Haberin yayım tarihi
2008-06-19
Haberin bulunduğu kategoriler

Ali Gün:Görünen o ki, istifalar bazı şahısları rahatsız etmiş..

Sayın Hüseyin DÖNMEZ,
 
Sitenizde 17 Haziran 2008 tarihinde yayımlanan, maksadı anlaşılmayan, bizleri ve Türk Toplumunu derinden üzen haberinizi okuduktan sonra aşağıdaki açıklamayı kamuoyunun takdirine sunuyorum.
 
1. Yazınızda belirttiğiniz Belçika'da din hizmetleri alanında ortaya konan tüm projelerde Bir Diyanetçi Milli Görüşçü kavgası olagelmiştir. 'fakat bugün aynı çatışmanın çok daha sert bir ortamda devam etmesinin sonuçları ortada' şeklindeki beyanınız.
 
Belçika Türk İslam Diyanet Vakfı bütün vatandaşlarımıza eşit mesafede olup hiçbir kuruma alternatif değildir. Toplumda çok önemli bir yeri olan camilerimize ve cami hizmetlerinden yararlanan vatandaşlarımıza ibadetlerini rahat ve huzurlu bir ortamda yapabilmelerinden başka hiçbir gayesi olmayan Vakfımız sizin belirttiğiniz kavga ve çatışma ortamının dışındadır. Vakıf Başkanımız Belçika 'da Türkler tarafından kurulan bütün dini cemaatlerin liderleri ile sık sık görüşmekte ve din hizmetleri konusunda atılacak her türlü adımda bu kurumların ortaklığına müracaat etmektedir. Belçika Türk İslam Diyanet Vakfı hiçbir kurumla rekabet içerisinde olmadığı gibi istisnasız bütün vatandaşlarımıza hizmet götürme prensibi çerçevesinde hareket etmektedir. Bunun aksi bir varsayımın ise toplumda bölünmelere neden olabileceği gerçeğini hatırlatmakta fayda vardır.
 
2. Sitenizde 'Burada asıl vurgulanması gereken ince nokta ise 2005 seçimleri sürecince bir şekilde frenlenemeyen intikam naralarının yeni Executif Üst Kurulu daha oluşmadan mezarını da hazırlamış olmasıdır. Seçimler süresince meydana gelen gergin ortamda Siyaset, ticaret, kişisel beklentiler gibi kısaca her şeyin birbirine karıştığı görülmüştür' şeklindeki beyanınız.
 
Yukarıdaki ifadenizden anlaşılan, Executif konusunda bugün gelinen noktanın gerek Genel Kurul, gerekse Üst Kurula seçilenler ile seçilemeyenler arasında bir anlaşmazlığın ürünü olduğu görülmektedir. Bu durum ise ilk günlerden itibaren yıkıcı bir tutumun varlığını açık bir şekilde göstermektedir. Kısacası seçilememenin verdiği rahatsızlığın eseri olarak gözlemlenen bu tutumun sahiplerinin Allah rızası, iyi niyet gibi bir dürtülerinin olmadığını da ifade etmiş oluyorsunuz. Vakfımız bu tarz sürtüşmelerin hiçbir yerinde asla yer almamış, her konuda olduğu gibi bu konuda da herkesi kucaklayan bir yol izlemiştir. Executif 'in daha sağlıklı ve işleyebilir bir konuma getirilebilmesi için elinden gelen her türlü gayreti önceden gösterdiği gibi bundan sonra da zikredilen kurum ve kuruluşlarla birlikte göstermeye devam edecektir.
 
