Haberin yayım tarihi
2010-11-18
Haberin bulunduğu kategoriler

Kaleminden Pislik Akan Adam.

Aaşağıdaki yazılar Belçika'da sözde büyük gazeteci bir şahsın son derece seviyesiz bir üslupla kamuoyuna yansıttığı metinden alınmıştır.

Okurlarımızın bilgisine sunuyoruz.
 



Sözde Gazeteci Y.Ç'den inciler..

[ZpicL:16450]Bazı  yerel medya mensupları da Bağış'ın çalışmalarını izledi. Ancak ne hikmetse, Bağış'ın konuşmaları sırasında telefonu çalan ciddi muhabirlerimiz, (Bize camiye telefonu açık giren cemaati hatırlattı!) Bakan Egemen Bağış'ın Atina'dan değil, İtalya'dan geldiğini habere taşıdı...
Aynı hatayı ise sırça köşkünde oturup,  beklediği iletileri,  olduğu gibi habere dönüştüren bir başka 'Baş Editör'de yaptı?..Eee kopya haberciliğin böyle riskleri olduğunu bir bilseydi!?

Biz demiyormuyuz,' Gazetecilik zor meslektir'diye!.. Telefonuna, fotoğraf makinene, durduğun yere, konuşmalara, yazdığın habere, girdiğin yoğun bakım ünitesine, yardım aldığın kurumlara dikkat edeceksin?

Bakan Egemen Bağış, sizce Hanya'dan mı, Konya'dan mı, yoksa Atina'dan mı, İtalya'dan mı geliyor?

LÜZUMSUZ  AMA GEREKLİ AÇIKLAMA

Yayınımız üzerine, ilgili haber düzeltildiğinden ilgili linkleri yayından kaldırdık. Meraklısına biz de var!
Pislik içinde olanların burnunun neden boktan kurtulmadığını herkes iyi biliyor!..
'Gazetecilik' konusunda 'tereciye tere satanların' durumunu gördük!.. Düştükleri çukarda,yalancının şahidi, şıracı!?
Cinal'ı bugüne kadar kimse kovma cesareti göstermedi! Çünki işinin bilincindeydi..Mesleğin hakkını veriyordu..Yaptığı binlerce haber arşivimizde.. Tanık haberler yalan söylemez!
Cinal kendi isteği ile 'muhabirlik' görevini dondurdu...
Artık yerinin neresi olduğunu çok iyi biliyor!

Çakallar, öyleyse fırsatı değerlendirsinler..

Çakal, 'editörler', tiyotrocular..pislikler..Devlet yardımı alan sahtekarlar?  O ' sahte isim 'Yılmaz Cetin kılığına giren bok böcekleri! kendini 'baş editör' ilan edenler,..Ancak, evinde oturur böyle pisliklerle uğraşırlar.. Zavalılar..Kendi kendine ödül veren zavalılar!?..

'Gazetecilik' dünyasında olup bitenlere biraz kulak kabartınız! Türkiye'deki değişim rüzgarları herkesi silkeliyor!..Gazeteler el değiştiriyor,yeni medya sahipleri ortaya çıkıyor..
Sermayesi yalan olanları, çamur atanları yazmaya ve teşhir etmeye devam edeceğiz..
İşte maskeniz düşünce nasılda pislikleşiyorsunuz?
Pislikler!
Yanlışını görmezden gelen pislik!...
Gazetecilik adına pislik!..
Ak kaşık gibi kendini aklayan pislik!..
Kazma pislik!

YAŞIMIZA VE BAŞIMIZA RAĞMEN, RAKİPLERİMİZE NAL TOPLATMAYA DEVAM EDİYORUZ..
KENDİ DALINDA ÖRNEK VE LİDER ÇALIŞMALARA İMZA ATIYORUZ..
BİRİLERİNİN HABERLERİNİ AŞIRMIYORUZ.. YALAN VE YANLIŞA ORTAK OLMUYORUZ..
İŞTE YENİHABER BUNDAN LİDER..
BİZZAT HABERİ, KAYNAĞINDA TAKİP EDİYORUZ..
BU NEDENLE YENİHABER'İN HABERLERİ REYTİNG REKORU KIRIYOR..
KISKANÇLIKLARINI VE HEZEYANLARI BUNA BAĞLAMAK GEREKİR..
YENİHABER
BELÇİKALI TÜRKLERİN HÜR VE ÖZGÜR PLATFORMU..


