirmek üzere günler düzenliyoruz. Bugün düzenlemiş olduğumuz pazar kahvaltısıda bu amaçla yapılmıştır.Toplumun diğer kesimleri ile ne kadar bir araya gelebilirsek birbirimizi o kadar daha iyi anlayabileceğimize inanıyoruz. Önyargılardan uzak, birbirine güvenen ve dayanışma içersinde olan bir toplum istiyorsak daha fazla biraraya gelmemiz gerekir diye düşünüyoruz.

H.DÖNMEZ. Son olarak topluma ve devlet büyüklerine ne tür mesaj vermek istersiniz?

A.ARSLANOĞLU: Sizin vasıtanızla Cumhurbaşkanına ve Başbakana bir çağrıda bulunmak istiyorum. İnsanlarımızın kendi anlayışları doğrultusunda ibadet yapmak amacıyla "Cem Evleri" kurmalarına izin verilmelidir.Alevilik inancının önünü açın. Bizler bu ülkenin mihenk taşlarıyız. Laik bir ülkede tam anlamıyla din özgürlüğünün olmaması anlaşılır gibi değil. Bize bu konuda çeşitli zorluklar göstererek engellemenin bir anlamı yok. Bizleri Avrupa mahkemelerine müracaat etmeye zorlamasınlar.


Bizler din özgürlüğü ve eşit muamele istiyoruz. Bizleri kimse ülke için tehlike görmesin. Bizler bu ülkenin öz evlatlarıyız.