3. Sitenizde istifalarla ilgili 'Şimdi ortada yeni bir çıkış var. Önce karşılıklı konuşuldu, beyinler yıkandı ve nihayet kılıçlar çekildi, Kısaca  verilen mesajlara bakılırsa 'bu cepheden çekiliyoruz, hedef tam imha için yıpratma ve kamuoyu oluşturmaktır' denildiğini görüyoruz, Fakat yapılan tek taraflı projenin Belçika Türk Diyanet Vakfına neye mal olacağı hesap edilmemiş. Anlaşılan o ki, Belçika devleti sanki Patoganya Cumhuriyeti yerine konuluyor. İstifa eden üyelerin ikna ediliş biçimleri ve senaryonun hazırlanışına bakılırsa tam bir amatör çalışma düzeni içersinde olduğu hemen görülüyor,

Toplu istifa senaryosunun yazarı acaba uygulamaya geçmeden önce sayın Büyükelçimiz Fuat Tanlay'a görüş bildirildi mi?  Toplu İstifa Fikri kimin eseri? Din İşleri Müşaviri Prof. Dr. Halife Keskin bu istifaların şayet arkasındaysa neden Cami Derekelerinin Yöneticilerine bugüne kadar bilgi vermedi?

Belçika Türk Diyanet Vakfı statü olarak uluslararası bir kurum niteliğinde. Ancak Vakıfa üye olan tüm camiler Belçika dernek statüsünde resmi makamlarca tescil edilmiş ve Belçika kanunlarına tabii kurumlardır. Belçika'da Camilerin resmen tanınma süreci başlatılmışken birden bire "tanınma müracaatlarınızı geri çekin" emrinin Belçika devletine meydan okuma anlamına geldiğinin farkında değiller mi? Bu emri hangi yönetici, kimlerle istişare yaparak aldı? Böyle bir kararın neticelerinin neler olabileceği hesap edildi mi?' şeklindeki yorumlarınız. 
  
Öncelikle Belçika Türk İslam Diyanet Vakfı, Belçika'nın 1919 yılı dernekler ve uluslar arası birlikler yasalarına göre kurulmuş ve bu anlamda Belçika yasalarına tabi bir kuruluştur. Kurumumuz Belçika Devletine baş kaldırma gibi bir tutum içerisinde asla olamayacağı gibi sizin belirttiğiniz hiç bir senaryonun da yazarı ya da uygulayıcısı değildir. Söz konusu istifalar kurumumuzun ne bir baskısı ne de bir telkini sonucunda olmuştur. Görünen o ki bu istifaların yeni yönetimde olan bazı şahısları rahatsız etmiş olması ve gerekçeli istifa metnini başka yönlere çekmeye çalışmaları böyle bir önyargıyı doğurmuştur. Konunun muhatapları şüphesiz istifa edenlerin kendileridir. 

4. Sitenizde camilerin tanınması ile ilgili 'Camilere İmamlar aracılığı ile Belçika Devleti tarafından tanınma dosyalarını geri çekilmesi telkinlerinde bulunuyorlar. Bu işi resmi yazı ile değil, el altından İmamlar aracılığı ile yaparak İmamlar ile Yöneticileri karşı karşıya getiriyorlar. Belçika'da Din Hizmetleri alanında en önemli kurumlarımız olan Camilerimizin devlet tarafından resmen tanınması süreci yaşanırken dosyalarınızı geri çekin emrini kimin verdiğini merak ediyoruz. Walon bölgesinde Camilerin tanındığı resmen açıklandı. Flaman Bölgesinde ise tanıma porsedürü gereği dosyaları içeri verilen 34 Cami'den 6'sı tanınmıştı. Bu günlerde ise 9 tanesi Türk, 4 tanesi Faslıların oluşturduğu camiler olmak üzere 13 Caminin dosyası daha yakın bir zamanda tanınması için içeri verilmesi gerekiyordu. Bu süreç adeta sabote edildi.

Flaman Bölgesinde tanınma dosyaları hazır durumda olan 28 Cami daha var. Uyum ve Göçmenlerden sorumlu bakan Marino Keulen'ün verdiği sözlü teminata göre bu camilerden 13 tanesi bu yıl, geri kalan 15 tanesi ise gelecek yılbaşlarında tanınmış olacak. Hal böyleyken 'Belçika Devleti tarafından resmen tanınmayı kabul etmeyin ve dosyalarınız geri çekin emir ve telkinleri bu devlete bir başkaldırmadır'. Bu anlayışı kabul etmek ve hoş görmek ise mümkün değildir' şeklindeki görüşleriniz. 
  