EDİTÖRÜN KALEMİNDEN

Değerli Okurlarımızın dikkatine..

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış bayram anmazını Brüksel'de kıldı. Bağış ve beraberinde Brüksel'e gelen heyet aynı gün devletimizin değerli temsilcileri ile birlikte Belçika Türk Diyanet Vakfından vatandaşlar ile buluşarak bayramlaştı.

Bu davete tüm diğer gazeteciler gibi bizlerde davet edildik. Ancak Belçika'da yaşayan Dönmez ailesinin en büyüğü olarak bayramın birinci günü bizleri ziyarete gelen aile bireylerini ağırlamak durumundaydık. Ve bir aile büyüğü olarak görevimizi yaptık.

Brüksel'de yapılan bayramlaşma törenini ise Binfikir Gazetesinin değerli üyesi Serpil Aygün takip etti. Gundem haber olarak bizlerde bu habere yer verdik. Bu tür dayanışmayı uzun süredir yapıyoruz. Bu aynı zamanda oldukça zor şartlar içersinde hizmet sunan yerel Türk medya organları için kaçınılmaz bir durum. Belçika'nın bir çok farklı yerinde aynı anda organize edilen bir çok farklı etkinliği, buluşmaları aynı anda takip etmek mümkün olmuyor. Bu sebeple aklı başında insanların sağlıklı ve güvenilir bir ortamda güçlerini birleştirmesi medya ve iletişim adına önemli bir yaklaşımdır diye düşünüyoruz.

Sözde gazeteci Y.Ç'yi  beklide kıskançlık krizine sokan bu durum olsa gerek.

Şimdi gelelim yazısında değindiği noktalara..

İtalya mı , Atina mı, ?

Gazeteci Serpil Aygün Belçika Türk Diyanet Vakfında organize edilen bayramlaşmada Bakan Egemen Bağış'ın Yunanistan'a dini özgürlükler konusunda bir gönderme yaparak Atina'da Cami yoktu, bizde Brüksel'e geldik şeklide dile getirdiği sözünü Atina yerine İtalya olarak yazıya geçmiş. Serpil hanım oldukça dikkatli bir gazetecidir, ancak bir anlık bir dikkat kayması sonucu masum bir hata yapılmış. Bizlerde konuyu bizzat takip etmediğimiz için metni olduğu gibi kullandık. Daha sonra durum fark edilince gerekli düzelme yapıldı elbette.

Şimdi burada asıl terbiyesizlik kendisini usta deneyimli gazeteci, eğitimci yazar, ünvanlarını yakıştıran sözde gazeteci Y.Ç'nin oldukça aşağılayıcı ve hakaret içeren açıklamalarıdır. Halbuki kendisinde birazcık adamlık olsa meslek dayanışması gereği hakaret içeren yazılar yerine bir küçük mail ile söz konusu hata hatırlatılabilir, ve düzeltme derhal yapılabilirdi.

Ancak sözde gazeteci hacetinde boncuk bulmuş Hint Fakiri gibi olayı çarpıtarak yukarıda okurlarımızın bilgisine sunduğumuz yazıyı gündeme taşımıştır.

Bizler seviyemizi her zaman korumaya çalıştık. Ancak Y.Ç tarafından sürekli yapılan hakaret ve aşağılamaya yönelik yazılara da hepten kayıtsız ve sessiz kalmamız mümkün değil.

Usta gazeteci 13 kişiyi nasıl öldürdü?

Evinin 100 metre ötesindeki patlamada o anda 2 olan ve daha sonra 3'e çıkan ölü sayısını 13 ölü olarak veren şahıs şimdi gazetecilik dersleri vermeye başladı.  Sonuçta ha Atina olmuş, ha İtalya... Haber yanlışı olmakla beraber bahsi geçen haberde vurgu Brüksel'deki bayramadır...Ufacık hatayı büyüten kendi panik yaratabilecek yanlışını görmezden geliyor. Hep başkalarının hataları üzerinden başarıya gitmeye uğraşıyor.

Sözde usta gazetecinin "Brüksel'de Meydana Gelen patlamada 13 kişi öldü" şeklinde yaptığı haber insanları bir anda paniğe sevkettiğini gayet İyi biliyoruz.

Şimdi soruyoruz.  Evine 100 metre mesafede meydana gelen bir olayda dünyadan bir haber yeterli bilgiye ulaşmadan sözde gazeteci Y.Ç tarafından yapılan haber vahim bir hata değil midir?

Durumu bütün çıplaklığı ile okurlarımızın bilgisine sunuyoruz.

YALAN HABER  VE DÜZELTİLMİŞ HALİ

[Zpic:16451]      [Zpic:16452]


Slogan Hırsızı Y.Ç


[ZpicL:16453]
Sloganlar, kimsenin babasının malı değilmiş..

*Zat-ı muhteremin bir sloganı var.  Slogan 'Bir fikrin değil, bir kültürün gazetesi' şeklinde. Almanya'da aktif Türk gazetecilerle bir araya geldiğimiz bir toplantıda 'Almanya Haber' gazetesi sahibi Hayrettin Özcan ile tanıştık. Belçika'dan geldiğimizi öğrenince hemen sözü Y.Ç ve malum slogana getirdi ve gazetecilikteetik denen, ayıp denen bir şey var dedi. Meğerse gazetesini daha uyun bir ücretle çıkarabilmesi için yardımcı olduğu Y.Ç gazetesinde 11 yıldır kullandığı 'Bir fikrin değil, bir kültürün gazetesi' şeklindeki sloganını çalmış. İşte size slogan hırsızı.
 
Belçika'da 1985 Yılından beri gazeteci imiş.

*Zat-ı muhterem eğitimci-yazar büyük gazeteci 1985 yılından beri Belçika'da gazeteci imiş. Acaba Belçika'ya kaçak yollarla nasıl ve niçin geldiğini de açıklayabilir mi? Yoksa Türkiye'de hakkında açılan davalardan mı kaçtı muhterem. Öyle ya eğitimci yazar, büyük gazetecinin Belçika'da başka ne işi olabilir?
 
(Tİ-İT)'in havlaması yolundan alı koymazmış!..

*Yazısında kullandığı terimleri okurlarımızla paylaştık. Kendisine  takındığı tavırların yanlış olduğunu hatırlatanlara "İT" diyor. Kötü söz elbette sahibine yakışır.

Burada ilk defa bir anekdotu okurlarımızla paylaşmak istiyorum. Yıl 20 mayıs 2006, Limburg bölgesinde bir turnuvadayız. Ünlü bir politikacımızla birlikte sohbet ediyoruz. Söz dönüp dolaşıp Y.Ç'ye geliyor. Kendisine Y.Ç'yi niçin ısrarla yanında taşıdığını soruyoruz. Cevap çok düşündürücü. Politikacımız " Şöyle bir düşün. Ortada ne yapacağı belli olmayan kuduruk biri var. Sen kapına bağlarsan bana havlar. Ben kapıma bağlar, doyurursam sana havlar. İş bu kadar basit".

İşte böyle. Bu sözler ise anlayana. Kim İT, kim adam dünya alem biliyor.

Gazeteci haber aşırmazmış..

*Bizler neyi niçin yapıyoruz daha önceleri açıklamaya çalıştık. Kısaca gazetecilik sektöründe "Freelance Jounalist" sıfatıyla bağımsız gazetecilik yapıyoruz. Bu işi de Y.Ç gibi 1985 yılı değil, 1980 yılından beri yapıyoruz. Yani Belçika'da ondan çok önceleri zaten vardık. Merak edenlere arşivlerimiz açıktır.

Haberlerimizin kaynakları bellidir. Türkiye'de bir çok yerel medya organı ile dayanışma içersindeyiz. Onlar bizim haberlerimizi, bizler de onların haberlerini kullanıyoruz. Aynı dayanışmayı Belçika'da da yapıyoruz. Gündem Haber oldukça geniş bir insan kaynağı ve haber ağı oluşturmuş durumdadır.