Belçika Türk İslam Diyanet Vakfı camilerin tanınması konusunda bahsettiğiniz gibi bir söylem çatışması içerisinde değildir. Bilindiği gibi tanınan camilerin büyük çoğunluğunu Vakfımıza bağlı camiler oluşturmaktadır. Bu konuda vakfımız 'dosyalarınızı geri çekin ya da hiç göndermeyin' gibi hiçbir boykot zihniyeti taşımamaktadır. Nitekim bu haberin yayımlanmasından önce Başkan Sayın Şemsettin UĞURLU ile yapılan telefon görüşmesinde tanınma prosedürünün devamlılığı konusunda her hangi bir olumsuz yanıt veya sinyal verilmemiştir. Ancak günümüzde toplumumuzun Executif içerisinde yaşanan tartışma ve kavga ortamından haberdar olması ve yeni yönetimin görev süresinin 31 Mart 2009 tarihinde bitecek olmasından dolayı yapılacak her işte bir belirsizliğin olacağı kaygısını taşıması da hoş görülmelidir.
 
Sonuç olarak temennimiz odur ki, Belçika'da yaşayan Müslümanların her kesiminin içine sinebilecek, hukuki alt yapısı sağlam ve kimseye malzeme olmayan bir kurumun en kısa zamanda oluşmasıdır. Bu anlamda Vakfımız, diğer kurum ve kuruluşların ortaklığı ile birlikte,  gerekli her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğunu bir kez daha ifade etmektedir.
 
Saygılarımla.
 
Ali GÜN
B. T. İ. Diyanet Vakfı Başkan V.
B. T. İ. Diyanet Vakfı Genel Sekreteri




  
Editörün Notu:
 
Sayın Ali Gün bey'in dikkatine,
 
Sitemizde yayımladığımız yorum-haber ile ilgili bizlere ulaştırdığınız cevabınızı kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz..
 
Ancak yukarıda yazıya dökerek beyan ettiğiniz durum gerçekleri yansıtmıyor. İstifa mektuplarının tek elden gönderilmesi, bazı cami derneklerini el altında imamlar aracılığı ile tanınma müracaatlarınızı geri çekin talimatının kesin olduğu da bir gerçektir.

Yazınızda ayrıca 'konunun muhatapları istifa edenlerdir' diyorsunuz. istifa eden üyelerin bir bölümünün Vakıf Yönetici olması sizce hiç bir anlam ifade etmiyor mu?  
 
Ali bey,
 
Üzülerek ifade etmeliyim ki, ortada oldukça aceleci davranılarak, hatta Diyanet Vakfına bağlı Cami derneklerinin yöneticilerin oluru alınmadan kapalı bir yöntemle bir uygulama içersine girdiğiniz açıkça görülmektedir. Keşke böyle önemli bir konuyu derinlemesine analiz ederek, paylaşarak, belli bir mantık içersinde yürütüp kamuoyunu bilgilendirerek şeffat bir ortamda yapmaya çalışsaydınız. Böyle bir süreç içersinde yanlış varsa yanlışdan dönme, haklılık varsa kamuoyundan destek alma şansınız olurdu.

Toplu istifa ve tanınma dosyalarının geri çekilmesi hadisesi basit bir olay değildir. İstifa olayı bir hesaplaşma, tanınma dosyalarının geri çekilmesi olayı ise Belçika cephesinde bir başkaldırı olarak algılanmaktadır..

Bizler okurlarımızı bilgilendirme adına gelişmelere bir ayna tutmaya çalıştık. Artık takdir kamuoyunundur…
 
Saygılarımızla..
 
Hüseyin Dönmez…



 
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.