Ayrıca bir başkasının alın teri olan bir haberi sahibinin haberi olmadan almak, kullanmak suçtur. Nitekim Y.Ç'nin diline doladığı Bakan Bağış ile ilgili haber değerli arkadaşlarımızın izni ile kullanılmıştır. Y.Ç ise zaten bunu kendine sindirememektedir. Burada asıl hastalık derecesine varan kapris ve kıskançlığı yüzünden kendisinden başka dostu kalmaması da yine kendi adına çok üzücü bir durumdur.. 
  
Hata yaptın mı dönüşü zor olurmuş, O nedenle ince eleyip sık dokuyacakmışız!
 
*Hata yapmaya gelince zannediyorum bu yıl yaşadığımız bir habercilik faciasından bahsetmek gerekir. 2010 Atatürk Kupası bu yıl Liege şehrinde yapıldı. Y.Ç bu turnuvaya davet edilmediği için aslı astarı olmayan sözlerle final maçı sonrası kavga çıktığını ve bizimde bunları görüntülemekle meşgul olduğumuzu yazdı. Haberin altına ise yeğeni Kadir Özmen adını yapıştırıvermiş.

Bu yıl Haziran ayında yapılan genel seçimlerden sonra Brüksel Bölgesi adayı Schaerbeek belediye başkan yardımcısı Sait Köse'nin basın toplantısında yeğeni Kadir Özmen'nin kendisini niçin eleştirdiğimizi sorması üzerine durumu izah edince nasıl şaşırıp kaldığını diğer gazeteci arkadaşlarımızda büyük şaşkınlıkla izlediler. Meğer Liege'de hiç bulunmamış, fotoğraf çekmemiş ve böyle bir haber hiç yapmamış. Yani haberi tamamen Y.Ç uyduruyor ve Kadir Özmen adına yapıştırıyor. Durum anlaşılınca zat-ı muhterem haberi hemen veb-sitesinden siliyor. Şimdi soruyoruz. Bu mu gazetecilik?

Web-sitesi üzerinde tam 20 bin fotoğraf arşivlemiş.

*Zat-ı muhtereme uzun yıllar yazılarımızla, haberlerimizle, fotoğraflarımızla gönüllü olarak servis yaptık. Beltürk gazetesinde yapılan yüzlerce haberde imzamız var. Hürriyet gazetesinde uzun bir dönem gönderdiğimiz ve Y. Ç adıyla yayınlanan yazılar, haberler, fotoğraflar kullanıldı. Zat-ı muhteremden arşiv dediği o yılların birikiminden bizim payımızı artık geri istiyoruz. Çünkü bizlere hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren zat-ı muhterem artık o emek ürünü eserlere layık biri değil.

Web-siteleri ' www.yenihaber.be ', kardeş veb-sitesi' www.belgoturk.com' geliyormuş.

*Neden acaba? Yoksa Sakarya'da Yeni Haber adı altında çıkan yerel gazeteden bir itiraz mı var? Yeni haber isminin de çalıntı olduğu ortaya mı çıktı acaba?

Palavracılarla kaybedecek zamanı yokmuş!..

*Hayatı yalan dolan ile geçmiş, bir ömür tüketmiş, ancak bir baltaya sahip olamamış, hep patinaj yapmış ve nihayetinde çalıştığı gazeteden atılmış birinin sözlerini ciddiye alanlar var mı acaba?
 
İzlenme oranları çokmuş.

*Belçika'da yerel haberleri izleyen vatandaşlarımıza hangi haber sitelerini niçin okuyorsunuz diye sorduğumuzda verilen cevap şöyle oluyor. Okurlar "Ciddi bir haber, makale veya yorum yazıları için Binfikir, Gundem Haber ve Belçika Haber web-sitelerine bakıyoruz. Ancak mutlaka her gün Yanihaber'de tıklıyoruz" diyorlar.  Niçin diye sorduğumuzda ise: "Yenihaber'de hep kavga var, tartışma var, iftira var, dövüş var, sataşma var ve birde çıplak karı resimleri var". İşte size tıklanma gerekçeleri. Habercilik buysa varsın senin olsun.

Y.Ç yazısını (Tİ-İT) ürür kervan yürür diye bitirmiş.

*Yazını sana yakışan bir cümle ile bitirmişsin. Ne diyelim Allah sana Akıl Fikir versin.

 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.